Haldun Solmaztürk
“Amerika bütün terör örgütlerini eğitiyor, yetiştiriyor, silahlandırıyor.!”
Malum, tarafsız Cumhurbaşkanı her fırsatta ‘PKK/YPG’ye giden’ binlerce TIR’dan şikayet eder.
Gerçi, lafla peynir gemisi yürümez ama o yine de yürütmenin başı olduğunu unutup—muhalefet partisi genel başkanı tafrasıyla—şikayetlerine devam eder.
Geçen yıl NATO zirvesine giderken de “Amerika’dan gelen ve güneyde [Suriye’de, YPG’ye] veya Türkiye içindeki teröristlere [PKK] verilen binlerce TIR dolusu araç, gereç, silahtan” şikayet etmişti. “Bütün silahlar PKK'ya, YPG'ye gönderiliyor, Türkiye'ye karşı” kullanılıyordu.
Geçenlerde—Avusturya Başbakanı’yla basın toplantısında—bu sefer “Bir şeyi açıklamak zorundayım” diyerek ABD’yi bütün [a.b.] terör örgütlerini desteklemekle itham etti:
“Bütün terör örgütlerini Amerika şu anda eğitiyor, yetiştiriyor, silahlandırıyor ve bunlarla da Suriye’de olsun, bu bölgede olsun, Ortadoğu’da olsun buraları kan gölüne dönüştürüyor.”
“Bunları da görelim.!” diye bir uyarısı da vardı—‘Bakın ben görüyorum’ edasıyla.?
Konu Meclis’te, geçen haftaki ‘tezkere’ görüşmelerinde yine gündeme geldi.!
Yeni Milli savunma Komisyonu başkanı—eski Milli Savunma bakanı—AKP adına kürsüde…
Yine milletvekillerini haşlıyor:
- Dinlemezseniz öğrenemezsiniz. Dinleyin.!
- Önce öğren, sonra konuş.! [a.b.]
- Burasını pazar yerine çevirdiniz.!
- Otur, dinle.!
İyice atarlanmış, arada Meclis Başkan Vekilini de azarlıyor.
Kendisini tanıyanlar, eskiden—ordudayken—son derece sakin ve nazik olduğunu, özellikle astlarıyla konuşurken hakaretamiz ifadelerden hassasiyetle kaçındığını söylerler.
Emekli olduktan sonra bir hoş oldu…
Milletvekillerini talimgah çavuşu gibi azarlamayı alışkanlık haline getirdi.
Bütçe görüşmelerinde ‘bir soru’ üzerine sinir krizi geçirip “Nah alırsın böyle oy.!” demişti. Sonra hatasını düzeltmek (!) için geri geldiğinde “Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça.!” diye dalga geçmişti—milletvekillerinin yüzlerine karşı.
Bu sefer atarlanması “Yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması” üzerine…
Tezkerede, “Mücavir bölgelerde [Irak, Suriye] yaşanan ve hiçbir meşruiyeti olmayan bölücü girişimlere [PYD/YPG]” karşı “Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesi … yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması” için Cumhurbaşkanı’na ‘iki yıl’ yetki verildi.
Yabancı askere gerekçe olarak, “Türkiye'nin terör örgütleriyle mücadele amacıyla oluşturulan uluslararası koalisyon bünyesindeki faaliyetlerinin sürdürülmesi önem taşımaktadır” deniyor.
Hulusi Bey’e göre, “Yabancı [askeri] unsurların Türkiye’ye gelmesi kesinlikle [a.b.] söz konusu değil.! Sadece bu koalisyonun üyesi olmanın bir gereği bu”.!
Teknik (!) bir konu, önemsiz bir ayrıntı demeye getiriyor…
O koalisyon 2014 yılında kurulan 86 üyeli IŞİD’e Karşı Küresel Koalisyon… Türkiye de içinde.!
Koalisyonun askeri (!) kanadı ABD Merkezi Komutanlığı (CENTCOM) tarafından oluşturulan Combined Joint Task Force - Operation Inherent Resolve.
Kendi ifadeleriyle IŞİD’e karşı ‘zaferi’ yerel ‘partnerleri’ Suriye Demokratik Güçleri (SDF) ile birlikte [a.b.] kazandılar.
SDF dedikleri PYD/YPG—Erdoğan’ın şikayet ettikleri…!
Geçen Salı—17 Ekim—YPG’nin Rakka’ya girişinin yıldönümüydü. Bilmem yedi yıl önce şehir meydanına, araçlara Öcalan posterleri asıp, zaferi (!) Öcalan’a ithaf ettiklerini hatırlayan var mı?
O zaman Erdoğan “Şimdi bunu Amerika nasıl izah edecek?” diye sorduğunda, Pentagon sözcüsü “SDF [PKK/YPG] ile birlikte çalışıyoruz. Ve SDF’nin yanında, onlarla ve onlar üzerinden çalışmaya devam edeceğiz” diye cevap vermişti.
Öyle de yaptılar…
Sadece bu ayın başından bugüne (1-20 Ekim) Deyrizor ve Haseke bölgelerinde ‘Koalisyon’ ve YPG birimleri dokuz atışlı ortak tatbikat icra ettiler.
CHP’den Memleket Partisi’ne, oradan da AKP’ye geçen genç bir milletvekili de “Tezkereye ‘Hayır’ demek terör devletine ‘Evet’ demektir, PKK-PYD’ye can simidi vermektir” diyordu.
Şaşkın bunlar…!
Hem ‘Mücavir bölgelerde, meşruiyeti olmayan bölücü girişimlere’ yani Fırat’ın doğusundaki PKK/PYD ‘devletine’ karşı tezkere getiriyorlar hem de misyonu o ‘terör devletine’ destek ve himaye olan Koalisyon’u Türkiye’de konuşlanacak ‘yabancı askere’ gerekçe olarak sunuyorlar.
Cumhurbaşkanı “Bunları da görelim, bilelim.!” demişti ya; tezkereyi savunan (!) Kayseri milletvekili bile bilmiyor; üstelik bilmediğini de bilmiyor.!
Bilse, Genel Kurul’da atarlanıp “Önce öğren sonra konuş.!” der mi…?
Onun gibi “Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça…!” diyeceğim ama yakışmaz…
23 Ekim 2023, Gazete Pencere