Can Selçuki
Reform gemisi lafla yürümüyor
Türkiye ekonomisi duvara çarpıyordu ki keskin bir hamle ile ekonomi yönetiminde değişiklik yapıldı. Değişikliğin hemen sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere farklı AK Parti yöneticileri ve bakanlar öncelikli olarak adalet sisteminde reformlara gidileceğini duyurdu. Tam bu reformların, özellikle adalet alanında, ne olabileceğini tartışırken Bülent Arınç çıktı ve kendi dünyasında nasıl reformlar hayal ettiğini tarif etti. O tarifin Cumhur İttifak’ı içerisinde estirdiği rüzgar kamuoyunun da reform merakına cevap vermiş oldu. Erdoğan, tercihini çok net bir şekilde Cumhur İttifakı’nın devamından yana kullanarak, ortağının hassasiyetlerine en üst perdeden sahip çıktı ve kafalardaki acaba sorusunu cevaplamış oldu.
Biliyorsunuz her ay Türkiye çapında iki tane anket yapıyoruz. Ay ortasında yaptığımız ankette hane halkının ekonomi algısını ölçmeye çalışıyoruz. Şans eserim Kasım ayı ikinci anketi tam da ekonomi yönetimindeki değişimin üzerine denk geldi. Dolayısıyla ekonomi yönetimindeki değişimin toplumun ekonomik beklentisi üzerine etkisini ölçme fırsatımız oldu. En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim: Toplum ekonomi yönetimindeki değişme olumlu bakıyor ancak bunun hayatlarına yansımasını görmek istiyor. Öncelikle bugün itibari ile ekonominin nasıl olacağını düşünüyorsunuz diye sorduk. Geçtiğimiz aya oranla 4 puanlık bir artışla %73 kötü veya çok kötü cevabını verdi. Bu sonuçta şaşılacak bir durum yok. Zira ekonomi kötü. Hanede yangın var. Ekonomi yönetimindeki değişimin bugünü anında değiştirmesini beklemek gerçekçi değil. Ancak önümüzdeki bir yıl içerisinde ekonominin nasıl olacağını düşünüyorsunuz diye sorduğumuzda, geçen ay çıkan sonuca çok yakın bir sonuçla %50 daha kötü veya çok daha kötü cevabını verdi. Yani bu değişim toplumda geleceğe dair olumlu bir beklenti yaratmamış gözüküyor. Çünkü vatandaş günlük hayatında bir değişim görmek istiyor. Dün açıklanan enflasyon rakamları, kredi bazlı büyümenin bedelini ödemeye başladığımıza işaret ederken vatandaş bu bedeli hayat pahalılığı olarak görüyor. Daha çarpıcı bir sonuç ise ekonomi yönetiminde yapılan değişikliklerin ekonomik sorunlarımızı çözeceğini düşünüyor musunuz sorularına verilen cevapta. Neredeyse %65 hayır cevabını vermiş.
Özetle reformun lafı yetmiyor kendisi gerekli. Aslında hanedeki yangını söndürmek için hemen yapılabilecek şeyler de var. Mesela bugün asgari ücret tespit komisyonu toplanıyor. Geçimini asgari ücretle sağlayan milyonlarca hanenin, salgın nedeniyle yaşadığı zorlukları biraz da olsa rahatlatabiliriz. Türkiye’nin bunu yapacak kaynağı var. Önceliklendirme meselesi.