Burak Soyer
“Toplamalar belgesel niteliği taşıyor”
Türkiye punk’ının babalarından Rashit’in gitaristi Tolga Özbey, punk’tan garaja, post punk’tan saykodelik tınılara kadar ‘yeraltında’ yaşayan ve kendi müziklerini yapan 15 müzisyen ve grubu Dip Gürültü adlı toplama albümde bir araya getirdi. Albümün arşivlik olduğunun garantisini verebiliriz…
Spotify, Apple Music, Deezer, YouTube Music… Belki daha fazlası. Evet, bu platformlar olmasa adı sanılmamış duyulmamış birçok müzisyeni, grubu dinleyemeyecektik. Büyük plak şirketlerine bağlı grup ve sanatçılardan kendi halinde takılıp “Bir şarkı da ben yapıp koyayım” diyenlere kadar binlerce isim bu mecralar sayesinde ürettiklerini ‘elle tutulur’ hale getirebiliyorlar. Ancak özellikle alt kültürde hala keşfedilmeyi bekleyen, haberimiz olmadan şahane işler yapan o kadar çok müzisyen var ki! İşte burada erbaplar ve bu işe gerçekten gönül vermiş kişiler devreye girerek bu yetenekleri daha fazla insanla buluşturmak için ellerini taşın altına sokuyorlar. Bunlardan biri de Tolga Özbey.
1993 yılında kurulan ve Türkiye punk’ının babalarından Rashit’in gitaristi Tolga Özbey, aşağı yukarı son on yıldır yeraltında müzik yapan 15 bağımsız ismi Dip Gürültü adıyla yayınlanan toplama albümde bir araya getirdi. Ada Müzik etiketi taşıyan albüm, garaj, punk, post punk, saykodelik gibi yeraltına ait birçok farklı tarzı dinleme imkanı sunuyor. The Mobbers, Dirty Duo, Yumuşak Makine, Buzz Bone, To The States, Pie-O-My, Call Me Yesterday, Rain To Rust, Astronotun Bir Günü, Felat Delibalta, Stiff, DJ Bela, The Pink Lemonade, Somon ve Radar Danchev’in yer aldığı Dip Gürültü’yü Tolga Özbey anlattı.
Neler yapıyorsun şu aralar? Nasıl gidiyor hayat, müzik?
Açık Radyo’da yayınlanan Egzotik Yeraltı programımım üzerine araştırmalar yapıyorum, aynı kapsamda yayınladığım kitaplarımın dördüncüsü olan Uzakdoğu 1960’lar elektrik gitar sahnesine gömülmüş durumdayım.
Önümüzdeki sene Rashit’in 30. yılı. Bir 30 yıl öncesine gitsek neler anlatırsın bize oradan?
Cihangir’de bir evde kafalar çok iyi gitar cozurdatıyoruz, Peyote’de Rashit konseri olacak yeni bir şarkı var onu çalacağız heyecanlıyız. Yeni birşeyler karalıyorum kağıda, “Adam olmak İstemiyorum” yazıyorum sapanlı bir çocuk çiziyorum, Taksim’e çıkıyoruz hava soğuk bomboş ve amaçsızız. Uyduruk rock gruplarının albümleri çalıyor müzik mağazalarında, bizim kadar keskin olmayan herşeye karşıyız. küçük İskender ile karşılaşıyoruz rakı içmeye gidiyoruz, Abdullah sokağa işerken ekip otosu geliyor haftasonunu Beyoğlu ekipler amirliğinde geçiriyoruz daha neler neler. Sallamadan yaşıyoruz rocknroll bir hayatı uyduruk rock grupları gibi havanın peşinde değiliz herşey bomba gibi çok genciz ve hiçbirşey umurumuzda değil…
Murat Beşer, Cumhuriyet’teki geçen haftaki yazısında, “Tolga Özbey, sade bir alt kültür neferi olmaktan çok fazlasına sahip,” diyerek eklemiş: “En takdire şayan tarafı da, camiasının en örgütçü, üretken ve pozitif karakterlerinden biri oluşu. İnsanları, toplulukları bir araya getirir, iş yapmalarını sağlar, konserler verdirir, hepsinden öte ürettiklerini envantere kaydeder.” Böyle misin gerçekten?
Murat Abi’nin analizlerine her zaman güvenirim…
Son projene diyeyim, geçecek olursak… Dip Gürültü, Ada Müzik etiktetiyle yayınlandı. Nasıl ortaya çıktı bu proje?
Ada Müzik’e böyle bir düşüncem olduğunu söyledim çok beğendiler. Yapmaya karara verdik, bence de iyi yapmışız sonuç çok tatmin edici oldu.
Albümde yer alan isimleri seçerken neye dikkat ettin? Belirli bir kriterin var mıydı?
Gerçekten müzik yapmayı seven, her şeye rağmen müzik yapmakta direnen, kendi müziklerini yapan herhangi bir kaygısı olmayan grup ve sanatçılar olsun istedim.
‘Yeraltında’ keşfedilmeyi bekleyen belki yüzlerce grup, sanatçı var. Dip Gürültü gibi çalışmaların onları ‘yüzeye’ çıkarıp daha fazla insanla buluşması, yeni ve kaliteli işler dinlemesi bakımından önemli olduğunu düşünüyorum. Sen neler söylemek istersin?
Toplamalar belgesel niteliği taşıyor, hem gruplara bir motivasyon sağlıyor hem de dinleyiciye dikkat edin bunlar da olup bitiyor diyor.
Dip Gürültü’deki gibi gruplar ve sanatçılar ‘yeraltında’ yaşıyorlar. Ya da orada yaşamayı tercih ediyorlar. Sence senin gibi üç-beş kişi daha el atıp onları yukarıda bahsettiğim ‘yüzeye’ çıkarırlar mı? Yoksa dünya görüşleri zaten buna pek yatkın olmadığı için bulundukları ‘yerde’ kalmaya devam mı ederler?
Bu onların kararı ve geleceği. Ben onları oldukça yeraltındaki halleriyle bir kompozisyonda birleştirdim belki birbirilerinin müziklerine bile hiç haz etmiyorlar ama konu bu değil ana akımın dışındalar bu onları aynı gemide diplere batarken bir arada görmemizi sağlıyor, ileride kim ne yapar zaman gösterir.
Son olarak Dip Gürültü gibi projelerin devamı gelecek mi?
Mutlu son Ada Alternative için Dip Gürültü 2 toplamasının hazırlıklarına başladık.