Atıf Ünaldı

Emre Alkin bu pazartesi Gazete Pencere’deki köşe yazısında bu başlığı atmıştı. Türkiye’de internetin ucuz değil yavaş olduğu sonucunu çıkarmıştı. Emre’yi aradım zira bu konu aslında yıllar önce alınan ADSL yatırım kararları ile bu noktaya geldiğini, aslında yavaştan ziyade parazitli olduğunu söylemek istedim. Ama telefon görüşmemiz beni aynı zamanda bu soruyu önce Linkedin ve Twitter’da anket yapmaya yöneltti. Anket sonuçları beklediğim gibi “Ucuz değil” seçeneğinde yoğunlaşıyordu. Ancak gelen yorumlarda “ucuz değil” yerine “pahalı” demenin doğru olacağını söylüyorlardı. Yani “ucuz mu” sorusunun cevabı “ucuz değil” yerine “pahalı”ya yoğunlaşmıştı.

Demek ki; hiçbir şey yoksa bile algıda ciddi bir problem vardı. Ben de soruyu teknoloji basınındaki dostlarıma sordum. Yorumlarını aşağıda okuyabilirsiniz, ancak şunun mutlaka üzerinden geçmeliyim ki; Ersin’in yorumundaki taşradaki eşitsizlik, Murat’ın yorumundaki fiber altyapı eksikliği, Fatih’in bahsettiği kampanya eksikliği ve fiberde hedeflerin çok gerisinde olmamız, Arda’nın bahsettiği asenkron upload hızlarının çok düşük olması ve Ali’nin bahsettiği Net Neutrality konuları da Türkiye’de internetin belli başlı sorunları.

Çözülür mü?
Bu sorunları çözmek, sadece not edip, teker teker düzeltmek üzerinden geçmekle olmaz. Gerçekten yaşanan sorunları anlayanlar ve onları doğru sorularla yönlendiren gruplara ihtiyaç var. Bu da kişilere koca koca ünvanlar vermek yerine, ülkenin sorunlarını canla başla dinleyen gruplarla iletişimi her an açık tutmak, geri bildirimlerini almakla olur.

Ülkemizde internet bağlantısı pahalı

Ersin Akman /HWP Yayın Direktörü
Ülkemizde faaliyet gösteren internet servis sağlayıcıların bağlantı ücretlerine dolar veya Euro bazında bakarsak Amerika ve Avrupa’ya göre çok daha ucuz olduğunu düşünebiliriz. Ancak bu rakamları GSMH veya asgari ücretle kıyasladığımızda hiç de ucuz olmadığını görüyoruz. Eğer bağlantı hızları ve ekstra sunulan hizmetleri de işin içine katarsak ülkemiz internet servis sağlayıcılarının rekor kârlara ulaşıyor olması gerekiyor. Büyük şehirlerimiz dışında ve kasabalarımızda sunulan internet bağlantı hızlarının fiyatlarına göz attığımızda ise daha acı bir gerçekle karşılaşıyoruz. Çünkü yetersiz altyapı nedeniyle hizmet alamayan bu bölgelerin insanları, büyük şehirlerdeki abonelerle aynı ücreti ödüyorlar ve çoğu yerde kent merkezlerindeki hızın yarısına bile ulaşamıyorlar.

Murat Yıldız / CXO Medya Kurucu
Internet Speed Test sitesinin endeksine baktığımızda maalesef sabit hatlarda ilk yüze bile giremiyoruz. Ciddi bir fiber altyapı eksikliğimiz var. Bu açıdan bakıldığında, var olan bakır kablo altyapısı için ödediğimiz ücret dünya standartlarına göre yüksek. İstanbul gibi metropolde bile dilediğiniz servis sağlayıcıdan fiber bağlantı tercihi yapamıyorsunuz. Altyapı sorunları çözülmeden bağlantı ücretlerinin düşmesini beklemek hayalcilik olur.

Arda Kutsal
Webrazzi.com Kurucu Ortak
Fiyatlar normal ama hızlar düşük. Kağıt havluya zam gelmesin diye daha küçük rulolar yapıp aynı fiyata satmak gibi bizdeki internet fiyatları. Benzer durum kutu içeceklerde de yaşanmıştı. 330ml yerine 250ml yap aynı fiyata sat… Pahalı mı? Hayır! Ama olması gerekenin altında hızlar var.
Ek olarak nedense Türkiye’de upload hızları hep üvey evlat muamelesi görüyorlar. 100 Mbit internet hattına 4 Mbit upload vermek bence öncelikli olarak düzeltilmesi gereken konu. Günümüzde canlı yayınlar, oyunlar ve tabi ki video trend ve upload artık herkes icin eskisinden daha önemli.

Geniş kullanım için fiyat düzenlemesi şart

Fatih Sarı/Enterprise Next Genel Yayın Yönetmeni
2023 yılına kadar tüm ülkenin fiber altyapıya geçeceğini vaatleri de gerçeği yansıtmıyor. BTK’nın mevcut raporlarında Türkiye genelinde 4 milyon fiber abonenin mevcut olduğu belirtiliyor. Ancak Türkiye’de 24 milyon hane bulunduğu dikkate alındığında yaklaşık 2 yıl içinde yüzde 100 fiber altyapı hedefi için altyapı yatırımının çok önemli miktarda artırılması gerekiyor ki bu da gerçekçi görünmüyor.
Kısaca yatırımların artırılması, ülkenin ekonomik olarak nefes alıp TL’nin döviz kurları karşısındaki konumunun güçlenmesi gerekiyor. Ancak bu koşullar sağlandığında Avrupa ya da ABD ile aynı fiyatlarda internet erişimi hayal olmaktan çıkacaktır.

Ali Güngör/ Technopat.net
Genel Yayın Yönetmeni
Türkiye, ne zaman, nerede olduğunuza bağlı olarak paranızla bile internet alamadığınız bir ülke durumunda. Tüketim serbest, basit işler için ucuz bir paket bulmak kolay, ancak üretmek, göndermek ve paylaşmak istediğinizde Net Neutrality yani internet eşitliği olmadığını göreceksiniz.
Türkiye’de interneti pahalı hale getiren gerçek maliyet, bence abonelik ücretinin kaç TL olduğu değil. Türkiye’de internetin ülkemiz için pahalı olmasının iki sebebi var. Birincisi içeriklere erişimde eşitlik yok, Net Neutrality şart. İkincisi fikri mülkiyet üreticilerinin, gönderim kısıtlamalarıyla ürünlerini hızla piyasaya sürememesinin büyük bir fırsat maliyeti var. Yani dijital üretimde bir Upload/Gönderim darboğazı var.

Bu 10 çeşit insandan uzak durun

Ben teknolojiden anlamam ama şurası şöyle olmalı. ( Finans okumuş ama web tasarımı bildiğini iddia edenler )
Teknoloji sizin işiniz ama bizim moda tasarımcımızın web sitesinin tasarımı konusunda önerileri var. Bir dinleyinciler.
Beni internete sokun bak neler yapacağımcılar.
Bluetooth araması yapınca garip rakamlar çıkıyor, kesin hepimize çip taktıcılar.
Bu bilgisayar eskimiş format atalımcılar.
Wordpress çok güvensizciler.
Açık kaynak kodu çok güvensiz, herkes görüyor. Ben daha iyisini yazdımcılar.
Yok abi o iş öyle olmaz senin mutlaka X’e ihtiyacın var diyen, X satıcıları.
Bizim kız yurt dışından geldi. Orada e-ticaretle bir sürü ürün almış. Burada projeyi o yönetecekler.
Ben bütün web istelerimde kırmızı koyuyorum. Logo ne renk olursa olsuncular.