Güzellik Yarışmalarının Tarihi 2

Güzellik yarışmaları tek tip güzelliği dayatıyor mu?

Aristo, “bir şeyin güzel olmasını sağlayan bir güzellik olmalı ve bu her ne ise tanımlanmalı” demiş ama güzelliğin ne olduğu, ne olmadığı ya da nasıl olacağı konusunda yüzlerce yıldır görüş birliğine varılamamış

Tek tanrılı dinler ve tasavvufi görüşler, beden güzelliğini arka plana alıp ruh güzelliğini ön plana çıkarsalar da, yaşama hayat veren “güzellik” yargısı, yüzlerce yıldan bu yana üzerinde fikir birliğine varılamayan bir kavram gibi. Tarih öncesinde yaşananlar bir yana, özellikle sanayi devrimi sonrasındaki vahşi kapitalizmin üretim çarkları içinde acımasızca şehirlere sıkıştırılan çekirdek aile içindeki genç kızların “güzellik” ve “estetik” hayalleri hep birbirine benzer olmuş. Fotoğrafın icadı sonrasında, basılarak sabitlenen ve böylece karşılaştırılabilen güzellik olgusu, yürüyüşten dans etmeye, şarkı söylemekten çatal - kaşık kullanmaya, günün modasına olan uyumdan farklı sosyal yatkınlıklara kadar çok şeyi içine alarak harmanlamış ve edinimlerini insanlaşma tarihi içinde belli bir yere oturtmuş, olmalı.
Geçen hafta güzellik yarışmalarının tarihini anlatırken günümüze dek anlatıla gelen mitolojik öykülerden örnekler vermiş ve Kaz dağlarında yaşayan çoban Paris’in, aşk karşılığında ilk güzellik kraliçesi olarak oyunu Tanrıça Aphrodite lehinde kullanmasının ardından mitlerde hala yaşayan bir dolu efsane sarmalının ve Troya savaşının nedeni olduğunu yazmıştım.
Güzellik yarışmaları, farklı prensipleri ilgilendiren ana olgusuyla dünyanın her yerinde bilimsel araştırmalara konu olmaya devam ediyor. Nasıl olmasın ki; güzellik yarışmaları, modernleşme ve küreselleşme etkileri altında, -genelde- “kadın” olgusu üzerinden yapılan bir çeşit sahne şovuna benzemiyor mu? Uluslararası mecrada düzenlenenlerde her ne kadar farklılıkları ön plana çıkaracak şekilde yerellik vurgusu yapılsa da, aslında tek tipe indirgenen estetik olgusu ile genel hatları belirlenmiş ve belli bir şekle sıkıştırılmış ölçüler çevresinde, podyumda yarıştırılan “kadın” temasının, gösteri dünyasına açtığı bir gelir alanı demek yanlış olmaz, diye düşünüyorum. Farklı kültürlerin güzellik arayışlarını bir yana bırakıp, sadece yüz gibi, ten rengi, göz ve saç gibi ilk göze çarpan özelliklerin ana temasına biraz da temsil edilen toprakların yerel motifleri eklendiğinde, podyumlarda kolayca görsel şova dönüşebilen güzellik yarışmaları hakkında herkesin kendisi için çıkardığı ayrı bir gözlemi vardır, diye düşünüyorum.


Güzellik Kraliçesine taç giydirme âdeti Çin Kültüründen mi?
Güzellik Kraliçesi seçimine dair Çin kültüründe farklı efsaneler var. Günümüzden tam 2350 yıl önce, Çin Hükümdarı Hu An’ın 16 yaşındaki kızı Çi Ey güzellik kraliçesi seçilmiş ve kendisine taç giydirilmiş. Belki de, güzellik kraliçelerine “taç giydirme” uygulaması bu seçimden geliyordur. Çin Komünist Partisi’nin sözcülüğünü yapan Halkın Günlüğü gazetesinde yer alan bir habere göre, Kuzey Song Hanedanı Şining döneminde (1068-1077) ortaya çıkan güzellik yarışmalarında kadınlar metalaştırılarak değer biçildiği yargısıyla 1949’da komünistlerin yönetimi devralmasıyla bu tür gösteriler tümüyle yasaklanmış. Bırakın güzellik yarışması düzenlemeyi, 1,5 milyar Çinliye tek tip üniforma giydiren ulusal önder Mao’nun Kültür Devrimi sırasında makyaj yapan kadınların bile ‘’karşı-devrimci’’ olmakla suçlandığı dönemler olmuş. Ve bu yasak 2003 yılına kadar da sürmüş. Mucizevî üretim gücüyle büyükler arasına giren ve kapitalist dünyaya uyum sağlamaya çalışan Çin topraklarındaki ilk uluslararası ‘’Miss World”güzellik yarışması 2003 yılında Hainan adasında bulunan Saynan tatil beldesinde yapılmış. Güzellik peşinde koşan yeni Çin insanının sosyal ve ekonomik gelişmesine paralel olarak, güzelliğe olan ilgisini arttırması ülke genelinde yüzlerce ayrı yarışmanın yapılmasına yol açmış. Alışveriş merkezlerinde, TV setlerinde ve ülke genelindeki çok sayıda özel organizasyonlarda kurulan podyumlarda düzenlenen güzellik yarışmalarında, moda olan kıyafetlerin ve güzellik ürünlerinin reklamlarının çok başarılı olarak yapılabildiği, böylece de ihracata dönük olarak büyük başarı sağlanabildiği fark edilmiş. Ve bir zamanların yasağı bugünün belki de Çin halkının en çok rağbet ettiği güzellik yarışması izleme alışkanlığına dönüşmüş.
Kısa boylu kadınlara özel güzellik yarışması Moskova’da her yıl tekrarlanıyor
Güzellik yarışmalarıyla ilgili olarak Dünya basınından sizler için derlediğim ilginç yaşanmışlıklar var. Bunlar o kadar da çok sayıda ki, hangi birisini alacağıma inanın zor karar verdim.
Amerika’da güzellik yarışmasının yetenek şovu sırasında, biyokimya uzmanı Virginia’lı Camille Schrier, yarışmacıların sergilemeye çalıştığı birbirine benzeyen hünerlerine karşı önlüğünü giyerek gerçekleştirdiği “hidrojen peroksitin katalitik ayrışmasını” gösterdiği kimya deneyiyle jüriyi bir hayli etkilemiş ve gösterisini alkışlar eşliğinde tamamlayarak tacın sahibi olmuş
2018 yılında Belarus Güzeli seçilerek tacı kazanan 22 yaşındaki Mariya Vasileviç, gençlik sorunlarının çözümüne odaklanacağı ve elinden geldiğince politik arenada yaşıtlarının sorunlarına çare arayacağı vaatleriyle katıldığı genel seçimlerde oyların yüzde 28,9’unu alarak Belarus parlamentosuna girmeyi başarmış.
Kuraldır, güzellik yarışmalarına evli kadınların katılmaları genelde engellenir. Hatta ülkemizde 1929 yılında yapılan ilk güzellik yarışmasında birinci olan Hicran Hanımın evli olduğunun anlaşılması sonrasında kraliçeliğinin elinden alınması da bu yüzden olmuş. Bugün özellikle Rusya coğrafyasında ve Dünyanın çok yerinde evli kadınların katılabileceği güzellik yarışmaları yapılıyor ve kocalarının destekleyici bakışları altında evli kadınlar güzelliklerini sergiliyorlar. Her yıl düzenlenen ‘Mrs. Russia’ yarışmasına katılabilmek için 22-43 yaş aralığında resmi olarak evli ve en az bir çocuklu olmak yeterliymiş.
Uganda Turizm Bakanı Godfrey Kiwanda’nın ülkeye turist çekmek için “kıvrımlı kadınların” katıldığı bir güzellik yarışması düzenleme önerisine çok sayıda kadın karşı çıkmış ama Miss Kıvrımlı güzellik yarışmasının kazananı olmak için çok sayıda başvuruda bulunulmuş.
2018 Kâinat Güzellik Yarışması’nda Tayland’ı temsil eden Sophida Kanchanarin’ın giydiği mavi elbiseyi beğenmediğini ve tasarımının çirkin olduğunu söyleyen sunucu baltayı taşa vurmuş. Çünkü elbiseyi tasarlayanın Tayland kralı Maha Vajiralongkorn’un Fransa’da tasarım yüksek lisansı yapan 31 yaşındaki kızı Prenses Sirivannavari Nariratana olduğunu bilmiyormuş. Sunucu hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, tanınmış bir kişinin ülkenin itibarını zedeleyen yorumlar yapması kabul edilemez denilmiş, olay sorumsuz bir davranış olarak tanımlanmış ve sunucunun özür dilemesi istenmiş.
Güzellik kraliçesi yarışmalarını sadece genç kızlara özgü bir aktivite olarak da görmeyin. Kuşların, köpeklerin, kedilerin, yaşlıların, erkeklerin, striptizcilerin, obezlerin, hatta develerin bile en güzelinin, en safının, en narininin arandığı çok popüler yarışmalar olduğunu anlatmaya haftaya devam edeceğim.
Güzellikleri biriktirmenizi dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İrfan Yalın Arşivi