Haldun Solmaztürk
Farkında mısınız? Yargıtay Başkanı da oradaydı.!
Oliver Cromwell 17. yüzyılda İngiltere’de yaşadı. “On kişiden dokuzu benden nefret ediyor, ama benim yanımdaki o tek kişi silahlı olduğu sürece önemli değil” dermiş.
‘Silahlı’ lafını devlet gücü olarak okuyun.!
Malum ‘Uyuşturucu parasıyla cari açığı kapatma’ tantanası sürüyor. Hem Jandarma Genel Komutanı hem de Emniyet Genel Müdürü ana muhalefet partisi genel başkanı hakkında suç duyurusunda bulunmuşlar. (Nedense Sahil Güvenlik bu sefer sessiz kaldı.?) Lakin bu işlerden az çok anlayan herkes bilir ki ‘siyasi irade’ olmaksızın ne uyuşturucuyla, ne kaçakçılıkla, ne kara parayla, ne de organize suçlarla—ki hepsi iç içedir—mücadele E-Dİ-LE-MEZ…!
Yapılan siyasi eleştiridir, muhatabı da ‘yürütme’ yani Cumhurbaşkanı ve çalışma arkadaşlarıdır.
Ama Emniyet Genel Müdürü çeşitli ilçelerde kaymakamlık yaptıktan sonra bir süre İçişleri Bakanlığında çalışmış. Birer yıllık Karabük ve Şırnak valiliklerinden sonra 2019’da Emniyet Genel Müdürü olmuş. Yani bu seviyedeki devlet işlerinde daha çok çok yeni.!
CHP grup başkan vekili—haklı olarak—soruyor: “Sen genel müdür müsün, [İçişleri Bakanı’nın] avukat[ı] mısın ya?”. Sonra da “Polis Akademisi Polis Amirleri Merkezi mezuniyet töreninde AK Parti marşı çaldıranların hesabını ver millete” diyor.
Diyor ama kınanması ve uyarılması gereken başkaları da var…!
Beştepe’deki o ‘Polis Akademisi’ töreninde seslendirilen ‘Türkiye Yüzyılı’ şarkısı AKP’nin 2023 seçimleri ‘siyasi’ propaganda müziği.!
O kadar ki AKP Genel Başkanı bizzat ‘solo’ yapıyor.!
Kabul etmek gerekir ki başarılı bir prodüksiyon, hiçbir fedakarlıktan (!) kaçınılmamış—elbette her zaman olduğu gibi yine bizim vergilerden…
Bu şarkının Polis Bandosu—ve kadın jandarma solist—tarafından seslendirilmesi ve bunun ‘polislerden’ oluşan bir katılımcı kitlesi önünde yapılması açıkça iktidardaki koalisyonun yanında—dolayısıyla siyasi muhalefetin karşısında—durmaktır. ‘Silahlı’ bürokrasinin anayasa ve kanunlara aykırı bu ‘siyasi’ davranışı son derece vahim bir durum. Ancak ne bu konser ne de talimatla yapılan ‘siyasi’ suç duyuruları yeni değil…!
Tarih 14 Haziran 2017…
Jandarma’nın 178. Kuruluş yıldönümünde, dönemin Jandarma Genel Komutanı da bandosunu alıp Beştepe’ye çıkmıştı—o zamanlar adı hala Ak Saray.! Bando, ‘Diriliş Ertuğrul’ ile başlayan konserini ‘15 Temmuz Demokrasi’ marşıyla bitiriyor:
Başkomutan emir verdi ‘İnin meydana.!
Elde bayrak, dilde tekbir, koştuk ileri.!
Bu da Atı-Alan-Üsküdar’ı-Geçti referandumunda ‘Evet’ platformunun kampanya şarkısıydı.
Genel Komutan, o yaz—ordu komutanlığı yapmadan—Kara Kuvvetleri Komutanı oluyor, 2018’de de Genelkurmay Başkanı. Şahsına özel kanunuyla belki bir beş yıl daha orada olacak.?
Yerine getirilen 2016’da korgeneral olmuş. Sonra—sadece bir yıl sonra—orgeneral ve Jandarma Genel Komutanı yapılıyor—hala o görevde.! Polis konserine jandarma solisti görevlendiren de o.
Geçen yıl 103 Amiral “Montrö’yle oynamayın, dinci örgütlerin orduya tekrar sızmasına göz yummayın” dediklerinde polisin ve jandarmanın amiri olan bu arkadaşlar “Devletin ve Milletin verdiği şerefin farkında olmayanların, demokrasiye, hukuka, devletimize ve milletimize karşı yaptıkları edepsizliktir” diye bildiri yayınladılar—daha amirallerin ifadeleri bile alınmadan.!
(O amirallerin—ve sonradan eklemlenen bir generalin—12 yıl hapis istemiyle davaları sürüyor.)
O zaman, Sahil Güvenlik, Milli Savunma Bakanlığı, Danıştay da yargısız infaza katılmışlar, hatta—insana inanılmaz gibi gelse de—bu curcunada Yargıtay da sahne almıştı.
Yargıtay Başkanı hem 2015’te hem de 2019’da Cumhurbaşkanı’nın güvenine mazhar olup iki kez Cumhuriyet Başsavcısı seçildikten sonra 2020’de Yargıtay Birinci Başkanı oluyor.
İşte o Yargıtay Başkanı şimdi de Polis Akademisi’ndeki ‘siyasi’ programda—AKP Genel Başkanı ile İçişleri Bakanı arasında— jestleri, mimikleri, vücut diliyle bandonun heyecanına katıldı, tempo tuttu.!
Bu kişi, adli uyuşmazlıkları sonuçlandırmakla görevli en üst temyiz makamında oturuyor.
Bu Polis Bandosu konseri, ‘Bu iş bitti’ rahatlığı ve gevşekliği içine girenlere bir uyarıdır.
Devlet gücünü tümüyle arkalarına aldıklarına samimi olarak inanıyorlar.
Biten hiçbir şey yok; başlamadı bile.!