Galip Umut Özdil
Instagram çökünce tarım da çökecek sandım
Instagram çökünce, tarım da çökecek sandım, çok korktum. Sosyal medya ve içindeki yeni iletişim / paylaşım ortamları günlük yaşamı, kişiler arası ve toplumsal iletişim süreçlerini ve kültürel yapıyı dönüştürürken mesajın içeriğinde verili olmayan anlamları bile doğurup ‘’algıya dayalı bir sembolik etkileşimcilik’’ yaratıyor.
Sosyal medya uygulamaları simgesel etkiyi artırmak için pek çok efekt, filtre ve benzeri içeriği de barındırdığı için algıyı yaratmak ve inandırmak çok da zor olmuyor.
Yetmez ise fon müziği ekleyip montaj yapabilecek programlar da kullanabiliyor hatta kendi isminize özel logo bile tasarlayabiliyorsunuz.
Zaten bir şeyi yönettiğinizi göstermek için hedef kitleniz ve üstleriniz üzerinde olumlu algılar oluşturabilmek yeterli. Hele ekonomik sıkıntı, belirsizlik ve korku ikliminin baskın olduğu koşullarda gerçekleri kurmacadan ayırabilen insan sayısının azaldığını, gerçek olmayanı almaya zaten hazır hatta güvenilir kaynaklardan bilgi almaya dirençli insan sayısının da arttığını biliyorsanız tekrar Instagram efektlerine dönebiliriz.
Hefe efekti var mesela… Özellikle geniş açıda tarlaların, bahçelerin önünde yüksek bir yerde kendinizi konumlandırıp orijinalinden daha keskin ve derin gölgeler verebiliyor, yeşil tonları daha yeşil, mavi tonları daha mavi yapabiliyor. ‘’Verimli ve geniş tarım alanlarının hâkimiyim’’ imajıyla 2 Trakya ya da 7 İstanbul büyüklüğüne denk gelen 37 milyon dönüm işlenmeye uygun tarım alanının son 20 yılda ekilip, dikilmediğini gizleyebiliyorsunuz.
Glitter ise hayvancılık fotoğrafları için uygun. İstediğiniz hayvana parıltı verebiliyor, ön plana çıkarabiliyorsunuz. 1980’den bu yana kişi başına düşen büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısı neden azaldı, son 10 yılda 5,5 milyon büyükbaş, 3 milyon küçükbaş hayvanı ithal etmeye mecbur muyduk soruları aklınıza bile gelmiyor. 12 milyar TL’lik ithal sığır etlerini rahatlıkla yiyebiliyorsunuz.
(Not: Küçükbaşı kucağınıza almayı ve büyükbaşın başını okşamayı unutmayın.)
Konu nohut, mercimek, fasulye gibi elinizde gösterebileceğiniz ya da çuvalın içine elinizi daldırıp yukarıdan bırakacağınız küçük hacimli ürünlerde ise uzmanların tavsiyesi bu objeleri daha canlı gösteren kontrastı artıran Oslo… Bu efekti kullandığınızda son 19 yılda baklagillerde toplam 250 bin tonluk üretim düşüşünü, 394 bin hektarlık ekilen alan azalışını, 4 milyar dolarlık ithalatı görmeniz mümkün değil.
Gübre veya yem fabrikasındasınız diyelim. Valencia tercih edin. Renkleri 2 kat dolgun şekilde gösterirken hiçbir detayı ıskalamıyor. Mecbur beyaz önlük giyiyorsunuz içeride, gıda güvenliği önemli çünkü, sakın meraklanmayın beyaz renk parlama sorunu da yaratmıyor. 1 ton buğday karşılığı 1 ton gübre, 1 kg et karşılığı 50 kg besi yemi almak yirmi yıl önceydi. Şimdi kabaca alım miktarı yarıya düştü. Ama üzülmeyin dediğimiz gibi renkler 2 kat dolgun gösterildiği için fark kapanıyor.
Aydınlatıcı efektler arasında en iyi sonuç vereni; X Pro II. Genelde toplu çekimler, kalabalık insan ve gökyüzü fotoğraflarında kullanılıyor. Geniş katılımlı toplantılar, bu toplantılardan sonra olmaz ise olmaz sahte samimi selfieler için ideal. Uçak veya helikopter fark etmez, hava koşulları ne olursa olsun dışarısı aydınlık. Objektife değil, cama bakmayı unutmayın.
Efekt örnekleri yeterliyse biraz vücut diline geçelim.
‘’İşte yatırım, işte destek, işte kalite, işte verim, bunların hepsi benim eserim’’ imajı istiyorsanız uzmanların tavsiyeleri şöyle;
Kadrajda bir çiftçi var ise mutlaka gözünün içine bakın. Elleriniz onun ellerinin daha altında olsun. Mutlaka bir şeyler anlatıyormuş gibi yapın. Çiftçinin omuzuna dokunan bir kare fotoğraf mutlaka çektirin. Artık konu veya ürün ne ise mutlaka elleyin, koklayın ya da işaret parmağınızla gösterin. Ortamda harita ve proje sunumu varsa hemen başına geçin, elinizle göstere göstere talimat verin. Çocuk varsa aman diyeyim; pandemi falan umursamayın öpün, sarılın.
Şimdi tüm bunlara dikkat edilerek ‘’yönetilen’’ sektörde Instagram çökünce ‘’Aman’’ dedim… Çok şükür 5 saat sürdü… Yoksa…