Memetcan Demiray

Memetcan Demiray

'Seninle geyliğe varım ben'!..

Büyük soru işaretleriyle gelmişti Türkiye'ye... Sosyal medyada adı "ırz düşmanı"ydı. Ama o işine baktı ve performansıyla kısa sürede "kahraman" oldu. Şimdi hetero-erkek tribünler onun "aşkı" olmak için şarkılar söylüyor! Seneye Galatasaray'da kalır mı, bilinmez. Ama Icardi en unutulmaz golünü "maço" futbol kültürüne atmış gibi görünüyor!

Bazı kapıların "dönüştürücü" etkisi vardır. Bankada ya da noterde örneğin, nüktedanlık sökmez! Girerken ciddi olmak lazımdır. Oysa bar buluşmaları ve içkili davetler tam tersidir. Günün stresi, asık yüzler ve sıkıcı iş gündemi... Ceketlerle birlikte girişteki portmantoya asılır. Ve maazallah sağlığımızda bir problem çıkmış, canımız yanıyorsa... Hastaneye adım atarken tüm başarılar, hırslar ve unvanlar "dışarıda" kalır.
Bu "dönüştürücü"lerin en etkilisi de nizamiye kapısıdır. İsterseniz dünyanın en âsi ruhlu, serseri tipi olun. Daha kışlanın bahçesinde başlayan işlemler herkesi mum gibi, "tek tip" yapacaktır. Cadde hâlâ gözle görülebilecek kadar yakındır. Ama "sivil hayat" çoktan silinip gitmiş, herkesin rütbesi ölçüsünde "özgür" olduğu emir-komuta zinciri başlamıştır.
"Dönüştürücü" kapıların birçoğundan mecburen geçer, "esas kimliğimize" dönmek için bazen dakikaları sayarız. Ama mevzubahis futbolsa ve stada girmeye hazırlanıyorsak... Çok radikal bir evrimi canıgönülden yaşar, turnikelerden Mars kadar "maskülen" çıkarız!


BİR PENETRASYON RİTÜELİ: FUTBOL

Çünkü "futbol erkek oyunudur" ve tribünde yerini alan her taraftarın oyunun kuralına uyması lazımdır. Yaş, cinsel yönelim, toplumsal statü; hiç fark etmez. En bilgili profesörün çılgın bir "amigo"ya, en kibar hanımefendinin büyük küfürbaza dönüşeceği bir maç... Bol testosteron ve santrayla birazdan başlayacaktır.
Neticede top yuvarlaktır ama statta "yuvarlak" olan hiçbir şey sevilmez! İşte birazdan direğe çarpan meşin nesne, tıngır mıngır dönecek ve kalemize "girecek"tir! Savunma düşmüş, "penetrasyon" gerçekleşmiştir. Nasıl yani, "gey" mi olduk şimdi? Asla!!!! Birazdan bizim takımın delikanlıları, yiğitleri de bir gol atacak, "namusumuzu" kurtaracaktır.
Hem esas gey federasyondur ve şu ortada dolanan, sürekli aleyhimize düdük çalan adam da onun kanlı canlı temsilcisidir. Yani "**ne hakem"!..
Esas gey, kendini her mücadelede "kız gibi" yere bırakan rakibin 10 numarasıdır! Eh, teknik direktörlerinin de gey olduğunu söylemeye gerek yok herhalde!.. Baksanıza, takımını bize karşı nasıl da sıkı hazırlamıştır! Maçı kaybedersek fena... "**ne basın" kim bilir yarın neler yazacaktır. Ve tabii rakip taraftarların alayı... Hepsi "gey" olarak doğmuş ya da atacağımız bir golle "homoseksüel" olmayı bekleyen "sapkın"lardır. Haydi koçum, nefis bir orta, sert bir şut ve top ağlarda!.. Yaşasın erkekliğimiz!.. "Oğlan bizim - kız bizim" türküsü tüm statta yankılanmaktadır.

ICARDI 'ERKEKLER LİGİ'NDE!..

Mauro Icardi gibi ikonik bir santrfor, Türkiye'deki bu ortamı bilerek mi ülkemize geldi, muhtemelen hayır. Ama belki de kariyerindeki en doğru kararı verdi. Zira futboldan çok aşk hayatı konuşulan bir yıldız için bizim "erkek ligimiz" idealdi!
Baksanıza hergeleye... Vaktiyle takım arkadaşı Maxi Lopez'in eşi Wanda Nara'yı "ayartmış"tı. Hiç yakışık alır mıydı? Hem zaten vatandaşı ve Paris Saint Germain'deki takımdaşı Messi de bu olayı unutmamıştı. Icardi'nin uçağı İstanbul'a inmeden adı "ırz düşmanı"na çıkacaktı!
Ama kimilerine göre de futbolcunun çapkını makbuldü. Hem Mbappé'li, Neymar'lı PSG'yi bırakıp bir anlamda Orta Doğu'ya gelen Icardi... İstanbul gece hayatında pekala eğlenebilirdi. Zaten Galatasaray'a maliyeti sadece 750 bin dolardı! Bakalım Florya'nın Avrupa'ya açılan kapısı, Icardi için nasıl bir "dönüştürücü" olacaktı?

JARDEL Mİ ANELKA MI: 'AŞK ADAMI'...

Cevap sarsıcıydı. Daha ilk maçlardan kalitesini belli eden Icardi, Beşiktaş'a 2 gol atarak yıldızlaşıyordu. Ardından Başakşehir ve Fenerbahçe maçlarında gollerin yanı sıra asistleriyle de maçı koparan isimdi. Oyun zekâsıyla durdurulamıyor, paylaşımcı karakteriyle takımı sırtlıyordu. 832 dakikada 8 gol - 5 asist... Son olarak hafta içi Giresunspor maçında iki golle takımı ipten alıyordu. 90 dakikanın sonunda Icardi tribünlerin kahramanıydı!
Hagi'yi "milat" kabul ettiğimizde 2000 yılından beri Jardel, Van Hooijdonk, Anelka, Gomez gibi büyük gölcüler gelmişti Süper Lig'e... Hatta Drogba ve Sneijder'i yan yana gördüğümüz günler de yakındı. Fakat 29 yaşında, Icardi gibi bir forveti canlı izlemek... Kendisinin "yan gelip yatacağını" söyleyenlere muazzam bir performansla cevap vermişti "aşk adamı"...

BURALAR RENGÂRENK SAYENDE!..

Ama bugünlerde asıl "Icardi efekti" sosyal medyada kendini gösteriyor. Taraflı tarafsız herkes onu överken karizmasından söz eden mi ararsınız yakışıklılığından mı?.. Galatasaraylılar arasında "civciv sarısı" modası başlıyor, birbirinden yağız delikanlılar saçlarını boyatıyor! Icardi sayesinde "buralar rengârenk" oluyor.
Attığı gollerden sonra statta çalan Simge şarkısı dillerde... Hemcinsleri "ona layık düşler"e sözcük bulamıyor. Galatasaray'da kalması için kampanya başlatanlar bir yana, bu uğurda Icardi'yle "yatmaya" hazır olduğunu söyleyenler bile çıkıyor! "Tutsak yürekler"... Bir zamanların "ırz düşmanı"... Şimdi futbol forumlarında "Hepimizi gey yapacak bu adam!" esprilerine konu oluyor. "Sert erkekliği"yle ünlü tribünler... Icardi'ye "Gel bir sarayım, aşkın olayım" diye sesleniyor!
Gökkuşağının bile "aile yapısına düşman" görüldüğü bol bıyıklı bir ülkede az şey mi bunlar?
Seneye de Galatasaray'da kalır mı, bilinmez... Ama Mauro Icardi, Türkiye'deki en önemli golünü maço futbol kültürüne atmış görünüyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Memetcan Demiray Arşivi