Ciddi bir kâbusun içinde yaşıyoruz artık.
İşin kötüsü durumun kâbus olduğunu kanıksamış, artık normal kabul etmeye başlamış vaziyetteyiz.
Mesela dünyanın en büyük sorunu olan salgının tek çözümü aşıdaki adaletsizlik bile rahatsız etmiyor artık kimseyi.
Daha aşı gelir gelmez devlet erkanının konvoyla hastaneye gidip aşı olması pek bir normal geldi mesela bize.
Halbuki yok böyle bir hakları.
Herkes gibi aşının gelmesini, sıralarını beklemek zorundaydılar.
Çünkü sıralarını beklemezlerse kendileri aşı vurulduktan sonra geride kalanları, onlara aşı gelip gelmemesini önemsemezlerdi.
Nitekim önemsemediler kendileri aşılarını olduktan sonra.
Günde 1,5 milyon doz aşı yapılacak deniyordu.
Günlük aşılama sayısı 200 binlerin altına geriledi.
Aşının gelip gelmemesi çok önemli değil artık beyler için.
Memleketi düşürdükleri hâli insanlar konuşmasın diye yapay gündem yaratmanın derdindeler.
Öyle bir çukurun içine soktular ki bizi önlem almak için tam kapanma da yapamıyorlar.
Ama aşılarını oldular.
Bakın geçtiğimiz cuma günü Almanya’da ne oldu.
İlk aşıyı geliştiren ülke aynı zamanda. Ve vatandaşlarını aşılamaya devam ediyorlar yaş ve öncelikli sağlık sorunu olan gruplar sıralamasıyla.
Ve geçen cuma günü Almanya başbakanı Angela Merkel aşı oluyor.
Neden? Daha önce olmamış mı?
Olmamış birader. Sırasını beklemiş.
Almanya için bu kadar normal olan bu durum bizim için anormal görünüyor işte.
İnanılmaz bir şeymiş gibi geliyor.
Kadının bizimkinin yanında epey mütevazı kalan makam arabasını görünce de, yaşadığı evi öğrenince de aynı tepkiyi veriyoruz, şaşırıyoruz.
Bizimkilerin yaşamları sanki normaliymiş, onlarınki anormalmiş gibi geliyor.
Büyük bir kâbusun içindeyiz.
Acilen uyanmayı bekliyoruz.