Ne olacak?

İpsos’un son araştırması başka zaman
burun kıvırdığımız, üşengeçlikten
yapmadığımız tüm aktiviteleri deli gibi
özlediğimizi ortaya koyuyor.
En çok özlediğimizse dışarı çıkıp
yürümek ve arkadaşlarla buluşmakmış.
Endişenin gün geçtikçe arttığı ve
insanların hastalıktan bir ay öncesine
göre daha fazla korktuğu da anlaşılıyor
araştırma sonuçlarından.
Peki tüm bunlar bittiğinde ve her
şeyin eskisi gibi olacağını zannettiğimiz
zamanlar geldiğinde sizce gerçekten her
şey eskisi gibi olacak mı?
Mesela aylarca hiç iş yapmayan ama
dağlar gibi borcu biriken iş yerleri kendini
toparlayabilecek mi?
Tanıdığı veya torpili olmadığı için
televizyonlarda bangır bangır ilan edilen
destek kredilerine en fazla bankasının
kapısı kadar yaklaşabilen KOBİ ne
olacak?
Ücretsiz izine çıkarılan ve işimi
kaybetmeyeyim diye dişini sıkan, ayda
1170 liraya geçinmeye çalışan işçi geri
döndüğünde iş yerini batmış görünce ne
olacak?
İşsizlik maaşı için başvurduğunda
kendisine 3 ay ödenen 1170 liraların
verilecek maaştan kesileceğini öğrenince
şaşıracak mı acaba?
Elektrik borcunu ertelemeyen ve
faturalarını çatır çatır kesmeye devam
eden elektrik dağıtım şirketleri muhtemelen
hiç acımadan saatleri mühürlemeye
başladıklarında kime anlatacağız
durumu?
Doların koşa koşa yükseldiği, kendi
paramızın giderek değersizleştiği bir
ekonomide ithalata bağımlı bizler her
an artan fiyatlarla mı mücadele edeceğiz
yoksa bütçede para kalmadığı için
sırtımıza yeni binecek vergilerle mi?
Güzel günler gelmesini bekliyoruz
elbet.
Hatta kelimenin tam manasıyla canımızın
derdindeyiz.
Peki biz canımızın derdindeyken
siyasi ikbalinin peşinde birbirlerine laf
sokan siyasetçiler, ihale peşinde koşan
müteahhitler bu durumdan bir gram
dahi olsa utanırlar, halkının bu sefil
haline üzülürler mi sizce?
Biz bize yetmeyi geçtim, biz bize yan
gözle bakıp acır mıyız acep?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Nihat Sırdar Arşivi