Atıf Ünaldı
Gazeteciliği internet öldürmedi!
Hafta içinde Gazete Pencere köşe yazarlarından Erhan Karadağ, çok güzel bir köşe yazısı yazdı. Başlık “Bu haber bizde niye var?”dı. Yazı genel olarak habercilerin nasıl haber seçmedikleri üzerine harika bir yazıydı. Genel olarak kendini gazeteci sanan, ancak oradan buradan edindikleri kontaklar ile bir yerlere gelen gazetecilerden bahsediyordu. Kesinlikle okumanızı öneririm.
Ancak ben işi bir adım daha ileri götürüp gazetecilerin artık kim tarafından okunmak istedikleri konusunda da değişik bir tercihleri olduğunu söyleyeceğim. Yani eskisi gibi okuyucunun okumasını kimse önemsemiyor. Tam tersine okuyucu yerine mümkünse Google okusun yeter deniyor. Bu nedenle gazete web sitelerinin içeriği çer çöp dolu. İsterseniz birlikte bir deney yapalım… Google’a girip “egzema nedir?” yazın. Bakın bakalım çıkan sonuçlardan kaçı bir sağlık sitesi…
Yetmedi mi? Buyrun “namaz saatleri yazın” bakın cevap yine aynı gazetelerin sitelerinden geliyor. Hadi devam edelim “Masterchef’te kim elendi?”, “Kim milyoner olmak ister?”de çıkan bir soru… Ne arasanız bu gazete web sitelerinde karşınıza çıkıyor. Hatta bazı köşe yazarları SEO’ya uygun köşe yazıları yazıyorlar. Tabii insan sormadan geçemiyor hata kimin diye?
İçeriğin üretimine devamlı parmağını sokan ama elindeki içeriğe hak ettiği değeri veremeyen ama unvana gelince kendilerini genel müdür ilan eden reklam müdürleri mi?
Türkiye’deki bu çarpık gelişmeye dur diyebilecek kadar basireti olmayan arama motoru şirketi yöneticileri mi?
Yoksa bunların hepsine evet deyip karşısında duramayan, genel yayın yönetmenleri mi?
Tercih sizin…
Geçen hafta linkedin’de önüme sitemli bir mesaj düştü. Ünlü tenor Bülent Bezdüz, gerçekleştirdiği güzel projesi ile Grammy kazanmış ama gazetelerde buna yer verilmemiş. Kısa bir araştırma ile ödülün 2006’da verildiğini, o dönemde haber olduğunu ancak 10 yılda bir konunun yeniden gündeme geldiğini, bu sitemin yersiz olduğunu bulmak varken, önüne düşen yazıyı sorgulamadan paylaşan bir okuyucu kitlesine sahibiz. O zaman galiba önceki tercihlere,
Haberi mantık süzgecinden geçirmeyen, doğru haberi nerede okuyacağını bilmeyen okuyucuyu da eklemek gerekiyor.
Yine geçen hafta Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Ödülleri’ni açıkladı. Ödülleri incelediğimde ne yazık ki; teknoloji haberlerinin, yazarlarının içinde olabileceği bir başlık göremedim. Tabii böyle olunca bir yeni seçenek de ortaya çıkıyor.
Kendi içinde organize olamayan gazeteciler.
Biz tersine giderken dünya nereye gidiyor?
Tabii en doğru soru, sadece kimin öldürdüğünü değil, kimin yaşattığını da söylemek.
New York Times geçenlerde gazetenin gelirlerini reklamdan ziyade aboneliğe çevirdiklerini açıkladı. Bence açıklamanın en vurucu cümlesi , “Bizim diğer birçok yayıncıya göre daha az sayıda sayfamız var. Hedefimiz, premium reklam birimlerini artırmak”dı. Unvan ve köşe yazarlığının değil işinin peşinde koşan bir reklam departmanı. Teşekkürler…
Bir de ‘Gazetecilik Güven Girişimi’ (JTI) var. Onlar da doğru haberleri işaretleyerek bir “whitelist” oluşturuyorlar. Onlara da teşekkürler.
Bu arada web sitesine olur olmaz her bilgiyi koymayan ve gazetecilik yapan Gazete Pencere’ye de teşekkürler.
İçerik ürettiğim diğer gruplar gibi Gazete Pencere ve çalışanları ile de gurur duyuyorum.
Türkiye’de yetişkinlerin %62’si çocukları için koydukları dijital kurallara uymakta zorlanıyor
Küçük yaşlardan itibaren çocuklar dijital cihazlara yönelik tutumlar da dahil olmak üzere yaşamın her alanında yetişkinlerin davranış ve alışkanlıklarını kopyalamaya eğilimli. Buna ek olarak birçok çocuğa ilk cihazları küçük yaşta veriliyor. Çocukların %70’i ilk cihazlarını dokuz yaşından önce alıyor. Ebeveynler bunu akılda tutarak çocukluktan itibaren sağlıklı dijital alışkanlıkların temellerini atmak istiyorlarsa, teknoloji kullanımında rol model olmaları gerekiyor.
Kaspersky araştırmasının sonuçlarına göre Türkiye’de ebeveynlerin %62’sinin çocukları için rol model olmayı zor bulduğunu ve bazen küçükler için koydukları kurallara uymadığını ortaya koyuyor. Aynı zamanda ebeveynlerin yarısından fazlası (%57) tüm aile üyeleri için sağlıklı dijital alışkanlıklar ve kurallar oluşturmaya çalışıyor.
Anket sonuçları ebeveynlerin davranış normlarını kendileri ve çocukları için farklı algıladıklarını gösteriyor. Örneğin ankete katılanların %55’i her gün cihazlarda üç ila beş saat geçirdiklerini itiraf ediyor ve %56’sı bu süreyi normal buluyor.
Çocukların %52’si cihazlarda ebeveynleriyle aynı miktarda, günde üç ila beş saat zaman harcıyor. Ancak buna rağmen yetişkinlerin %61’i çocuklarının cihazlarda daha az zaman geçirmesini ve iki saate kadarla sınırlı tutmasını istiyor.
Twitter, Türkçe ‘Konular’ hizmetini başlattı
Twitter, Türkiye’de başlattığı ‘Konular’ (Topics) hizmetini geliştirmeye devam ediyor. Seçtiğiniz konu favori grubunuz, spor takımınız veya ünlünüz ne olursa olsun uzmanlardan, hayranlardan veya Twitter’da bu konu hakkında çokça konuşmaya meyilli bir sürü hesaptan oluşan grubun tweet’lerini görüyorsunuz. Twitter “Konular” hizmetiyle, bu hesapların hiçbirini takip etmek zorunda değilsiniz. Önemsediğiniz şeylerle ilgili en ilginç tweet’leri görme seçeneğine sahip olacaksınız.
Konu başlıkları neler mi?
İşte birkaç örnek:
Türkçe Müzik