Sinan Güler
Korona, spor ve girişimcilik
Bu sayfalarda sizinle en son bir araya geldiğimizde, Covid-19 dünyayı böylesine sarmamış ve hayatlarımız “bildiğimiz haliyle normal” seyrinde devam ediyordu. Bugün ise, hepimizin dilinde bir ‘yeni normal’ var. İş yapış şekillerimizi, sosyalleşmemizi, herşeyden önemlisi hayat alışkanlıklarımızı ciddi şekilde değiştiriveren “yeni dünyanın yeni normal halleri’’.
Sosyalleşmenin maske, dirsek veya yumruk ile selamlaşma veya hiç alışılagelmedik şekilde çevirmiçi toplantılar etrafında şekillendiği günümüzün dünyasında, gerek yurt dışında gerekse ülkemizde sporda da benzer değişimleri gözlemlemek mümkün. Örneğin, NBA sezonun belli bir kısmını ve en çok merak edilen playoffları Disney’in oyun parkında tamamladı ve bunun sonucu olarak da kapalı kampüsün içinde yaklaşık 4 ay boyunca hiç yeni vaka ortaya çıkarmadı. Bu süreci deneyimlerken de spor endüstrisinin devamlılığı için gerekli olan etkenleri çok ciddi önlemler ve inovatif adımlarla kucakladı.
Okyanus’un bu tarafında ise özellikle Avrupa kupaları düşünüldüğünde, ülkeler içinde farklı yöntemlerin kullanıldığını görebilir ve bunun sporun işleyişini de farklı etkilediğini söyleyebiliriz. Avrupa’nın en büyük basketbol ligi Euroleague’de takımların seyirci katılımı ülkelerin yaptırımlarına bağlı olduğundan, ciddi avantaj-dezavantaj farkları yarattı. Benzer şekilde, takımların aldıkları önlemlere rağmen, ülke boyu alınan önlemler beklenmedik hükmen galibiyet sonuçları getirdi.
Esas odaklanmamız gereken konu ise spor endüstrisinde inovasyonu hızlandırmak. Kulüpler taraftarlarıyla etkileşimi arttırabilmek ve yeni sürdürülebilir gelir kapıları yaratma hedefiyle dijitalleşmeye ve inovatif bakış açısı ve yetkinliğine bugün çok daha fazla ihtiyaç duymakta. Aynı şekilde yayın kuruluşları hatta daha geniş kapsamda yayıncılık, bir başkalaşma ve dönüşüm sürecine girdi. Kulüpler ve federasyonlar, inovasyon treninde yer bulabilmek için kurum içinde ve dışında girişimciliği desteklemeye ve bu süreçte de kendi yetkinliklerini arttırmaya daha yakın duruyor.
Yeni dünyanın yaşadığımız bu geçiş dönemi ise, girişimcilere fikirlerini ve çözüm önerilerini parlatmak için büyük fırsatlar sunmaya başladı bile. Diğer taraftan, girişimciler tarafından kuşkusuz unutulmaması gereken en önemli noktalardan biri ise, yeni dünya ekonomisinin dinamiklerini göz önünde bulundurmak ve kulüplere maliyet arttırıcı fikirler yerine, etkileşimi ve iletişimi arttırmayı hedefleyen ve aynı zamanda da hem bugün için hem de geleceğe yönelik yeni gelir kapıları açabilecek akıllı gelir modellerini ortaya koyabilmek.
Spor ve eğlence dünyası için bunu başarabilecek tüm girişimlerin önü gerçekten çok açık olacak!