Nuray Babacan
Gazze AKP’yi böldü; daha etkin rol alınsın diyenler var
ÜÇ ÖNEMLİ BAŞLIK
Bu başlıklar arasında en çok eleştirilen, Gazze konusunda iktidarın ‘edilgen’ tavrı. Bu konu AKP’lileri ikiye bölmüş durumda. Türkiye’nin daha aktif rol almasını isteyenler ile bugünkü konumunu savunanlar var. Gazze bölgesine, Fransa ve Ürdün’ün yaptığı gibi havadan gıda yardımının yapılması gerektiğini, Türkiye’nin Ürdün ile iş birliği yaparak, insani açıdan rol alabileceğini savunanlar var. AKP’nin arabuluculuk sürecinin dışında kalmasına neden olan bu ‘tavırsız’ politikası, sert dille eleştiriliyor. Bu alanın Yeniden Refah Partisi’ne bırakıldığını ve bunun sonuçlarının seçimlerde görüleceğini söyleyenler var.
KUZEY IRAK AÇMAZI
Ocak ayının başında Kuzey Irak’ın Metina bölgesindeki üs noktalarına PKK’lı teröristlerin saldırısı sonucu 9 askerin şehit olmasıyla gündeme gelen sorunun geldiği noktaya ilişkin ilginç analizler yapılıyor. AKP kulislerine göre, Bafel Talabani, PKK’ya verdiği destek nedeniyle o bölgede uzun süreden beri sorun başlığı. Süleymaniye bölgesinde PKK faaliyetlerine izin veren tutumun sonuçları konuşuluyor.
KUZEY IRAK’TAKİ SORUN
Gelinen noktada, Türkiye bir dizi kararı uygulamaya koydu ve yenilerinin de yolda olduğu belirtiliyor. Süleymaniye havaalanına uçuşların durdurulması, PKK’lıların eğitim amacıyla kullandığı aynı noktanın etkisiz hale getirilmesi ilk adımlar oldu. Bu bölgenin ekonomik destekçisi olan Irak merkezi hükümetinin de Türkiye’den yana tavır sergilemesi, Talabani’yi sıkıştırdı. Para akışında ve ticarette yaşanan sıkıntılardan söz ediliyor.
YENİ KARARLAR
Anlaşılan o ki Türkiye, bu bölgedeki varlığını daha da ileri taşıyacak. Hava koşullarının değişmesinin hareket kabiliyetini artırdığı, bu bölgede PKK varlığı olduğu sürece farklı uygulamalara gidileceği aktarılıyor. Sadece askeri önlemlerle kalınmayacak, ekonomik ve siyasi farklı yollar devreye girecek gibi…
AFRİKA ADIMLARI
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Mısır ve Somali turları ve bunun sonuçları konuşulan diğer başlık. İlk iki konunun tersine, bu alanda atılan adımların önemli olduğunu iddia edenler var. Türkiye’nin son dönemde Afrika ülkelerine yönelik attığı adımların, ülke açısından avantajlı olduğunu söyleyenler az değil. Bunun taşıdığı risklere dikkat çekilse de ABD, Fransa, Çin ve Japonya’nın zaten üs kurduğu bir coğrafya burası.
KIZILDENİZ BEKÇİSİ
Özellikle, Kızıldeniz üzerinden yapılan deniz ticaretinin güvenliği için bu bölge ve buradaki üsler çok önem taşıyor. Türkiye, geçmişte Cibuti ile ilgilenmiş ancak Fransızların 70 yıl süren hakimiyetinin son ermesinin ardından direkt ilişki aşamasına gelinebilmişti. Kızıldeniz’de boğazın kıyısındaki bu ülke, o bölgede gemilerin sığınacağı tek ve en güvenli limanlara sahip.
YENİ ANLAŞMANIN SONUCU
Gelinen noktada, Yemen’de yaşananlar da hesaba katıldığında bir süre önce Cibuti ile Türkiye arasında imzalanan askeri anlaşma önem kazandı. Bu anlaşma ile Cibuti’nin askeri ve polis gücü Türkiye’de eğitilecek. Polis Akademisi, Harp Akademisi ve önümüzdeki yıl faaliyete geçmesi planlanan İstihbarat Akademisi’nde eğitim verilecek.
GELECEKTEKİ BEKLENTİLER
İktidar partisinin dış politika uzmanlarına göre, hem Cibuti hem de Somali ile yapılan anlaşmalar, Doğu Afrika bölgesinde hem güvenlik hem terörle mücadele hem de ticari ilişkiler açısından önem taşıyor. Bu iki ülkeyle varılan anlaşmaların, Türkiye’nin Afrika’ya açılan kapısı görevini göreceği anlatılıyor.
Anlayacağınız, siyasi masalarda sadece yerel seçim konuşulmuyor…