HTŞ Suriye'de yönetimi ele geçirdi, Alevilere ilişkin nefret söylemleri arttı: ABF harekete geçme kararı aldı

Suriye’de HTŞ’nin başını çektiği selefi gruplar Beşar Esad yönetimini devirerek ülkenin idaresini kontrol altına aldı.

HTŞ’nin İdlib’ten Halep’e oradan Hama ve Humus’a akabinde Esad’ın Şam’ı terk etmesiyle Şam’ı almasından sonra tüm dünya gözlerini Suriye’ye çevirdi.

Bu olay Türkiye’de büyük yankı uyandırdı. Bünyesinde milyonlarca Suriyeli mülteciyi barından Türkiye’de bazı Suriyeliler ülkelerine geri dönme kararı alırken ABD, AB ve Türkiye’de terör örgütü olarak kabul edilen HTŞ’ye karşı yumuşama adımları da atılmaya başlandı.

Ana akım televizyon kanalları HTŞ’ye “muhalif gruplar” tanımlaması yaparken iktidara yakın A Haber halen Türkiye’de terör örgütü olarak kabul edilen ve emniyetin örgüt bünyesinde çalışan üyelerine karşı ülkede operasyonlar düzenlediği HTŞ’nin lideri Colani ile ropörtaj yaptı.

Tüm bunlar yaşanırken Türkiye’de Esad’ın Nusayri ve Alevi kökeni de yeniden gündeme geldi. Özellikle Hatay ve çevresinde yaşayan Arap Aleviler yaşanan bu gelişmeleri kaygıyla izlerken sosyal medyada Aleviler hakkında nefret söylemleri üretilmeye başlandı.

Nefret söylemi yargıya taşınıyor

Sosyal medyada isimleri açık ya da kapalı birçok kullanıcı Türkiye’de yaşayan Alevileri hedef alan paylaşımlarda bulunmaya başlayınca Alevi kamuoyu da duruma karşı reaksiyon alma kararı aldı.

Suriye’deki çatışmaların yoğunlaşmasıyla birlikte atılan 500 bine yakın tweet incelenmeye başlandı.

Paylaşımların çoğunda Alevilere yönelik nefret söylemleri tespit edildi. Konu hakkında Alevi Bektaşi Federasyonu harekete geçerek belge ve bilgiler toplamaya başladı.

Federasyon yakın zamanda Aleviler hakkında nefret söylemleri içeren paylaşımlara ilişkin suç duyurusu için yargıya başvuracak.

Belge toplama işleminin tamamlanmaya yakın olduğunu söyleyen federasyon yetkilileri hazırlıkların tamamlanmasının beklendiğini belirtti.

Öte yandan Aleviler, İçişleri Bakanlığı’nın da nefret söylemlerine karşı adım atmasını talep ediyor. Bakanlıktan şu ana kadar duruma ilişkin bir açıklama gelmiş değil.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Tolga Balcı Arşivi