Haldun Solmaztürk

Haldun Solmaztürk

Dünyada parmakla gösterilen ülke!

Bu lafı çok seviyorlar.!

Türkiye, her alanda dünyada parmakla gösterilen ülkeymiş.!

Beş yıl önce, referanduma giderken “16 Nisandan sonra yeni bir dönem başlıyor Türkiye için. İstikrar ve güven iklimi güçlenecek” diyordu. Bir yıl sonra, ‘Bu kardeşinize verin yetkiyi” demişti, 24 Haziran 2018 seçimlerinde, “Adam kazandı.!” dedik, verdik.

Böylece istikrarlı ve güvenli, parmakla gösterilen ülke olduk, Elhamdülillah.!

Geçen hafta, ‘hayr u hasenât’ vakıflarıyla meşgulken bazı şeyleri gözden kaçırdık.

Dönemin AKP İstanbul İl Başkanı “15 Temmuz ile ilgili peşimi bırakmayan bazı olaylar var” diyerek partinin gençlik kollarına dağıtılan ‘silahlar’ ve ‘bazı operasyonlarla’ ilgili olarak yargıyı—bir kez daha—göreve davet etti. Ama yargımız, nedense, kendisini yine duymadı.

Ümit Özdağ, ‘Mehdi’ye ortam hazırlayan’ SADAT’ın kurucusu emekli generalin—kendisini AKP milletvekili sanarak—15 Temmuz’da “Askeri birliklerin siviller tarafından ele geçirilmesi” ve “Zırhlı birliklerin durdurulmasıyla ilgili silahlı çalışmaları” kendisine anlattığını aktardı.

Hepsinin üstüne ‘tüy diken’ olay geçen Pazartesi yaşandı.

Beyazıt, İstanbul’un orta yeri; Kapalıçarşı, turistlerin olmazsa olmazı…

Yanındaki Çadırcılar Sokak, AKP kongreleri gibi hep lebalebdir.

O sokaktaki dükkanlara ve tezgahlara farklı bir kültür sinmiştir, rahatsız eder…

Orada çıkan silahlı çatışmada 1’i polis 7 kişi yaralandı. Başından vurulan, iki kız babası kendi halinde bir insan, tesadüfen oradan geçiyor, hayatını kaybetti.

Sokakta Adanalı, Erzurumlu, Mardinli, Urfalı—Siverekli esnaf var.

İstanbul’un taşı toprağı altın ya, koşup geliyorlar…!

Gelirken kendi kültürlerini de getiriyorlar.

Bir yıl önce, Siverekliler arasındaki ‘tezgah’ tartışması silahlı kavgaya dönüşüyor, biri vuruluyor.

Vuran içeri giriyor, dükkanları kapanıyor. Ama artık ‘silahla yaralama’ vakay-i adiyeden olmuş. Sadece emekli askerlere ve AKP’ye ‘yan gözle bakanlara’ uzun hapis, müebbet veriliyor. Adam vuranı bir yıl geçmeden bırakıyorlar, o da aşiretini toplayıp dükkana geri geliyor, açacak…

Etraftaki esnaf görüyor; işin nereye gittiği belli, polise ihbar ediyorlar, sözde tedbir alınıyor.

Tedbir dedikleri bir ‘polis ekibi’…!

Pompalı tüfek ve tabancaların kullanıldığı çatışmada önce tedbir alan (!) polis vuruluyor; onun silahını da alıp kullanıyorlar.

Polis, bütün bunlar olup bittikten sonra, 27 kişiyi göz altına alıyor. Toydan sonra nara dedikleri.!

Hani dört yıl önce “Siz bu kadeşinize yetkiyi verin, ondan sonra göreceksiniz” demişti ya, ondan dört gün önce, Urfa Suruç’ta ‘seçim’ çalışmasında çıkan silahlı çatışmada dört kişi öldürülmüştü. Öldürülenlerden biri AKP adayının kardeşi, üçü HDP’ye yakın duran Şenyaşar ailesinden…

Şenyaşar ailesinin fertleri çatışmada değil, hastanede öldürülüyorlar—bildiğiniz infaz.!

Hastaneyi basanlar “Buradan kimse sağ çıkmayacak” diye bağırıp, kameraları söküyor ve üç kişiyi herkesin gözü önünde öldürüyorlar. İddiaya göre, o sırada Urfa Valisi, Suruç Kaymakamı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı orada, hastane bahçesindeler.

Otopsi raporlarında, linç edilenlerin vücudundaki mermi çekirdekleri, kesici, delici alet ve sert cisim yaraları, mermi yaraları sabit.! Ama kimse tutuklanmıyor—soruşturma bir türlü bitmiyor.! Çünkü Cumhurbaşkanı, başbakan, içişleri bakanı açıktan bir tarafı—PKK’lı diyerek—suçluyor, yargıya yardımcı oluyorlar—her zaman yaptıkları gibi.!

Geçen ay, dört yıl sonra, nihayet 10 kişi gözaltına alındı—Kasten öldürme, kasten yaralama, delil karartmadan. Ama asıl fail dört yıldır bulunamıyor—aynı Madımak katliamı hükümlülerinin bulunamaması gibi…

Dosyada gizlilik kararı var, avukatların dosyaya ulaşması kısıtlı ve hala ortada iddianame yok.

Şimdi aynı ‘feodal’ kültür İstanbul’un ortasında devlete meydan okuyor, hatta yok sayıyor.

Polis önceden (!) tedbir almışken—polisin de silahını alarak…

Bütün bunları alkışlayanlar, bu olan bitenin ortağı, dilsiz şeytanlardır.

Bir de dilli şeytanlar var…

‘Bizden’ dediği yargı kadrolarının, siyasi kararlarındaki ‘ince işçiliği’ anlatanlar.

Gururla, utanmadan, sıkılmadan…!

İşte dünyanın parmakla gösterdiği bu.

‘Hukukun üstünlüğünde’, Çin ve Rusya’nın bile gerisinde kalan bir Türkiye…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Haldun Solmaztürk Arşivi