Biz tribünde çok keyifliydik. Kiev maçının gizli hüznüyle geldiğimiz maçı pozisyon vermeden attığımız üç golle kazanmışız, daha ne olsun?
Siz dışardan nasıl gördünüz tam bilemem ama bence taraftar şahaneydi. Goller geldikçe coşku da arttı tabii. Arda’yı kısa da olsa izledik. Emre Mor bizleri mest etti, daha ne olsun?
Yeni transfer Lincoln Henrique, “durun hemen eleştirmeyin biz de ‘boş’ değiliz” dedi. Hemen Alex benzetmesi yapanlar aceleci davranıyorlar ama sol ayağı müthişti. Arao da nefis ara paslar attı, daha ne olsun?
Aslında daha ne olacağı basit; Fenerbahçe iyi top oynasın. İşin gerçeği 3-0 aldık ama Fenerbahçe Kiev’e karşı oynadığından daha iyi oynamadı. Rakip daha kötüydü ama biz daha iyi oynamadık. Bizim 11 daha doğruydu, kimi oyuncular da günündeydi ve becerikliydi. Rakip de eksilince 3-0’lık skor geldi.
Sanırım geceden çıkarılacak en doğru sonuçlar şunlar;
1-Jorge Jesus ne kadar büyük bir isim olursa olsun, ona da sabır göstermemiz gerekecek. Hatta bir süre İsmail Kartal’ın takımından daha kötü oynasalar bile.
2- Transferler konusunda da sakin, sabırlı ve anlayışlı olmak lazım. Hatırlayalım Crespo da ilk geldiğinde “Hoca kendi adamlarını topluyor” demiştik.
Bir de eklemeden olmaz, geçen sene yıldızlaşan oyuncular kaldıkları yerden devam ediyor. Umalım ki yeni transferlerle girdikleri mücadele takıma katkı sağlasın.
Sahi toplamda 50 oyuncumuz falan oldu değil mi? Neyse neyse… Ne demiştik sabırlı olmamız lazım… Sabırlı, sakin ve anlayışlı..
Gülmeyin tribünlerde devrimden bahsediyorum, ama isterse Fenerbahçe bunu da yapar…