-Ekmek, zeytin, domates ve karpuzu, hiç birinden arttırmadan aynı anda, senkronik olarak bitirmek, yani ekmeği katığa tıkı tıkına yettirmek bir Türk icadıdır. Sonuç şaşmaz!
-Buşon denilen kulak kirini, hastanelerdeki aspirasyon ya da vakumlama aletini kıskandıracak bir maharetle, kontak anahtarı ile temizlemek tıbbi bir Türk icadıdır.
-Değiştirilen LPG tüpünün gaz kaçırıp kaçırmadığını, çakmak yardımı ile kontrol etmek, en hasından bir Türk icadıdır.
-Radyasyonlu olduğundan kuşkulanılan buluntu malzemeyi kürekle dürtüp, aparat kırılınca, -ışık hızı ile yayılan- radyasyondan, koşarak kaçma fikri, bir Türk icadıdır.
-Hollanda, Belçika, Almanya vatandaşlığına geçtiği halde sosyal medya hesabının açılışına, “cehennemden çıkan çılgın Türk!” tişörtüyle çekilmiş fotoğrafını koyup, “ya sev ya terket!” sloganı atmak milliyetçi bir Türk icadıdır.
-Yeni aldığı şeker ölçme cihazının doğru ölçüm yapıp yapmadığını kiloluk bir kavanoz bal yiyerek test etmek yine -benim de şahsen tanıdığım- bir Karadenizli şeker hastasının icadıdır. (Çok şükür şimdi durumu iyi!.. Az daha son sözü “Alet harbiden doğru ölçüyormuş!” olacaktı.)
-Ak-trol hesaplarını silen Twitter’ın Fetö’cü ve PKK’lı olduğunu, yine twitter hesabını kullanarak, ve yine twitter takipçilerine duyurma buluşu bir Türk büyüğüne aittir.
-Kendisi ısrarla, “Benimle alakası yok, ben bulmadım!” diye hançeresini paralasa da, yaygın inanışa göre ampulü bulan, Edis Hun adlı bir Türk mucididir. (Hayır Edis abi!.. Halk buna böyle inanıyor. İtiraz niye?)