Vaka analizi : Vodafone

Vaka : Geçen hafta bir tarihte, telefonuma Vodafone’dan bir mesaj geldi. Mesajdaki link Vodafone Yanımda uygulamasını açıyordu. Uygulamanın ilk ekranı değişmiş “İyi ki bizimlesin HASAN ATIF” şekline dönüşmüştü. Bundan tam beş yıl önce Vodafone’lu olduğumu söylüyor ve “Hediye Çarkı”nı çevirirsem bir sürpriz ile karşılaşacağımı söylüyordu.

Son dönemde çokça sadakat kampanyalarının başarısızlıklarından bahseden ben, tabii ki bu güzel girişten çok heyecanlanmıştım. Hemen gerekli linke basıp, Hediye Çarkı’na ulaştım ve çevirdim. Daha dönmeye başlamadan “Hediye Çarkı’ndaki yoğunluk devam ediyor. Kısa bir süre sonra tekrar deneyebilirsiniz” mesajı çıktı. Olabilir, demek ki bu tarihte çok bağlanan var dedim ve açıkcası çok takılmadım. Jest güzeldi… Düşünmeleri bile yeterliydi. Gün içinde 4-5 kere denedim ama sonuç alamadım. Garip bir durumdu. Her seferinde aynı sonuçla karşılaşıyordum. Ben de ekran görüntüleri ile Vodafone’a twitter’dan bir mesaj yazdım. Aslında bu mesajım sadece kırgınlık içeriyordu. Güzel başlayan bir jest duvara toslamıştı. Benim için düşünmek bile yeterdi. Sadece küçük bir video bile iş görürdü onu iletmek istemiştim.

Kriz oluşmaya başlıyor

Vodafone mesajıma, son derece standart bir cevap verdi. Yoğunluk olduğunu, gün içinde daha çok denememi söylediler. İşte tam da bu tip zamanlarda, o standart mesajı göndermeden önce bir süpervizörün bu mesajı kime gönderiyorum diye bir bakması lazım, sanıyorum. Peki dedim sineye çektim ama bu sefer beni de bir merak aldı. Sorunun sebebini ben de merak etmeye başladım. Bazı ihtimaller üzerinde duruyordum ama benden mi, Vodafone’dan mı tam netleşememiştim.

Beni üzen konu, Vodafone’daki her geri dönüşte, teknik tarafın (call centerı demiyorum) sorunu dinlemeden geçiştirmesiydi. Önce uygulamayı kapatıp açmak, sonra uygulamayı silip yüklemek, hatta şifre değiştirmek gibi onlarca yöntem denettiler.

Halbuki keşke teknik ekip, call center’dan gelen geri dönüşleri dinleseydi. Bunların hiçbirini yapmamıza belki de gerek kalmayacaktı. Sorunu birlikte çözecek ve her iki tarafta durumdan mutlu olacaktı.

Hata neydi?

Pazarlama departmanının hazırladığı kampanyalara ayak uyduramayan, sorunla karşılaştıklarında çözüm üretemeyen bir teknik ekip var. Detayları daha da karışık ama bu durumu anlamama daha önce de SMS yoluyla gelen kampanyalardaki linklere bastığımda URL’lerin birindeki SSL’in tarihi yanlış olduğu için yaşanan bir problemde de aynı tavrı verdiklerinden anladım. SMS’den gelen linkleri bilgisayardan açan birinin olacağı senaryosunu varsaymamışlardı. Üstelik buradan gelen hataya da, “yok öyle bir hata, sisem çalışıyor” şeklinde cevap veriyorlardı.

Sonuç

Ya Vodafone’da pazarlama departmanının planladığı kampanyalar, teknik ekip tarafından yeteri kadar incelenmiyor ya da gelen geri bildirimler ciddiye alınmıyordu.

Hatayı almamdan bu yana toplamda neredeyse bir hafta geçti. Demin otoriter bir sesle “Vodafone genel müdürlükten Gülbin hanım” aradı… Uygulamayı güncellediniz mi dedi? Evet dedim. Versiyonu söyleyin dedi ? (hala inandıramıyorum ? ) Söyledim. Otoriter bir sesle beni dinleyip kapattı.

Vodafone ne yazık ki; sorunu dinlemediği için, tam olarak çözüm bulamıyor. Aslında sosyal medyadan sorunla ilgili geri bildirimi aldıklarında, teknik ekipten, konuya hakim biri arayıp çözüp çözemeyeceğine bakacaktı. Çözülemiyorsa, benim gibi kampanyanın sorunlu çalıştığı kişiler log’lardan bulunup, onlardan bu uygulama geri çekilecekti. Sonra da pazarlama ekibinden bir kişi sorun olanları arayıp, konuşarak krizi temizleyecekti. Ancak bunlar yapılmadığı için içerde stres oluşuyor. Üstelik stres dışarıya, müşteriye taşıyor ve itibar kaybediliyor.

Not: Sorunun sebebi algoritmadan kaynaklanıyor. Exceptional durumlarda “Hediye Çarkı” sorun yaşıyor. Hediye Çarkı’nda yapılan son değişiklikten kaynaklanan bir sorun. Eskiden olsa sahip olduğum bir hizmeti bana ödül olarak verirdi ;) Ama beni dinleyen olmadığı için ne yazık ki bunu Vodafone’dan kimseye söyleyemedim.

Alıcı Gözle

Listelere devam ediyoruz. Bu hafta donanım tarafında incelediklerim, beğendiklerim ve incelemek için dikkatimi çekenler var.

Telefonlar

  1. iPhone Mini : Çok beğeniyorum. Kullanıyorum. Apple neden üretimden kaldırdı anlamakta güçlük çekiyorum.
  2. Alcatel 2020x : Bir gün akıllı telefondan vazgeçersem, almayı düşündüğüm telefonlar arasında. En önemli özelliği uzun pil ömrü. Her ne kadar eskisi gibi Fransız olmasa da, hep çizgi dışı ürünler çıkarmaya devam ediyor.
  3. iPhone 14 Pro Max : Özellikle çarpışma sensörü dikkatimi çok çekti. Türkiye’de kullanılamasa da uydu iletişimi çok iyi bir başlangıç.
  4. Google Pixel 6 : Google’ın asistanı gerçekten çok iyi. Android kullananları bu konuda çok kıskanıyorum. Apple’da ne yazık ki, bir asistan yok. Aman bunu okuyanlar Siri demesin! Ona çok kızgınım.
  5. Microsoft Surface Duo : Çok güzel bir telefon. Microsoft’un diğer donanımları ile aynı kaderi yaşadı. Harika bir proje olarak başladı, yanlış insanlardan ilgi bekledi, göremeyince proje durduruldu. Microsoft bu hatayı hep yapıyor ne yazık ki…

Akıllı Saat

  1. Garmin Fenix 6x Pro Solar : Garmin, Apple’a ne kadar teşekkür etse azdır. Ultra çıkmasaydı Garmin’in bu çok yetenekli saatinden haberdar olmayacaktık. Harika bir saat artık listemin en üstünde.
  2. Apple Watch Ultra : Yıllar önce Apple ilk saati ürettiğinde sektörü sallayacağını yazmıştım. Ultra’nın lansmanında en çok satan saat markası olduklarını açıkladılar. Ultra ise bu ürün yelpazesinin en üstündeki cihaz. Çekiçle bile zor kırıldığı ile ilgili videolar sosyal medyada dolaşıyor. Ama özellikle adrenalin sporları ile uğranlar için kullanım oranı nasıl olur bilemiyorum.
  3. Apple Watch 7 (cellular) : Ne yazık ki; Türkiye’de eSIM konusundaki gecikmelerin de etkisiyle bize her yerde GPS modeli gösterildi. Apple’ın sitesinde Turkcell’in eSIM’e geçişini duyurması ile birlikte cellular modeli arzı endam etmeye başladı. Apple keşke Türkiye’de bir kampanya yapıp, GPS modeli alanlara cellular’a geçiş imkanı verse.
  4. Withings Steel HR Sport : Samsung almadan önce de takip ettiğim ve sevdiğim bir marka. Akıllı saatler içinde en kaliteli malzemeye sahip olan marka. Bu modelini de çok beğeniyorum.
  5. Amazfit GTR 3 : Denemedim ama ekonomik akıllı saat konusunda, en geniş ürün yelpazesine sahip marka gibi görünüyor.

Tablet ve Bilgisayarlar

  1. iPad Pro M1 : Bilgisayarın yerini alabileceği söyleniyor. Donanım engelini çözdü. Yazılım engeli de kalktı ama bilgisayarın yerini almak için ihtiyaç duyduğu aksesuarlara sahip değil. Apple’ın yaptığı klavyelerde bilgisayarlardaki fonksiyon tuşları bile yok. Daha tam bilgisayar değil ama tabletlerin kralı.
  2. Macbook Air M1 : M2 konusunda şüpheler var ama fiyat performans noktasında Macbook Air bence bilgisayar tarafındaki en özel cihaz.
  3. Acer ChromeBook Spin II : Acer’ın Porsche Design ile yaptığı harika modeller bir yana, bulutta çalışan hızlı ChromeBook’lar bir yana. Acer her iki tarafta da gücünü ortaya koyuyor. Ama benim tercihim hızlı ve güncelleme gerektirmeyen makul fiyatlı ChromeBook’lardan yana.
  4. Microsoft Surface Pro 8 : Surface serisi iş hayatına hem tasarım hem de malzeme yönünden en çok yakışan bilgisayar. Ama tabii Acer ChromeBook ile onu geçiyor.
  5. iPad 9. Nesil : Diğer iPad’ler gibi, performansı yüksek. Ortalam işler yapıyorsanız başarılı. Sanırım tek eksiği kablosuz şarj olmaması.

Tablet Aksesuarı

  1. Logitech Combo Touch : Apple ürünleri için en iyi aksesuarları Logitech yapıyor ve yapmaya devam ediyor. Hatta gördüğüm kadarıyla yaptığı aksesuarlar Apple’ın yaptıklarından bile daha iyi, daha kullanışlı. Hem kılıf hem de klavye olarak Combo Touch Apple’ın kendi yaptığı aksesuarları sollar.
  2. Logitech Crayon Kalem : Apple’ın bile düşünmediği, kalem kullanma yöntemleri oluşturmuş. Kolay kullanılabilir, harika bir ürün.
  3. Apple Magic Mouse : Yıllarca tek tuşlu mouse kullanmam diyordum, şimdi yanımdan ayıramıyorum. Alttan şarj olması hep bir mizah konusu ama ben artık başka mouse kullanamıyorum.
  4. Apple Magic Keyboard : Apple’ın “Cut the cord” (kablosuz) stratejisi açısından başarılı bir ürün. Onun dışında ürün kalitesi pek de öyle harika değil.
  5. Apple Pencil 2 : Çokça beğenilen bir ürün. Denemedim. Ancak Logitech’in ürünlerini hem fiyat performans hem de kullanışlılık açısından alabilir mi? Emin değilim.

Radarımdaki Ürünler

  1. Ev pili : Bir ev pili almak istiyorum. Ama pek de uygun bir ürün, marka bulamadım. O yüzden UPS (kesintisiz güç kaynağı) almaya niyetlendim. Eaton 3S 700 DIN ürünü, en azından televizyon ve modem gibi ürünler açısından iyi görünüyor.
  2. Akıllı Kapı Sistemi : Evin kapısı için, giriş çıkışları da kontrol edecek bir ürün arıyorum. Burada en büyük sorun, kapıda elektrik olmaması. Bu yüzden hem klasik kapılara uyabilen hem de pilli bir sistem olması lazım. DESI Utopic R sanıyorum en doğru alternatif.
  3. Akıllı Hoparlör : Gönül istedi ki; Siri düzgün çalışsın ve bir Apple hoparlör alayım ama şu haliyle sanıyorum “Hey Google” diyeceğiz.
  4. Akıllı Elektrik Anahtarı : Akıllı ev araçları alırken tek bir yerden kontrol edebileceğiniz ürünleri almanızı tavsiye ederim. Bu konuda Tuya çok iyi bir iş çıkarmış. Birçok markanın ürününün içinde bulunduğu bir platform olmuş. Üstelik Apple Home ile de entegre çalışmaya başlamış ama ben daha denemedim. İkinci önemli sorun ürünlerin kataloğu. Tuya destekli ürün listesi gibi birşey ne yazık ki yok. S-link’in uygulaması hem Tuya destekliyor hem de uygulama içinden ürünlerini alabiliyor, en azından görebiliyorsunuz. O yüzden bu tip ürünlerde tercihim S-link olur sanıyorum.
  5. Güneş Paneli : Daha önce de defalarca yazdım, bu kadar güneş alan bir ülkede elektriği oradan üretmemek mantıksız. Ancak bu konuda modüler ve verimli bir panel ve devamı sistem ne yazık ki hala bulamadım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Atıf Ünaldı Arşivi