Çiğdem Anad

Kadınların balık tutmayı öğrendiği, bisiklete bindiği, sabah ve akşam sokaklarında güvenle yürüyebildiği bir kent Mersin.

26 yaşında, 3 kız çocuğu annesi Ayşegül Mucuk boşanma aşamasında. Belediye otobüslerinde şoförlük yapıyor. Maaşıyla hem kendine hem çocuklarına bakabiliyor. “İş, kazanç olduktan sonra her zorluğun üstesinden gelinir” diyor. Şahsi sorunlarını çözemeyen erkeklerin hınçlarını kadınlardan çıkardığını ve cinayet işleyen erkeklerin ömür boyu cezaevinde kalması gerektiğini söylüyor.

22 yaşındaki Rahile Nur yüksek okul okumuş, özel güvenlik alanında uzman çıkmış olmasına rağmen kendi güvenliğini şehirlerde sağlamasının zor olacağına kanaat getirip, Toros dağlarındaki köyüne geri dönmüş. Mersin Belediyesi'nin verdiği 24 keçiyle hayvancılık yapıyor. Hiçbir erkeğe boyun eğmek zorunda olmadığını söylüyor. Kız kardeşiyle yüzmeyi derede öğrenmişler, kız kardeşi de Silifke'de cankurtaran.

Ayvagediği köyünün kadınları, "Bizim köyde erkekler karılarına, kızlarına el kaldıramaz çünkü bütün kadınlar birlik içinde, bir şiddet olsa hepimiz toplanır, hakkından geliriz" diyorlar. Kadın öldüren adamlara yaşama hakkı verilmemesini istiyorlar. Toros dağ köylerinin erkek çocukları, genellikle polis ya da astsubay oluyor. Anneleri onları, “Şiddet parasızlıktan doğar, sigortalı iş bulun, ekmeğinizi kazanın" diye diye büyütmüş.

MERSİN TEMİZ BİR ŞEHİR

Belediye temizliği kadınlara emanet etmiş. Songül Bilgiç ve Gaziye Bayram evlerini geçindirebiliyorlar. Eşlerinden şiddet görmüyorlar. "Kadınları öldürenler cezaevlerinde yiyip, içip serbest bırakılıyor, o katiller hapislerden çıkamasınlar" diyorlar.

BELEDİYE KOLLARI SIVAMIŞ

Kadınlara yönelik şiddetle mücadelede Mersin Belediyesi öncelikle meslek edindirme kurslarıyla kadınlara geçimlerini sağlayacakları bir meslek öğretiyor. Belediyenin mali işler, hukuk işleri, basın yayın, kültür ve sanat, sosyal hizmetler daire başkanları hep kadınlardan seçilmiş.

Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi, otogarda kurulan kadın danışma merkezi kadınların bütün sorunlarına acilen müdahale ediyor.

"Evlerde karın doyarsa, huzur daha fazla olur" diyen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer 49 mahallede kurduğu mahalle mutfaklarıyla 15 liraya 3 türlü yemek dağıtıyor. Günde yaklaşık 10 bin kişi bu mutfaklardan yemek yiyor.

HACER FOGGO İŞ BAŞINDA

Mersin belediye başkanı, yoksullukla mücadele için el ele verenlerle yan yana duruyor. Hacer Foggo'nun başkanlığında kurulan Sosyal Politikalar ofisinde adeta bir Finlandiya modeliyle karşılaşıyorsunuz.

BELEDİYE BAŞKANI VAHAP SEÇER AİLELERİN ABİSİ

Belediye doğumdan ölüme kadar halkın yanında durmak için bir düzen kurmuş. İlk sütüyle, ilk okul çantasıyla, liseye, üniversiteye hazırlık kursuyla, meslek edindirme kurslarıyla, iş imkanları yaratmakla, hastalıkta, yaşlılıkta bakım hizmetleriye herkesin ailesinin bir parçası olma gayretinde. Belediye başkanının felsefesinin temeli; cinsiyet eşitliği, yoksulluğu, gelir uçurumunu azaltmak.

LİSELİ GENÇLER

"Yöneticiler geçim sıkıntısına çözüm bulurlarsa, şiddet uygulayan erkeklerin mazeretlerini kabul etmezlerse şiddet azalır. Kayıtsız, şartsız ağırlaştırılmış hapis cezası bu şiddetin önünü keser" diyorlar.

ŞİDDETE TOLERANS YOK

Belediyede şiddete tolerans yok. Belediye çalışanlarından biri eşine şiddet uygularsa iş akdi feshediliyor.

İSTENİRSE YAPILABİLİYORMUŞ

Ya kaynak nereden?

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer cevap veriyor; "Önceliğimiz yoksulluğu azaltmak. Belediyeler tüccar olamaz. Türkiye cari harcamalarının yüzde 85'ini halktan topluyor. Biz halkın parasını halka veriyoruz. İsterse bütün belediyeler yapabilir. "

Doğru mu? Doğru.

ŞEHRİN DEMOGRAFİSİ

Mersin de kayıtlı ve kaçak yaklaşık 450 bin yabancı yaşıyor. Toplam nüfus 2 milyona yakın ve nüfusun yarısı ülkenin başka şehirlerinden göç etmiş. Demografisi böylesine kozmopolit bir şehirde çoğunluk birbiriyle kaynaşmış, ortak kültürel kodlarda uzlaşma sağlanmış.