Caner Taşpınar

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin davanın Sincan’da görülen dünkü duruşmasında abla Selma Ateş saldırıya uğradı. Duruşma salonu önündeki kafeterya bölümünde oturan Selma Ateş, eşi ve avukatlarının yanında adının Mert Can Kılıç olduğu açıklanan saldırgan harekete geçti. “Sen ne konuşuyorsun?” diyerek Selma Ateş’e yönelen saldırgan son anda önlendi. Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş ise yaşadığı şok nedeniyle, saldırının ardından tedavi altına alındı.

Yüksek güvenlikli duruşma salonu önünde acılı aileye yapılan saldırı tartışma yarattı, Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ise “Kökümüzü mü kurutacaksınız” diyerek tepki göstermişti.

Savcılıktan bugün yapılan açıklamada ise saldırgan Mert Can Kılıç’ın tutuklandığı bilgisi verildi.

Saldırganın kimliği ve saldırıdaki son gelişmelere ilişkin Selma Ateş, Gazete Pencere’ye konuştu.

Saldırgan Mertcan Kılıç’ın 5 ayrı suç kaydı olduğunu öğrendiğini söyleyen Selma Ateş, ayrıca saldırganın alkollü olduğunun de söylendiğini aktardı.

Saldırgan Mert Can Kılıç.

‘Saldırganın 5 ayrı suç kaydı var’

Selma Ateş şunları anlattı:

“Bakın dün ben öldürülebilirdim. Elinde kesici bir alet olsaydı, ben bugün yaşamıyordum. Saldırıyı bugün idrak ediyorum, arkadan geldi, elinde bir şey olsa hiç şansım yoktu. Saldırganın 5 ayrı suç kaydı olduğunu öğrendim. Alkollü olduğunu söylüyorlar ancak alkol etkisinde o kadar kişi arasından beni seçemezdi diye düşünüyorum. Bu kadar suç kaydı olan bir insan yüksek güvenlik ortamındaki o duruşma salonuna nasıl girebildi? Kelepçe dahi takmadılar. Kafeteryanın köşesinde de birileri telefonla kamera kaydına alıyordu. Ben kayda alan kişiyi fark edince zaten saldırgan benim üzerine geldi. O noktada normalde dron kamera uçuyordu, o sırada neden yoktu? Suçlular ve azmettiriciler hak ettikleri cezayı almadıkları sürece bize de sokak ortasında istediklerini yaparlar.”

Saldırıya uğrayan Selma Ateş.

Serdar Öktem’in tahliyesine itiraz

Selma Ateş, mahkemenin dünkü kararına avukatları aracılığıyla itiraz edeceklerini belirtti.

Sanıklardan Serdar Öktem’in tahliye edilmesine ve bazı sanıkların beraat ya da düşük cezalar almasına itiraz eden Selma Ateş şunları söyledi:

“Verilen karar bizi mutlu etmedi, dolayısıyla biz karara genel olarak itiraz edeceğiz. Serdar Öktem’in tahliyesine yönelik de itirazımız olacak. Müebbet alanlar oldu ancak gerçek azmettiriciler yakalanmadığı sürece dün yaşadığımız saldırı gibi saldırılar sürecek. Düşünün Sincan gibi güvenlikli bir yerde, onca polis arasında bana saldırılabiliyorsa, ben tek başıma olduğumda ne olacak? Bunların hepsinin en ağır cezaları alması lazım ki, bu saldırılar son bulsun. O nedenle karara itirazımız olacak.”

Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş.

Ayşe Ateş, Gazete Pencere’ye konuştu

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş ise Gazete Pencere’ye yaptığı açıklamada, karara avukatları aracılığıyla itiraz edeceğini belirtti.

Ayşe Ateş, “Dava hukuki olarak bizi tatmin etmese de olumlu sonuçları olmuştur. Siyasi ayağı tescillenmiştir. Bunu ortaya koymasıyla da bizim söylediğimiz her şey onaylandı. Avukatım sadece Serdar Öktem ile değil başka isimler için de itiraz da bulunacak” diye konuştu.

Sinan Ateş davasında karar

Sinan Ateş suikastı davasında Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi dün kararını açıkladı.

Mahkeme heyeti, sanıklar tetikçi Eray Özyağci, olayda kullanılan motosikletin sürücüsü Vedat Balkaya ve cinayet mahallinde keşif yapan Suat Kurt'u, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ise 13'er yıl hapis cezasına çarptırdı. Özyağci'ye ayrıca "ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak" suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

Mahkeme, dosyada "suça azmettiren" sıfatıyla yer alan sanıklar Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaş'ı "tasarlayarak kasten öldürmeye azmettirme"den ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti.

"Tasarlayarak öldürmeye yardım" suçundan sanıklar Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak ve Emre Yüksel'e 18'er yıl, sanık Mustafa Uzunlar'a ise 15 yıl hapis cezası veren mahkeme, sanık Alper Atay'ı da "suçluyu kayırma" suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı.

Diğer sanıklar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Osman Bayraktar, Caner Günay, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç ve Erdem Karadeniz'in üzerine atılı suçlardan beraatına karar veren mahkeme, sanık Günay hakkında "suçluyu kayırma" suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına hükmetti. Bu sanıklar arasında tek tutuklu olan Çağlar Zorlu'nun da beraatle birlikte tahliyesine karar verildi.

Öte yandan, sanıklar Serdar Öktem ve Mustafa Ensar Aykal hakkında, "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım", Aykal hakkında ayrıca "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak" suçundan açılan dava dosyasının ayrılmasına karar verildi. Buna gerekçe olarak, sanıkların cep telefonlarının incelenebilmesi için ABD'ye yazı yazılarak telefon şifrelerinin istenmesi gösterildi. Mahkeme, ayrıca sanık Öktem'in, adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.