Burak Yaman
Elon Musk neden Twitter'ı satın alıyor?
Elon Musk’ın en önemli sosyal medyalardan birisi olan Twitter’ı 44 milyar dolara satın almak üzere yaptığı teklif sonunda kabul edildi. Bu durum kimilerine göre tam bir kâbus, kimilerine göre ise ifade özgürlüğünün sağlanması için büyük bir fırsat ortaya çıkardı. Platformun kurucusu Jack Dorsey’nin deyimi ile “küresel bilince etki eden halka açık bir platform” olan Twitter’ın tek sahibi artık Elon Musk olacak ve onun platformu nasıl yöneteceği ise büyük bir soru işareti doğurmaya başladı bile.
Peki Mars’a gidiş için roketler üreten SpaceX, sektöre yön veren elektrikli araçlar üreten Tesla ve şehirler arası yüksek hızda ulaşım için yer altı tünelleri inşa eden The Boring Company gibi gelecek teknolojilerine odaklanan şirketler kuran, dünyanın en zengin insanı neden bir sosyal medya satın almak ister? Üstelik bu sosyal medya rakipleri kadar büyük ve kârlı bile değilken.
İŞ MODELİ SORUNLARI İÇERİSİNDEKİ TWITTER
Musk, nisan ayı içerisindeki bir TED oturumunda platformu bir kent meydanına benzetmiş ve tüm bireylerin ifade özgürlüğüne sahip olmasının işleyen bir demokrasinin gerekliliği olduğundan bahsetmişti. Sadece bununla da kalmayarak Twitter'ı yeni özelliklerle geliştirmek istediğini, güveni artırmak için algoritmaları açık kaynak haline getirerek, spam botlarını engelleyerek ve tüm kullanıcıların kimliğini doğrulayarak Twitter'ı her zamankinden daha iyi konuma getirmek istediğini de eklemişti. Ancak bu düzenlemelerin özgürlükçü yaklaşımın yanında, platformun problemli iş modeli ve etki modelini iyileştirmek amacıyla ortaya atıldığı fikri de akla oldukça yatkın geliyor.
Twitter’ın, malum iş modeli diğer büyük sosyal medya şirketleri kadar reklam dostu değil. Platformun; rakipleri olan Meta, Tiktok ve Youtube’un aksine, üretilen içeriklerden doğrudan gelir elde etmesi dahi oldukça güç. Bunun yanında rumuzlu hesapları ile siyasi ve toplumsal tartışmalarla meşgul olan kullanıcılarını tam olarak tanımadığını da unutmamak gerek. Ancak tüm bunlara rağmen Dünya çapındaki birçok sosyal ve toplumsal olayda da kanıtladığı üzere, Twitter’ın kalabalıkların üzerindeki etkisi oldukça yüksek. İşte bu etki de Musk’ın en çok iştahını kabartan nokta olabilir.
ŞİRKETLERİN YÜKSELEN PİYASA DEĞERLERİ
Musk’ın Twitter’daki geçmişine bakarsak platformda aktif olmaya başladığı 2018 yılından bugüne hem şahsi servetinde hem de Tesla ve SpaceX gibi şirketlerinin piyasa değerlerinde onlarca kat artış gerçekleşti. Attığı aylık ortalama üç yüzden fazla tweet ile (özellikle gezegenin geleceğine yönelik konular ve kripto paralar ile ilgili) milyarlarca dolar değerinde piyasa hareketi yarattı ve bir anda birçok insanın karar alma mekanizmasını doğrudan etkilemeyi başardı.
Kurucusu olduğu şirketlerin hemen hepsinin piyasadaki değeri, büyük ölçüde geçmişte ne kadar para kazandıklarının aksine gelecekte ne kadar para
kazanacaklarına, sektörü nasıl yönlendireceklerine göre şekillendi ve arttı.
Ve Musk, bu beklentileri, dolayısıyla değer artışlarını ve tabi ki finansmana erişimini yönetirken de Twitter’ın görünürlük ve insanların ilgisini toplama gücünü oldukça iyi kullandı. Buna göre Musk’ın aktif bir kullanıcı olduğu zamanda bile sahip olduğu bu “yönlendirme gücünü” acaba platformun sahibi olduğunda nasıl kullanacağı ise başka bir belirsizlik olarak karşımıza çıkıyor.
ÖNCE AKILLARDAKİ SORULAR CEVAPLANMALI
Jeff Bezos’un Washington Post’u satın alması ile gündeme gelen ve önemli isimlerin medya yönetimi ve toplumsal konulardaki etkisi üzerine olan tartışmalar artık Musk ve Twitter ile başka bir boyuta taşınıyor olacak.
Birçok insanın aklında onlarca yeni soru ortaya çıkacak.
Acaba Trump Twitter’a geri dönecek mi? İfade özgürlüğü gerçekten herkes için olacak mı yoksa bazıları daha mı özgür olacak? Hukukî olarak suç teşkil etmeyen taciz, yanlış ve yanıltıcı amaçlı içerikler ifade özgürlüğü kapsamında nasıl yönetilecek? Spotify üzerindeki aşı karşıtlığı içeriklerinde olduğu gibi kamu sağlığını olumsuz etkileyebilecek konularda nasıl davranılacak? Ülkelerin yerel mevzuatlarına aykırı durumlarda sınırlar nasıl çizilecek? Tesla için önemli olan Çin benzeri pazarlarda istisnalar olacak mı? Gelir modelini reklam modelinden uzaklaştırmaya çalışırken var olan dinamikler nasıl değiştirilecek?
Musk, belki roketler, elektrikli araçlar ve hatta uydulardan sonra çözülmesi zor problemler olan toplumsal konuların üzerinde kendisine yeni bir meydan okuma arıyor, belki de şirketlerinin hızlı yükselişini daha kolaylaştıracak etkin bir medya aracı. Ama her hâlükârda süreç hâlâ tamamlanmadı ve Twitter’ın faaliyet gösterdiği ülkelerdeki yasal otoritelerin ortaya koyacağı gereklilikler nedeni ile de tamamlanması biraz zaman alacak gibi duruyor. Bu sırada da akıllardaki sorular cevaplarını aramaya ve Musk’ın hayal ettiği ifade özgürlüğü evreni insanlar tarafından merak edilmeye devam ediyor olacak.