Burak Soyer
“Bazen konuşmadan da anlaşabilmek inanılmaz bir şey bence”
Dört X Dört, grubun 2019 yılında yayınlanan Belki albümündeki Belki Sen Bazen şarkısını, ‘slide guitar’ eklemesiyle tekrar piyasaya sürdü. “Konuşmadan da anlaşabilme” ihtimalleri üzerine yayılan şarkının yeni halini, şarkının yaratıcısı ve Dört X Dört’ün solisti Deniz Tuzcuoğlu’yla konuştuk.
Türkiye’de rock müziğin ‘alternatif’ olarak adlandırıldığı 2000’ler başından itibaren birçok isim bu başlık altında boy göstermeye başlamıştı. Aynı dönemin ikinci yarısında da durum devam etti ve o yılları Türk rock sahnesi kalabalık geçirdi. O isimlerden kimisi sahneyi terk etti, dağıldı, solo çalışmalarla yoluna devam etti kimi de arada molalar verse de dinleyicisiyle buluşmaya devam etti. Dört X Dört de bahsi geçen zamanda, 2006 yılında kuruldu. 2007 yılında yayınladıkları Hayır adlı albümle kısa sürede sevildi. Albümün kritik şarkıları Aylar Geçer ve Arada Bir’i dinleyici kolayca benimseyip sindirdi. Albüm, sert sayabileceğimiz sound’uyla arşivlerdeki yerini aldı. Üç yıllık aranın ardından Aşk Katili, bir sonraki yıl da Evet albümlerini çıkardılar. Yine aynı yıl 2011’de Nilüfer’in çokça hit barındıran 12 Düet çalışmasında, o hitlerden biri olan Kim Arar Seni’yi seslendirdiler. 2019 yılında da Belki ile uzun bir aradan sonra tekrar dinleyiciyle buluştular. Şimdi de Belki albümündeki Belki Sen Bazen’in, ‘slide guitar’ eklenmiş versiyonuyla tekrar karşımızdalar.
Belki Sen Bazen’in yeni halinde şarkıya, gruba 2019 yılında katılan Gökhan Büyükkara, genelde blues’da kullanılan ‘slide guitar’ tekniği ile eşlik ediyor. Söz ve müziği Deniz Tuzcuoğlu’na ait şarkının klibinde şarkının içeriğindeki anlamla bağlantılı olarak kullanılan işaret dili hayli manidar olmuş. ‘Slide guitar’ da naif bir hava katmış. Hikayesi 2013 yılına uzanan, “Konuşmadan da anlaşabilmenin” mümkün olabileceğini anlatan Belki Sen Bazen’i grubun solisti Deniz Tuzcuoğlu’yla konuştuk.
En son 2019 yılında Belki’yle dinledik sizi. Nasıl geçti bu iki yıl? Neler yaptınız? Tam da pandemi arifesinde bir mola vermişsiniz gibi olmuş…
Aslında bunun sebebi, bu dönemde Deniz Tuzcuoğlu olarak yaptığım 3 proje oldu. Bunlardan ikisi ‘Anadolu Rock Aid’ adı altında Almanya’da yaşayan Taner Serfice adlı arkadaşımızın yürüttüğü projede yer alan Neşet Ertaş ‘Neredesin Sen’ coverı, diğeri ise bir Anadolu Ozanı Şemsi Yasdıman’ın ‘Uzaylılar Hoşgeldiniz’ parçasıydı. Bunun yanında pandemi döneminde 2020 Temmuz ayında yayınladığım ‘İzmir’de Yoksun’ adlı bestemdi. Yine bu dönemde, YouTube’da yayınlanan ‘Dikkat Köpek Var’ dizisinin müziklerini Çağdaş Göktuna ile hazırladık. Ayrıca farklı iki filminde müziklerini hazırladım. Yani pek mola vermedik sanki…
Belki Sanki Bazen yayınlandı. Deniz Tuzcuoğlu şarkıyı 2013’te yazmış. Yayınlamak için neden bu kadar beklediniz?
Sanırım bu soru, “Niye yeni albüm için 8 yıl beklediniz?” sorusunun alt maddelerinden biri olmalıydı. Herhalde hazır olmayı bekledik, gelişmelerin tam oturmasını gibi…
Şarkı için, “…yarım kalan hikayeleri, ilk anda fark edilen aşkları, huzur veren ilişkileri ve konuşmadan da anlatabildiklerimizi anlatan bir şarkı olarak ortaya çıktı,” diyorsunuz. Bunu biraz açabilir misiniz?
Açarsam ortalık karışır. Yani aslına bakarsan, bunu bazen konuşmadan da anlaşabilen herkesin, her çiftin anlayabileceğini düşünüyorum. Yani birbirinin kelimelerini tamamlama aşamasının bir seviye üstü budur. O bir şeye uzanıyor, bunu anlayıp sen ona uzatıyorsun ya da bazen öyle bir bakıyor ki; her şeyi anlatıyor gibi... Bazen konuşmadan da anlaşabilmek inanılmaz bir şey bence.
Artık insanlar arasında ‘konuşarak anlatmak’ değil salt ‘konuşmak’ bile mümkün değil. Kimse kimseyi dinlemiyor. Tahammül sıfıra indi. ‘Konuşmadan anlatmak’ nasıl mümkün sizce?
Yukarıda bahsettiğim gibi karşılıklı bir anlayış, anlamak ve saygı duymak. Zamanında şarkıyı yazdığım kafaya ulaşabilsem, ben de aynı soruyu kendime sorardım sanırım. Günümüzde ilişkiler evrim geçiriyor ve zorlaşıyor. Son yılların kişisel gelişim trendi içerisinde yer alan “…Önce kendim…" mottosu yanlış anlaşılıp “Daha fazla egoist ol” şeklinde algılanıyor sanki.
Bu yıl aynı zamanda kuruluşunuzun 15. yılı. Neler hissediyorsunuz? Artılar mı eksileri götürüyor eksiler mi artıları? Nelerin değiştiğini görüyorsunuz bu 15 yılda?
Aslında “Dört X Dört” projesi benim hayatım… 3 arkadaşımla çıktığım bir yol ve hayatım boyunca o yolda olacağım. Elbette sallantılar, fırtınalar, kötü zamanlar oldu. Ama şunu demeliyim ki; 15 senenin sonunda hala bu kadar sevilmek, milyonlarla ifade edilen dinleme rakamları, konserlerde ısrarla eski parçaların hala en çok istek alması, hayatta yaşayabileceğim en güzel duygulardan biri benim için. Gerçekten dünyada herkes bu kadar sevilseydi savaşlar bile olmazdı.