Memetcan Demiray

Memetcan Demiray

'Mürekkep sökücü'de balık olsam!..

Bu hafta dindar gençlikte "alkolsüz şampanya" modası alıp yürürken "seküler kesim"in tercihi hijyenik el sıvısıydı! Buğdaydan damıtma, ağzınıza layık, 96 derece... Her şeyden taviz verirdik de "hedonizm"den asla... Sinema, konserler, festivaller sizin olsun. Bugüne bugün bir dünya deviydik "korsan yayın"da!..

Eveeet, nasıl geçiyor "Türkiye yüzyılı" gençler; eğleniyor muyuz? Şeymanur ve nedimelerine bakarsak öyle... İşte "bekârlığa veda" partisinde açmışlar "alkolsüz şampanya"yı, "story" çekiyorlar! Böğürtlenlisi de var, "tutti frutti" aromalısı da... Pekakçe.com'da 120 lira, üstelik kargo da bedava!.. Salla, salla, köpürt; ooooh... Kıskananlar çatladı Tiktok'ta!..

Ağzımızın tadını biliyoruz toplumca... Dindar gençlik simli, sedefli şişeleri patlatırken bugünlerde "seküler kesim"de "mürekkep sökücü" moda... Pardon? Daktilo da hediye mi yanında?!

Hayır efendim, yazmaya silmeye değil... Bol mezeli, balıklı, mangallı aile sofralarına... Nasıl yani? Şimdi alıyorsunuz 96 derece "ürün"ü... Seyreltiyorsunuz yarı yarıya... Attın mı içine anasonu?.. 500 liraya 12 litre rakı oldu sana!.. Facebook'ta paylaşırsın artık balkonda gün batımı manzarasıyla... "Şarköy'den selam tüm gönül dostlarıma"... Kıymetini bilmiyoruz, kıymetini... "Hayat bize güzel" valla!

3 KEZ DİSTİLE 'HİJYEN SIVISI'!..

Sahiden de cennet vatanımızda her şey mevcut. Tabii doğru alışveriş yapmak kaydıyla... Etil alkol sevenler örneğin... Instagram'da satılan "merdiven altı" bidonlardan kurtuldular sonunda... Artık buğdaydan damıtma "genel hijyen sıvısı", en meşhur internet sitelerinde satılıyor. Kredi kartına taksit imkânıyla!.. "Mısırı da var mı bunun, acı çıkar mı acaba?"... Yok beyefendi, üç kez distile edildi ürünümüz... Tüketebilirsiniz gönül rahatlığıyla!

Yalnız firmanın sayfasında gezerken çok dikkat etmek gerekiyor. Daha ucuz diye "antibakteriyel el dezenfektanı" satın almak isteyenler de çıkıyor arada... Aman haa... Bu şişe sadece "yüzey temizliği"nde işe yarıyor!

Peki pembe olan?.. Yahu antifriz o, "genel kullanım"a gelmez! Renginden de mi anlaşılmıyor?

FISTIK DA 'KORSAN', YAYIN DA...

Maalesef anlaşılmıyor. İşte yeni çıkan "cool lime" içeceği... Fiyatıyla marketlerin yeni gözdesi... Yüzde 2 "limon suyu konsantresi" içeriyor! Şu fıstıklı "Maraş dondurması" peki?.. Yeşilin en güzel tonunu "yapay aroma vericiler" ve klorofillerin bakır kompleksinden alıyor! Afiyet olsun ailece... Siz bilmezsiniz Hollanda'yı, Fransa'yı... Coni, Toni, Herkel... Bunu da bulamıyor!

O sırada futbol takımlarımız Avrupa'nın zirvesinde... Nazar değmesin. Transfere milyon avrolar saçan kulüplerimiz, Bakü senin, Maribor benim, önüne geleni eliyor! "Maçları nereden izleyeceğiz kanka"?!.. Elbette Twitter'dan!.. Gerçi spikerin sesi önden geliyor ve golden önce görüntü donuyor ama olsun. Kalite tek hedefimiz. "Korsan" kanal maç sonu mahcup, resmî yayıncıya sitem ediyor!

TİYATRO ARTIK 'TAŞ FIRIN'!

Aklı olana para bol memlekette... Baksanıza, herkes patır patır borsaya giriyor! Sermayeniz daha küçükse İddaa kuponu minimum 20 lira... Üç somun ekmek ediyor!

Tabii servetimizi idareli kullanmak lazım. İşte 15 yaş ve üzerindeki kişilerin yüzde 85'i son 12 ayda hiç sinemaya gitmemiş, yüzde 69 hiç kitap okumamış. Hane halkımız işini biliyor!

Bu durumda Nilüfer Festivali'nin iptal edilmesi de gayet yerinde... Ne gerek var kızlı-erkekli eğlencelere?.. Bir adım ötesi Malezya, dost ve kardeş ülke... "Ahlaka aykırı" diye Swatch'ın gökkuşağı temalı kol saatlerini yasaklıyor.

Aile her şeydir bizde de... "Kız isteme" törenlerinde yeni akım olarak cadde trafiğe kapatılıyor, meşaleler ve son ses müzikle yürüyüşe geçiliyor! Yer Kütahya da olabilir, Niğde de; fark etmez. Tatil gününü de pazardan cumaya kaydırdık mı tamamdır. Şahlanmaya az kaldı, doktorum nerede? Sanat artık "taş fırın" tiyatrolarda üretiliyor.

BİZİM SALINCAK DURDU

Ne için yaşıyoruz? Hayat bol bol gülüp haz almaya geldiğimiz bir lunapark mı; yoksa ödevler, sorumluluklardan oluşan bir imtihan mı?

Felsefenin yüzyıllardır cevap aradığı bu soruyu Philosophie Magazin'de Svenja Flaßpöhler bir kez daha tartışmaya açıyor. Ve yaşamı bir salıncağa benzetirken bunun ileri gidişler, geri gelişlerden oluşan diyalektik bir süreç olduğunu savunuyor.

Öyle ya... Sırf gündelik ihtiyaçları gidermeye, çalışmaya, koşturmaya ancak "canlı kalmak" denebilir. Tam aksine; zevküsefa dolu günler, "hedonizm" de bir yerde bizi amaçsızlığa, aşırılığa ve bağımlılığa itebilir.

Peki çözüm?.. Salıncağın acısıyla tatlısıyla tadını çıkarmak, yeniliklere de zorluklara da eşit derece açık olmak diye ekliyor.

Bizim salıncak epeydir tatsız tuzsuz... Rüzgârsız havada kuru yaprak misali... Ne ileri, ne geri gidiyor. İş yok, para yok, üretim yok. Gençlerin gözü Avrupa'da... Kalanlara da "mürekkep çözücü" içip kavun aromalı alkolsüz şampanya patlatmak düşüyor. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Memetcan Demiray Arşivi