Ülkeyi yöneten iktidar, ekonomi, salgın, işsizlikle ilgilenmeli, halkın geçim derdine yoğunlaşmalı. 15 Temmuz darbe girişimi gösterdi ki Türkiye için en büyük tehlike, ordusuna yerleşen cemaat yapıları ve din kisvesi altında silahlı örgütlenme. Bu yapılara yeniden izin verilmediği sürece darbe girişimleri, darbe hayalleri tarih olmuştur artık. Bir grup eski amiralin Montrö uyarısını, darbe çağrısı, muhtıra dehşetinde ciddiye almak olsa olsa seçim stratejisi olabilir. Madem 2023’e kadar seçim yok, asıl tartışacağımız gündem bu olmamalı. Çok uzarsa bu tartışma, bunun asıl mağduru, sağlık arayan, iş arayan dar gelirli olur. Çünkü Adalet ve Kalkınma Partisi, Cumhur İttifakı mağdur olamayacak kadar güçlü. İstese de olamıyor.
İktidar uygulamalarına itirazlara, öğrencilere, kadınlara güvenlik güçlerinin çok sert müdahale ettiğini görüyoruz. İktidar partilerini memnun eden yargı kararlarını okuyoruz. Skorun kabul edilmediği, iptal edilen, tekrarlanan seçimleri izledik. Belediye başkanlarının yetkilerini kısıtlayan kararlarla maç oynanırken değişen kurallara da tanık oluyoruz.
Hukuk herkese eşit olmalıyken sonucun nasıl ilan edileceği kuvvetliye göre değişecekse haftasonu oynanan Hatayspor - Galatasaray maçı, dünkü Kasımpaşa - Beşiktaş maçı bir daha oynansın o zaman. Galatasaray’ın da, Beşiktaş’ın da daha çok taraftarı var. Çok iyi oyuncuları, kupaları, çok paraları var ama yenildiler. Üstelik birinin başında imparator var. Maç tekrar oynanabiliyor mu?
Meclis’te oynanabildi. Geçen gün yediği golü tekrar oylayıp çıkardı iktidar. Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanun Teklifi muhalefet vekillerinin salonda çok olduğu bir sırada reddedildi. TRT’de de haber oldu reddedildiği. Sonra İç Tüzük incelendi, yol bulundu Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un kararıyla yeniden oylandı. Yani maç, gücü yetenin ısrarıyla yeniden oynandı.
Meclis Başkanı Şentop’un yorumu -soru üzerine- bir de Montrö sözleşmesine kadar uzanınca saha genişledi. Cumhur İttifakı malzeme sıkıntısı da çekmiyor doğrusu; bu hafta da 104 amiralin gündüzün suyunu çıkartıp gece gece yayınladıkları Montrö bildirisi yetişti.
Bütün gün konuşuldu; sabah öğelerine ayrıldı, akşam çarpanlarına. Duymayan duydu, öyle yorumlamayan, darbe ihtimali görmeyen de tepki gösterdi.
Toplum demokrasi, bağımsız yargı, özgür üniversite, hür basın diye yanıp tutuşurken kimse darbeyi aklından bile geçirmiyor oysa. Hiçbir gücün gurubun cemaatin, eski yeni, üniformalı ya da cübbeli, sandık dışında kimsenin peşine düşmez bu halk. Ak Parti Sözcüsü’nün dediği gibi yok hükmündeyse, yok hükmünde olsun. Olmayan ortadan gol olmaz. Türkiye’nin gündemi işsizlik, enflasyon, salgın ve aşı.