Geçen hafta “memleket bu durumdayken, seçime gidiyorken kaybedilen şampiyonluk ne yazık ki canımı pek acıtmıyor” demiştim. Dün akşam da öyle oldu ama bir farkla, seçimi de kaybettik. Tabi seçimin yanında, memleket meselesinin yanında şampiyonluk bir hayli küçük kalıyor ama ne yapalım çocukluk aşkımız, kalbimizde yeri bambaşka.
Bu memleketin sanırım acıya en alışkın taraftarı Fenerbahçe. FETÖ denilen şeref yoksunları hangi futbol takımına saldırdı? Bize. Kimin otobüsü kurşunlandı ve hala faili bu-lu-na-ma-dı? Bizim. Kim son maçlarda defalarca şampiyonluk kaybetti? Biz…(Selçuk Dereli seni asla unutmayacağız, milyonlarca Fenerlinin ahı üzerinde.) Fenerbahçeli taraftarlar bunca bela ile yıllardır uğraşırken tabi şampiyonluk nedir onu da unuttu. Yetmez gibi bir de eğer iktidara muhalif bir Fenerbahçeliyseniz vay halinize vay.
Memlekette istifa diye bir müessese olsa, “Ali Koç yıllar oldu, verdiğin tek bir sözü tutamadın, bütün rakiplerimizin şampiyonluklarını gördün, şimdi ikinci tur başladı, Allah aşkına git” derdim ama işe yaramaz. Bizim ülkede istifa uygulaması yürürlükten kaldırıldı, en fazla affınızı isteyebiliyorsunuz. Ali Koç istese hemen affedeceğiz kendisini de hiç niyeti yok gibi.
Aynı durum en büyük muhalefet partisi başkanı için de söylenebilirdi ama dediğim gibi istifa nedir bilmiyoruz biz. 5 senedir şampiyon olamadın mı? Girdiğin onlarca seçimi kazanamadın mı? Ne fark eder, devam et kardeşim. Yan sütundaki beyefendi gibiler, “Daha iyisi mi var?”, “Belediye seçimlerinden sonra”, “Alternatifi kim”, “Bu sefer başaracak” vs. diye diye sizin gibi başarısızları yıllardır destekliyor. Eminim bundan sonra da desteklemeye devam ederler. Eee madem öyle, her türlü başarısızlık müstehak böylelerine.
Biz Fenerbahçeli muhalifler bu akşam ne yazık ki muazzam mutsuz, öfkeli, kızgın ve uykusuzuz. Elbet bir gün baharlar gelir ve biz de güleriz.