İhracı istenen teğmenlerden Akarsu'nun savunması: 'Marşların yasaklanması bizi derinden üzdü'
Gazete Pencere- Kara Harp Okulu’ndaki 30 Ağustos mezuniyet töreninin ardından “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan ve kılıç çatarak yemin eden 5 teğmen hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak ihraç istemiyle disipline sevk edildi.
TELE1'den Ersin Eroğlu'nun haberine göre; İhracı istenen teğmenler arasında bulunan Alay kıdemlisi İzzet Talip Akarsu sınıf okulunda yaptığı savunmada Kara Harp Okulu’nda Atatürk’ün adının hafızalardan silmeye yönelik değişiklikler olduğunu belirterek şunları söyledi:
'Sıralı amirlerime aktardım'
“13 Ağustos 2024 tarihinde okula katılmamdan sonra tören provalarının başlamasının ardından başlayan süreci açıklayacağım. Tören provalarının başlaması sonrası, tören yönetmeliğinde yemin üzerindeki değişiklik üzerine arkadaşlar bu metnin tekrardan değiştirilmesinin teklifi yönünde bana telkinlerde bulundular. Ben de bunun üzerine sıralı amirlerime silsileyi atlamaksızın gerekli tekliflerde bulunmak için kendileri ile görüştüm.
Atatürk marşlarının yasaklanması
Sonraki süreçte taburdaki arkadaşlarım bu konu üzerinde daha da ısrar ettiler. Bu ısrarın nedeni benim de katıldığım okulun kültür ve geleneklerinde süregelen değişiklikler ve özellikle Kurucu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün ismini değerini hafızalardan silmeye yönelik değişiklikler olduğunu düşünüyorum. Bunu açacak olursak 2019'dan itibaren eğitim-öğretim gördüğümüz Kara Harp Okulunda özellikle Atatürk ile özdeşleşmiş marşların (İzmir Marşı, Biz Atatürk Gençleriyiz Marşı, 10.Yıl Marşı vb.) ve yürüyüş kararlarının (En büyük Türk Atatürk, Sarı Saçlı Mavi Gözlü vb.) yasaklanması bizi derinden üzen ve hayal kırıklığına uğratan olayların başında gelmektedir. Bu olaylar eski Okul Komutanımız G. Y., döneminde olan olaylardan sadece birisidir.
'Yeminin neden değiştirildiğini sordum'
Ayrıca bazı mihraklar tarafından sosyal medyada Kara Harp Okulu ve öğrencileri hakkında çıkarılan haberler ile Harp Okulu adeta bir tarikat yuvasına benzetilmekte ve biz Harbiyeliler ya birilerinin askeri ya da cemaatçi, FETÖ mensubu ya da aşırı dinci gibi yaftalar yiyorduk. Bu süreç bizi hayal kırıklığına uğratıyordu. Bunlar üzerinden çıkar peşinde koşan bazı taraflar da bizim hakkımızda yalan haberler çıkartıyorlardı. Bizler de bunların işine yarayacak bir durum yaratmamak için bu yemin meselesi üzerinde durduk. Gerekli teklifleri gereken komutanlarımıza yaptık. Tören Yönetmeliği gereği bu yeminin törende okunamayacağını bizlere söyledikten sonra ben de arkadaşlarıma bu durumu ilettim. Ayrıca Dekanlık üzerinden dilekçe ile Rektörlüğe yazılı bir şekilde soru ilettim. Lakin bu evrakın gerekli yerlere ulaşıp ulaşmadığını bilmiyorum. Bu yazımda tören yönetmeliğinde değişiklik yapılıp yapılamayacağını ve eğer yapılamayacaksa yeminin neden değiştirildiğini sormuştum. Bu belgenin akıbetini bilmiyorum. Ayrıca ben bu olayların daha kötü hale gelmesini engellemek maksadıyla tabur Komutanımız H.T.’te önlem alınması gerektiğini söyledim. Kendisi bunu kabul eder ya da etmez bilemiyorum. Ona söylediğin lafı tekrardan hatırlatmam gerekirse, ‘Ben devrem ve komutanlarım arasında her zaman kalkan vaziyetindeydim. Artık kalkan içten delinmeye başladı gereken açıklamaları yapıp önlem alın komutanım’ dedim.”
Görüntüleri gazeteciler değil Harp Okulu kameramanı çekmiş
Basına yansıyan görüntülerin Kara Harp Okulu kameramanı tarafından çekildiğini söyleyen İzzet Talip Akarsu olayın ardında bir arka plan olmadığının altını çizerek savunmasını şöyle sürdürdü:
"Eğer bu vuku bulan olayı baştan beri planlıyor olsaydık açıklamayı komutanımıza yaparak kendimizi ifşa etmezdim. 29 Ağustos gecesi kutlamalardan sonra Ebru ile konuşarak törenden sonrası için yeminin tören sonrası kutlamalarında söylenebileceğini konuştuk. Bu konuşma sadece Ebru ve benim aramda geçti. Konuşmanın konusuna başkasının dahli mevcut değildir. Ben gereken önlemlerin alınarak taburdaki hareketin daha da sıkıntılı bir durum yaratmasını özellikle tören esnasında saçma bir olayın oluşmasını engellemek için elimden geleni yaptım. Tören sonrası da kamuoyuna yansıyan görsellere baktığımızda bunun fotoğraf makinesi ile çekildiği aşikar bir şekilde ortadadır ve bu ortamda fotoğraf makinesi olan kişi okul kameramanı Murat Beydir. Murat Beyin, çekilen fotoğrafı bilerek sosyal medyaya ya da sosyal medyaya paylaşacak birine attığını düşünüyorum. 2023 yılı mezuniyetinde yapılanların aynısı bizim mezuniyetimizde de yapıldı. Aradaki fark sadece basının orada olmasıydı. Açıklamak gerekirse mezuniyet töreni esnasında yönetmelikten kaldırılan andın okunmasına kadar gideceğinden çekindiğimden dolayı gereken önlemlerin alınmasını istedim.
'Mesajlarımdaki sağduyu çağrıları görülecektir'
Daha önceki bilgi alma tutanaklarında tarih ve saat vererek tabur ile paylaştığım mesajların da dikkate alınması gerekmektedir. Mesajlarda defalarca yaptığım sağduyu çağrıları görülecektir. Tören sonrasında da yine arkadaşlarıma özellikle sosyal medya paylaşımı konusunda defalarca kez uyardım. Bu olayda kılıç çatma esnasında görüntü alan kameramanları engelleyemediğim için üzgünüm. Çabaladım ama bu konuda başarılı olamadım. Kamuoyunda yeri geldi hakaret edildi, yeri geldi özele girildi lakin bunlara rağmen aklıselim davranmaya çalışıp sağduyulu oldum. Söylemek istediğim son husus ise tören sonrası vuku bulan olayların ardında çok fazla arka plan aramaya gerek yoktur. Mevzubahis bu konu Harbiyeliler arasında yukarıda saydığım olumsuz koşullar karşısında yapılmış kutlamalara dahil edilmiş bir eğlencedir. Bizler zor bir mesleğe yeni adımını atmış gençler olarak gerekli motivasyonumuzu bu şekilde temin ediyoruz. Bunun üzerine çok fazla anlam yüklemeye gerek yoktur.”
Ne olmuştu?
30 Ağustos Zafer Bayramı'nda yapılan Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde mezun olan öğrencilerin bazıları, kılıçlarını havaya kaldırarak hep bir ağızdan "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" demişti.
Öğrenciler, dönem birincisi Ebru Eroğlu'nun öncülüğünde şu sözlerle hep bir ağızdan ant içmişti:
"Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene!"
Bu görüntüler sosyal medya hesaplarında da paylaşılmış, ardından siyasetin gündemine yerleşmişti.
Ebru Eroğlu, törende diplomasını Erdoğan'ın elinden almıştı.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, teğmenlerin kılıçlı yemini ile ilgili 25 Kasım'ı işaret ederek "Kararı Yüksek Disiplin Kurulu'nda vereceğiz" demişti.
Teğmenler Ebru Eroğlu, İzzet Talip Akarsu, Serhat Gündar, Deniz Demirtaş ve Batuhan Gazi Kılıç ihracı istenmişti.
Kaynak:Alıntı