URFA'DA HARVARD VARDI DA, BİZ Mİ GİTMEDİK?

İbo Tatlıses Urfa'da Harvard olsaydı yerli ve milli kalmazdı kuşkusuz. Bir L.Pavarotti olabilirdi. Pavarotti, ulusal sınırları aştı, geçti ve uluslararası boyutta İtalyan'ın gurur kaynağı oldu. İbo ise kendi periferisinin ötesine çıkamadı, şimdi programında yerli ve milli, kapalı dansözler oynatıyor.
Oysa bütün üniversiteler Türkiye'nin Harvard'ı Boğaziçi, bütün öğrenciler Boğaziçili olabilirdi. Ah istenseydi, bir istenseydi… Öğrenciler tehdit görülmeseydi, gençlikten korkulmasaydı… Ama korktular. Yerli ve milliler değişimden, yeniliklerden, dünyaya açılmaktan hep korktu. Gençleri susturmak,sindirmek ve iktidarlarını kaybetmemek için onları hep hedef tahtasına koydular.
OKUDUĞU ÜNİVERSİTENİN ADINI SÖYLEMEYE UTANAN GENÇLER
Siz neden Boğaziçili olamadınız ya da sizin üniversiteniz neden bir Boğaziçi olamadı?
Sizin üniversitenizi Boğaziçi seviyesine taşıyacak olanlar öğretim üyeleriydi ama iktidarla uzlaşmayan öğretim üyeleri evlerine hapsedildi.
Peki siz neden Boğaziçili olamadınız? Bir anket yapılsa şu sorular sorulmalı mutlaka.
Beyninizin iyi çalışması için doğduğunuzdan itibaren dengeli beslenebildiniz mi?
Evde şiddete, tacize maruz kalmadan büyüyebildiniz mi?
Evde bir çalışma odanız, bilgisayarınız, cep telefonunuz var mı?
Üniversiteye kadar iyi öğretim veren okullarda okuyabildiniz mi?
Yetenekleriniz doğrultusunda yönlendirildiniz mi?
Şevkatle, sevgiyle büyütüldünüz mü?
Bu sorulara olumsuz cevap veren gençlerin zekası, becerileri, yetenekleri nasıl gelişebilirdi ki zaten. Bu çocuklar zaten başarılı olamazdı ki.
Boğaziçine giremeyen gençler soruyorlar mı? " ailem beni neden besleyip, geliştiremedi, ailem neden işsiz, ailem neden fakir, ailem neden kavga ediyor, ailem neden bağnaz, ailem neden korkak, ailem neden bütün üniversitelerin Boğaziçi olması için talepte bulunmuyor, ailem neden cahil, ailemin neden başı yere eğik?
AŞAĞIDAKİLER VE YUKARıDAKİLER
Yukarıdakiler uçurumun tepesindeki tahtlarında oturuyor. Çukurdakilerin yukarıya bakıp, tepeye tırmanmaması için hiç bir basamak inşa edilmesine geçit vermiyorlar. Bir zamanlar Boğaziçi üniversitesi gibi basamaklar yapılmış ve sonra ne olmuş?
Bu ve birkaç benzeri üniversitede okuyan gençler yukardakileri eleştirmiş, sorular sormuş, itiraz etmiş, karşı gelmiş ve yetmemiş yukarıya tırmanmış, tahtları sallamış.Hal böyleyken; diğer üniversitelerin Boğaziçi gibi olması hedeflenir mi? Tam tersi yapılır ve kalan basamaklar da yıkılır. Herkes aynı çukurda, aynı kör kuyularda eşitlenir.
BOĞAZİÇİ ÖĞRENCİLERİNE ÖFKELENEN GENÇLER…
Okuduğunuz üniversiteden utanıyor, kendinizi aşağıda görüyor ve Boğaziçili öğrencilere kızıyorsanız bir durun ve biraz düşünün. İçinizde biriktirdiğiniz öfkenin adresi Boğaziçi değil. Kızgınlığınızın asıl nedeni; Sizin Boğaziçine girmenizin önündeki engeller ve bu engelleri yaratanlar.
Bütün üniversiteler Boğaziçi ve bütün gençler Boğaziçili olsa saltanat sürenlere hizmet edecek hizmetkarlar kalmazdı. Sizi, beğenmediğiniz üniversitelerde okumaya mahkum edenler, kendi çocuklarını yurt dışında okutuyorlar, dünya vizyonu veriyorlar, çocuklarının farklı kültürleri öğrenmelerini sağlıyorlar. Yukardaki yerlerini çocuklarına devretmeye hazırlanıyorlar. Sizin gibi yerli ve milli kalmasını istedikleri gençleri ise hep hizmetlerinde kullanmak istiyorlar. Bügüne kadar başınızı hep yere eğdiler. Başınızı bir kaldırın bakın, yukarda kimler oturuyor, onların çocukları nerede okuyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Çiğdem Anad Arşivi