Kubilay Kaptan
Giresun Çevre Katliamı
Giresun’un Şebinkarahisar ilçesinde, 21 gün önce madencilik şirketinin ikinci atık barajındaki iç setinde oluşan çökme nedeniyle kimyasal atıklar, Darabul Deresi ile taşınarak Kılıçkaya Barajı’na ulaştı. Tesisle ilgili hazırlanan raporda, 4 bin 500 tondan fazla kimyasal atığın çevreye yayıldığı belirlendi. Tesisin kapatıldığı ve üst sınırdan para cezası verildiği duyuruldu.
Olayın ardından maden atık sahasında inceleme yapan Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi’nce rapor hazırlandı. Tesise ait 2 No’lu atık barajının gövdesinin bir kısmının yıkılarak, binlerce ton zehirli ağır minerallerin önce 1 No’lu baraja sonra da Darabul Deresi’ne döküldüğünün belirtildiği raporda; atıkların dere sularıyla sürüklenerek 5 kilometre uzaklıktaki Kılıçkaya Barajı’na ulaştığı ve 4 bin 500 tondan fazla kimyasal atığın çevreye yayıldıktan sonra temizlendiği kaydedildi. Raporda, tesisin yapıldığı yerin doğru seçilmediği, kara yolu ve su kaynaklarına yakın olduğu, Türkiye’nin deprem kuşağında olması nedeniyle ortak ölçekli depremlerde dahi bu tür tesislerin büyük felaketlere zemin oluşturabileceği görüşüne de yer verildi.
Madencilik şirketinin kurşun-çinko işletmesine ait Şebinkarahisar-Suşehri yolu üzerindeki tesisinin 3 tane atık barajından ikincisinde yapılan yenileme çalışması sırasında istinat duvarının çökmesiyle birinci atık barajına akan malzemenin taşarak, Darabul Deresi’ne ve Kılıçkaya barajına ulaştığını özellikle belirtmek isterim. Tesis görevlileri, malzemenin akışını durdurmak için setler oluşturup, ilk etapta malzemenin baraja gitmesini engellemeye çalışmış, sonrasında da dere içerisindeki malzeme kamyonlarla beraber atık sahasına taşınmaya çalışılmış.
Maden sahasının yerinin yanlış seçildiği defalarca söylenmişti. Tesis eski olduğu için o dönemde hazırlanan ÇED raporundaki eksiklikler veya günümüzde mevzuattaki değişiklikler, ÇED raporunun yetersiz olduğunu göstermekteydi. Duvarın çökmesi, tesisin atık barajı yapılırken uygulanan mühendislik tekniklerinin yetersiz olmasından kaynaklanıyor. Kara yolu üzerinde, dere kenarında olması ve alt kesimdeki baraja yakın olması çevresel sorunları beraberinde getirecek. Sahaya yakın Kılıçkaya Barajı ile balık çiftlikleri var. Yine bir dere ve tarım alanları var, bölge halkı burada tarım yapıyor.
Daha önce de yazdık ama yine yazalım:
Madenciliğin ham madde ihracı için değil, ülke ekonomisinin ihtiyacını karşılamak için yapılması özendirilmelidir. Bu amaçla, çıkarılan cevherin yurt içinde ikinci, üçüncü ve uç ürünlere doğru metalürjik üretimle işlenmesini mümkün kılan tesislerin kurulmasını sağlayacak ortaklıklar oluşturulması ön koşulu ile ilgili madencilik faaliyeti teşvik edilmelidir.
Yurt içinde metalürji, kimya ve seramik sektörlerinde ilgili fabrikaların yokluğu nedeniyle değerlendirilemeyen cevherlerin çıkarılmasına ve ihracına caydırıcı yasal sınırlamalar getirilmelidir.
Bilinen rezervleri azalan madenlerin aranması teşvik edilmeli ve ihracı stratejik rezerv saklamak üzere yasaklanmalıdır.
Maden işletme projeleri kendi fizibiliteleri ve ÇED’leri dışında ülkemizin doğal sermayesini de göz önünde bulunduran bir yarar/zarar kıyaslamasıyla değerlendirilmeli ve teşvik veya kısıtlamalar buna göre yapılmalıdır.
Zuhuratın teknolojik işletmesinin yapılamadığı durumlarda el emeği madenciliği yeniden örgütlenmeli ve desteklenmelidir.
Madencilik sektöründe iş güvenliği, işçi sağlığı ve çevre sağlığı önlemleri sıkılaştırılmalıdır.
Madencilik sektörünün amaca uygun gelişimini izlemek, yönlendirmek ve desteklemek üzere yeni ve özerk Akademi, Enstitü ve Üst Kurullar oluşturulmalı, MTA yeniden yapılandırılmalıdır.
Madencilik ve ülke ekonomisi ile ilgili uygulamalar hakkında başka sektörlerin istek ve kaygıları da göz önüne alınmalı, yasal düzenlemeler ve uygulama kararları Sivil Toplum Kuruluşları, Meslek Örgütleri, Yerel Halk Örgütlenmeleri ve ilgili tüm sektör yöneticileri ile demokratik kurallar çerçevesinde ve “göstermelik” olmayan şekilde tartışılarak yeniden ve toplumumuzun çıkarlarına uygun bir şekilde oluşturacak stratejiye göre hazırlanmalıdır.
Bütün bunları ve daha fazlasını yapmayan ve sadece üst sınırdan para cezası veren, işletmenin başka bir isim altında devam etmesini önleyemeyen -önlemek istemeyen- sistem ve düşünce yapısı altında benzer felaketler yaşanmaya devama edecektir.