Yavuz Çingitaş

Günlük görevleri yapmamızı kolaylaştıran teknolojik yardımcıların gelişmesiyle hayatımız ve alışkanlıklarımız kökten değişti ve değişmeye de devam ediyor. Bizler ise bu değişimin bazen bir parçası oluyoruz, bazen de reddedip kullanmamayı tercih ediyoruz. Düşünsenize, geçmişte telefonla birini aramak istediğinizde sizi gerçek bir insan, gerçek kabloları söküp takarak konuşmak istediğiniz kişiye bağlıyordu. Günümüzde ise görüntülü konuşma özelliği artık oldukça sıradan ve çok kullanılan bir teknoloji. Dolayısıyla geleceğin çalışanı, firması, girişimi veya neyi olursanız olun, geleceğe dair problemlerden yola çıkarak çözümler tasarlamadığınızda kaybedenler kulübünde yeriniz ayrılmış olacak. Peki bu durumu tersine çevirmek için kurumlar, çalışanlar veya girişimler neler yapmalı?

KURUMLAR YENİLİKÇİ ZİHİNLERİ ÇEKMEK İÇİN NE YAPMALI?
Şirkette fark yaratacak bireyleri çekmenin altında yatan en önemli faktörlerden bir tanesi de o şirkette çalışan liderlerden geçiyor. GOOINN’in yayınladığı “Future Of Work” raporunda* da bahsedildiği gibi, değişikliklere çabuk uyum sağlayan ve esnek, ilham veren, refaha önem veren, dijital araçları kullanan ve kalite odaklı liderler gelecekte fark yaratacak olanlardır. Artık “Bu dijital araç yeni çıkmış ne olduğunu bilmiyorum” veya “Biraz dinlenmeye ihtiyacın var ancak bu işin bugün bitmesi gerekiyor” diyen liderler yerine “Arkadaşlar ben bu dijital aracı buldum ve yaptığınız işi daha verimli yapmanızı sağlayabilir” veya “Yorgun olduğunu görüyorum, bu işi delege edebilir misin?” diyecek liderler gelecekte çok daha iyi takım arkadaşlarını kendilerine çekecek ve dolayısıyla şirketlerinde daha fazla fark yaratacaklardır.

GİRİŞİMLER YENİLİKÇİ OLMANIN YANINDA NELER YAPMALI?
Kurumların karar almasının zor ve zaman aldığını hepimiz biliyoruz, girişimler bunun tam tersi ve çok daha hızlı karar alarak işleri hemen hayata geçirebilme yetenekleri var. Girişimciler kurumlara göre daha esnek ve yenilikçi görülebilir ancak onlarda da kültürel ve çalışan deneyimi odaklı problemler ortaya çıkıyor. Girişimcilerin takım arkadaşlarının görüşlerini karar alma mekanizmalarına dahil ettiği ve şirket kültürünü kalıcı hale getirmek için yaptığı tüm çalışmalar onları rekabette bir adım öne taşıyacaktır.

Z KUŞAĞI NELER BEKLİYOR?
Bir diğer taraftan da hep merak edilen ve “Hiç anlamıyorum bu Z kuşağını” dediğinizi duyar gibiyim ama anlamazsanız bundan 5-10 yıl sonra yöneticilerimiz olacak bu nesli kaçırmış, dolayısıyla yenilikçi zihinlerin kurumunuza olacak faydasını da göz ardı etmiş olacaksınız. Z kuşağı, iş hayatına atılan yeni kuşaktır. Özellikle pandemi döneminde çalışma ortamına adapte olmaya başlayan kuşağın istekleri, beklentileri ve çalışma hayatına bakış açıları oldukça farklı.

Z kuşağı için para her şey değildir. Yaptıkları işin bir anlam ifade etmesi onlar için çok önemlidir. Diğer yandan bu kuşak sonsuza kadar aynı işte kalmayı planlamamaktadır. İş bırakma sebepleri arasında işverenleri ile değerlerinde çatışma hissetmesi, kötü iş-yaşam dengesinin bulunması, mesleki gelişim fırsatlarının bulunmaması ve düzenli olarak fazla mesai yapılması görülmektedir.

Yenilikçi yeni nesiller yönetmesi kimileri için zor ancak katkısı yüksek olan takım arkadaşlarınız açısından olmazsa olmaz. Görülmek, duyulmak ve fikirlerinin dikkate alındığını hissetmek istiyorlar. Onların sesini duymak için en iyi çözümlerden bir tanesi de fikirlerini duymak için süreçler geliştirerek yetki ve sorumluluk almalarını sağlamak olacaktır.

Raporun detaylarına ulaşmak için: gooinn.co/rapor