Fatih Terim, bu kadroyu iskelet takım olarak kabul etmiş gibi izlenim veriyor. İlk 11’in değişmez adamlarının yedek kulübesinde oturup, kısa süre de olsa oyuna girmemesi bunun belirtisi gibi.
Geçen hafta Rize’yi perişan eden bu 11, Hatayspor maçında da ilk yarı kesik kesik de olsa oynadığı futbolla bu düşünceye taraftarlardan olur alır.
İlk yarım saatte, sarı kırmızılı takım tam kadro saldırırken, dönüşlerde yaşadığı sıkıntılar, pek de hoş izlenimler değildi. İlk yarıda, Linnes, Taylan ve Diagne olarak ön plana çıkarken, 30. dakikadan sonra, Emre Akbaba biraz kendini göstermeye başladı. Feghouli ortalarda yok derken, öyle bir asist yaptı ki, Diagne’ye de bu ortaya muhteşem bir golle kendisine teşekkür etmek kaldı.
Oğulcan, her maç biraz daha takıma alışıyor, mücadele gücü öne çıkıyor. Kolay değil Galatasaray gibi bir takımda oynamak. Zamanla daha iyi olacağına eminim.
İlk yarı biterken merak konusu, Galatasaray’ın ilk yarı ortaya koyduğu tempo ve baskıyı ikinci yarıda da sürdürüp, sürdüremeyeceğiydi.
Sürdüremedi dersem, abartmış sayılmam. Yaklaşık yarım saat Galatasaray, bir deplasman takımı gibi oynadı. Topu Hatayspor’a teslim etti ve futbolcular seri şekilde acemice hatalar sergiledi. İlk yarı iyi dediğim Taylan’ın, kendi ceza sahası köşesinde iki kere rakibe pas atması gibi.
Galatasaray’ın bu anlamsız durgunlaşmasından sonra gözler Terim’deydi fakat, teknik adamdan pek de ses çıkmıyordu. Feghouli, Emre Kılınç istekli değillerdi. Hoca bunları çıkarır diye beklerken, ikinci gole asist yapan ve iyi çalışan Oğulcan’ın önce çıkmasına ben şaşırdım.
Hatayspor, topa hakim olmuş, Galatasaray’ı oldukça sıkıştırırken, bir futbolcularının, Gökhan Karadeniz’in, oyuna girdikten 20 dakika sona peş peşe sarı kartlarla takımını 10 kişi bırakması maçı bitirdi diyebilirim.
Rakip eksilince, doğal olarak kontrolü tekrar ele alan Galatasaray, son dakikalarda top çevirdi, üçüncü golünü de attı. Üçüncü golden çok atana dikkat etmek gerekiyor. Kendi sahasından süratle ve kendinden emin bir şekilde gelip golü atan Kerem Aktürkoğlu, sanırım Galatasaray’ın çok yakın zamanda yıldızı ünvanını alabilecek bir futbolcu. Geçen hafta Rize’de oynadığı kısa sürede gösterdiği kalitesini, bu hafta yine oynadığı son on dakikada tekrarladı. Üç puan güzel, zaman zaman oynanan futbol şahane fakat Kerem gibi geleceği parlak futbolculara sahip olmak her şeyin üstünde. Terim fikir değiştirmezse, gençlik aşısı Galatasaray’da tutacak gibi duruyor. Unutmadan, bir de “Yetiş Muslera” diyorum..