Galip Umut Özdil

Galip Umut Özdil

TARIM KREDİLERİ VE KIRSAL KALKINMA

En pahalı tarımsal girdi aslında paranın kendisi. Faiz ve vadeye yetişebilmenin maliyeti gübre ve tarım ilacından çok daha fazla. Finansmana erişim tarım sektörünün büyümesi için en kritik konu ancak özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki finans kurumlarının tarıma ayırdığı pay, genelde tarım sektörünün toplam hasıla içindeki payından çok daha düşük. Oysaki geçimlik tarımdan ticari tarıma ve geleneksel de diyebileceğimiz yaygın tarımdan ileri teknoloji kullanılan yoğun tarıma geçme amacını taşıyan ülkeler yine gelişmekte olanlar.

Finans kurumlarının en çok ihtiyaç duyduğu nitelikli, detaylı ve düzenli veri akışının yetersizliği sektör uzmanları tarafından dile getirilen en önemli sorun. Tarımın doğasından kaynaklanan risklerin yönetilebilir ve ucuz bir kredi mekanizmasına aktarılmasının zorluğu kırsal nüfusun ve tarım alanlarının dağınık yapısıyla birleşince karşımıza tüketici kredilerinden çok daha maliyetli tarımsal krediler çıkabiliyor.
Yatırımların artması için makroekonomik istikrarın şart olduğunu herkes biliyor. Ancak bu gereklilik sağlanamadığı için oluşan kırsal kesimdeki kısa vadeli borçlanma zorunluluğu, modern işletmeler ile verimli ve kaliteli ürün elde etme, işleme, paketleme, markalaşma gibi uzun vadeli hedeflere ulaşmayı imkânsız hale getiriyor.
Tüm bu kısıtlara karşın, yaklaşık son 20 yıldır geliri az ya da orta seviyede olan coğrafyalarda tarımsal yatırımlara olan ilginin arttığını uluslararası kurumların raporlarından çıkarabiliyoruz. Düşük ve orta gelirli ülkelerde son yıllarda yapılan tarımsal yatırımların artış oranı, gelişmiş ülkelerden 2 kat daha fazla.

Bunun nedenlerinin en başında nüfusun ve dolayısıyla gıdaya olan gereksinimin artması geliyor. İnsanlar şehirlere doldukça tarımsal üretici değil, tüketici konumuna geçiyor ve bu durum tarımsal ürün ve gıda ihtiyacını artırıyor. Diğer yandan değişen beslenme alışkanlıkları da küresel talebi yükseltiyor. Sürekli gelişen teknoloji bir yandan bir önceki nesil ürünlerin ucuzlamasını da beraberinde getirerek az gelirli ülkelerin talebini karşılamaya başlayınca tarıma yatırım, toprak ve işçiliği ucuz bu ülkelerde daha cazip olmaya başlıyor.

Gelişmekte olan ülkelerin kalkınma planlarına ve sektörel raporlarına baktığımızda kredilerin tarımın finansmanı ve tarımsal kalkınmanın içindeki öneminin arttığını görüyoruz.
Ülkemizde tarımın yapısal sorunlarını çözmeden finansal kaynak kullanımını sektörün özel gerekliliklerine uygun hale getirmenin, miktar ve çeşitliliği artırmanın zor olacağını dile getiren ekonomistler, aynı zamanda kararlı ve istikrarlı bir fiyat politikasının girdi ve ürünler için şart olduğunu da söylüyor.
Bu şartların sağlanmasının üretici gelirlerini artıracağını ve sürdürülebilirliği sağlayacağını düşünürsek kredi ve ödeme gücü dengesi şeklinde özetleyebileceğimiz şikâyetlerin de azalması beklenir.

Ayrıca kredi kullanımı hazırlığı kapsamındaki bürokratik işlemler ve güvence zorunluluğunun yüksek oranda olması, küçük ve sermaye yapısı yetersiz işletmeleri zorlayan en büyük etkenlerden biri. Borcun borçla çevrilmesini zorunlu kılan sermaye yetersizliği küçük sermayelerin demokratik üretici örgütleri eliyle birleştirilmesi, örgüt aracılığı ile kredi kullanılması ile giderilebilir.
Pek çok ülkede kırsal kalkınma politikaları ile tarım politikaları aynı anlamı taşıyor gibi algılanır ancak kırsalda yaşayan tarım dışı faaliyetlerin ve girişimcilerin de desteklenmesi gerekir. Tarımın finansmanı bu önemli bileşeni de içine alarak kırsal finansman modeli olarak hizmet vermelidir.
Finansal kaynak maliyetlerinin kullanıcı yönünden düşürülmesi için sadece faizi sübvanse etmenin/desteklemenin yetmediği artan çiftçi borçlarından belli olduğuna göre finans kurumlarının kırsalı fonlarken yaşadıkları maliyetleri artıran kararsızlık ve çekinceleri azaltacak, güven verecek politikaların uygulanması gündeme gelmelidir.

Son olarak; tarımsal yatırımların amacını sadece çiftçilerin gelirlerini yükseltmek olarak değerlendirmek de son derece yanlıştır. Tarıma yapılan yatırımları kolaylaştıran kredi dâhil her uygulama; ekonomik büyüme, gıda güvenliği ve güvencesinin sağlanması, yoksulluğun azalması, kırsalda yaşamın devamlılığı ile toprağın, suyun, ormanların ve biyoçeşitliliğin korunması demektir.
Tarımsal tüm konulara bu bakış açısı ile motive olmak gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Galip Umut Özdil Arşivi