Bu kadar şans insanı korkutuyor

Milli Takımda Şenol Güneş’in görevden alınması kaçınılmazdı çünkü hocamız tükenmiş bir görünüm veriyordu. Kayıplarla ilgili olarak üretmeye çalıştığı mazeretlere kendisinin bile ne kadar inandığı kuşkuluydu. Böyle zor bir zamanda göreve getirilen Stefan Kuntz seçimine de sözü edilmeye değer bir itiraz olmadı. Bu seçimi, yeni milli takım sorumlumuz Hamit Altıntop’un yaptığını anlamak zor değildi. Önümüzdeki dönem Altıntop’u milli takımla ilgili olarak daha çok sahnede göreceğimiz ortada. İşin doğrusu da bu. Bir yığın ilgisiz ve bilgisiz kişinin rol çalmaya çalıştığı ortamda elbette ki işin gerçek sahibi o olmalıdır. Gerçekte Altıntop’un TFF başkanı yapılması çok daha isabetli olurdu ama muhtemelen şimdiye kadar yaşananlar nedeniyle arkasına bile bakmadan kaçabilirdi…Dolayısıyla biz yine böylesinin iyi olduğunu kabullenelim.
Kunt’un kadro seçimiyle ilgili itirazların hangi oyuncular üzerinde olduğu ortada ve büyük bir bölümü de haklı. Neyse ki bunlardan biri kendiliğinden düzeldi ve Kenan Karaman’ın sakatlığı nedeniyle Halil Dervişoğlu kadroya dahil edildi. Norveç ve Letonya maçları öncesinde bu konuda uzun boylu bir tartışma ortamı doğmayacaktır. Ancak kötü bir sonuç halinde Kuntz daha göreve başlamadan istifa davetleriyle karşılaşma şaşkınlığı yaşayabilir.
Aslında Kuntz çok şanslı. Çünkü rakibin en güçlü iki silahı bu maçta oynayamayacak, derken onlara iki önemli adamları daha eklendi: Joshua King ve Kristoffer Ajer’in de takımda yer almayacağı açıklandı.
Açıkçası, Kuntz’a ya da bizlere ‘Böyle bir hakkınız olsa Norveç’te kimlerin oynamamasını isterdiniz?’ diye sorsalar Sörloth ile Haaland’ın ikisinin birden adını vermek ayıp olur diye düşünürdük. Fakat çok daha fazlası oldu ve Norveç'in bu konuda düpedüz bir bunalım yaşadığı açıklandı. Dört banko adamın birden oynamayışı elbette ki ciddi sorun. Norveç takımının ciddi bir güç kaybı anlamına geliyor.
···
Elbette ki Norveç’in bu eksikleri maçın peşinen kazanıldığı anlamına filan gelmiyor. Tam tersine onların yokluğuyla ilgili gevşeme bize çok pahalıya malolabilir. Kuntz’dan en büyük beklenti de bu noktadadır. Gerek bu gerekse başka maçlarının kazanılmasının temeli disiplin ve gerekli çabanın sonuna kadar gösterilmesidir.
Norveç ve Letonya maçlarında çıkabilecek arızaların telafisi yoktur. Sadece Kuntz’un değil oyuncuların da bu bilinç içinde mücadele etmesi temel koşuldur. 2002’den bu yana katılamadığımız Dünya Kupasının Katar’da yapılacak oluşu da özel bir durumdur. Oraya katılamama durumunda doğabilecek sıkıntılar oyuncuların da canını yakacaktır.
O zaman ne yapılması gerekliliği ortadadır. Haydi bakalım, kolay gelsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Çakır Arşivi