Fatma Acar Ünlü
Hoşnutsuzluk Endeksi à Sefalet Endeksi
İktisat kuramına 1970’li yıllarda Arthur Okun tarafından kazandırılan Hoşnutsuzluk Endeksi (Economic Discomfort Index = EDI) ile kronolojik olarak ardından literatüre giren Sefalet Endeksi (Misery Index), ülkelerin ne kadar sağlıklı makro ekonomik yapıya sahip olduklarını gösterebilen, temelde enflasyon oranı ile işsizlik oranı değişkenlerinin toplanmasına dayalı oluşturulmuş endekslerdir.
Zaman içerisinde farklı iktisatçılar tarafından Sefalet Endeksi’nin bileşenleri değiştirilmiş ve günümüzde endeks, faiz oranı ve reel gelir artışını da içeren bir endeks halini almıştır.
Bir ekonomi için hesaplanan hoşnutsuzluk ve sefalet endekslerindeki değer artışları, o ekonomiler için istenmeyen sağlıksız bir makroekonomik durumun varlığını ifade etmektedir.
NEGATİF REFAH
Ekonomide Hoşnutsuzluk Endeksi (Economic Discomfort Index=EDI) olarak bilinen endeks, literatürdeki orjinal haliyle stagflasyonu simgeleyen oranlar olan enflasyon oranı ve işsizlik oranının toplamından oluşan bir istatistik olup ulusal refahı negatif etkileyen, ekonomilerdeki kırılganlık, makro ekonomik hoşnutsuzluk seviyesinin bir ölçümü olarak geliştirilmiştir. Endeks arttıkça da ekonomide iktisadi hoşnutsuzluk ya da sefalet artışı söz konusu olmaktadır.
Arthur Okun’un Sefalet Endeksi (OMI = Okun’s Misery Index), 1999 yılında Robert Barro tarafından farklılaştırılmış ve endeks bileşenlerine geniş ölçüde ekonomik ve sosyal refahı yansıtan reel iktisadi büyüme oranı ile uzun dönem faiz oranı da eklenerek yeni değişkenlerin değişim oranlarına yer verilmiştir.
SEFALETİN FORMÜLÜ
Barro’nun Sefalet Endeksi (BMI = Barro Misery Index); yıllık enflasyon oranındaki değişmeyi, diğer bir ifadeyle tüketici fiyat endeksi kullanılarak cari dönem enflasyonu ile bir önceki dönem enflasyonu arasındaki farkı; işsizlik oranındaki değişmeyi, iktisadi büyüme oranındaki değişmeyi, uzun dönem nominal faiz oranındaki değişmeyi, diğer bir ifadeyle 10 yıl vadeli devlet tahvillerinin faiz oranındaki değişmeyi ifade etmektedir.
Barro’ya göre BMI eşitliği, Arthur Okun’un sefalet endeksine göre ya da ekonomik hoşnutsuzluk endeksine göre daha iyi bir ölçüm ifade etmektedir.
Bu endekse göre, ekonomide enflasyon oranı ve işsizlik oranı ve faiz oranının artışı endeks değerini arttırmakta, ancak büyüme oranındaki artış kadar da endeks değeri azalmaktadır.
Barro’nun Sefalet Endeksi, 2011 yılında Ekonomist Prof. Dr. Steve Hanke tarafından geliştirilmiş ve bazı yayın organlarında “World’s Most Miserable Countries”, “Miserable Index gibi başlıklar altında da yayınlanmış ve literatürde yerini almıştır. “Dünya Sefalet Endeksi” her yıl düşünce kuruluşu Cato Institute tarafından kamuoyuyla paylaşılmaktadır.
HAMI, Hanke Sefalet Endeksi’ni; işsizlik oranını, enflasyon oranını, bankaların kredi faizlerini, kişi başına düşen reel GSYH değerindeki yüzde değişme kavramlarını ifade etmektedir. Endeksin kurgusuna göre, ilk üç kalemdeki artışlar, ekonomideki hoşnutsuzluk ya da sefaleti yükseltirken, ekonomide bireyleri daha mutsuz yapmaktadır. Ancak; bu mutsuzluk, sefalet ya da hoşnutsuzluk, kişi başına düşen reel GSYH değerindeki yüzdesel artışlarla telafi edilebilmektedir.
Diğer bir deyişle, ekonomideki kişi başına reel gelir artışı, sefalet endeksi değerlerini azaltarak sefaleti, hoşnutsuzluğu ya da makro ekonomik sağlıksızlığı dizginleyici rol oynamaktadır (Cato,2021).
Sefalet endeksinin düşük olması bu ülkelerde ekonomik göstergelerin iyi olduğu anlamına gelmektedir. Endekste sıralamanın yükselmesi ülkede sefaletin arttığı ve ekonomin kötüye gittiğini göstermektedir.
SEFALET ENDEKSİ 2020: TÜRKİYE AVRUPA’DA 1.
Dünya Sefalet Endeksi'nin 2020 yılına dair sıralamasında endekste 156 ülke yer almaktadır. Türkiye’nin yıllar içindeki performansı 2014 yılından bu yana negatif bir seyir izlemektedir.
2014 yılında Dünya Sefalet Endeksi listesinde 22. sırada olan Türkiye, 2020 yılında 41,2 puan ile 156 ülke arasında 21. sırada yer almaktadır.
Endekste yer alan Avrupa ülkeleri içinde sefalet endeksi puanının en yüksek olduğu ülke Türkiye’dir. Yani “sefalet” sıralamasında Türkiye Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Endekse göre Türkiye’de ekonomik verileri bazı Afrika ve Ortadoğu ülkelerinin dahi gerisinde kalmaktadır.
VENEZUELA İLK SIRADA
2020 Dünya Sefalet Endeksi sıralamasında Güney Amerika Ülkesi Venezuela ilk sırada yer almaktadır. Güney Amerika ülkesinde 2020 enflasyonu %3713, işsizlik oranı %50,3 ve ekonomik daralma %30,9 olarak hesaplanmıştır. Bu ülkeyi Zimbabwe, Sudan, Lübnan, Surinam ve Libya takip etmektedir.
2020 Dünya Sefalet Endeksi’nde; Arjantin (7), İran (8), Pakistan (49), Yunanistan (53), İspanya (63), İtalya (85), Azerbaycan (62), Bosna-Hersek (77), Rusya (94), ABD (109), Almanya (145), Çin (152), Japonya (153), Katar (154) sıralaması şeklinde yer almaktadırlar.
Venezuela ve İran’ı etkileyen faktör enflasyon oranları olurken, Arjantin ve Brezilya’nın endeks puanları da Türkiye gibi en çok faiz oranlarından etkilenmiştir.
Bir ülkenin makroekonomik performansının ölçülmesi ve buna bağlı olarak geliştirilecek mali politikaların uygulanabilirliği, politika yapıcılar ile pek çok ekonomik aktör için önem arz etmektedir. Gerek ekonomik gerekse sosyo-politik yapının dinamikleri ülke ekonomisinde farklı endekslerle ilişkilendirilip hesaplanmaktadır. Endeksi oluşturan parametreler arasında yer alan öncelikle işsizlik ve enflasyon Türkiye’nin en önemli makroekonomik sorunlarından ikisi olup, sefalet oranının yüksek çıkmasına sebebiyet vermektedir.
EKONOMİ, SOSYAL, ANALİTİK BİR BİLİMDİR
Ekonomi bir bilimdir. Sosyal bir bilimdir. Analitik bir bilimdir. Ve matematiksel temellere dayanması gerekir. Gözlerdeki ışıltıyla ekonomik veriler arasında tutarlılık sağlamaya çalışılmaz. Deneme yanılma ile ışıltı görmeye çalışmak da maliyetlidir.
Ekonomi politikalarının temel amaçlarından biri halkın refahıdır. Gelişmiş 20 ülke (G20) arasında yer alan Türkiye ekonomisi, yaklaşık 20 sene önce 17. Sırada iken günümüzde 21. sıraya gerilemiştir. 10 yıl önce dünya milli gelirinden aldığımız pay binde 12 iken, günümüzde binde 7.5'lere düşmüştür.