Murat Özçelik
Demokrasimizi yeniden kurarken fırsatlar
Güçlendirilmiş parlamenter sistemi kurup ülkemizi sorunlarımızdan kurtarmak üzere bir araya gelmiş olan 6 muhalefet liderinin yaptıkları toplantı, Türkiye’de siyasetin normalleşebileceğine dair inancımızı artırdı.
Muhalefet partilerinin önümüzdeki seçimde birinci hedef olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı iktidardan indirmek amacıyla ortaklaştıkları ve çoğulcu demokrasinin ilkeleri üzerinde mutabakata vardıkları anlaşılıyor. Şimdi 28 Şubat’ta yapılacak açıklamayı bekliyoruz.
Demokrasimizin güçlendirilmiş parlamenter sistemle yenileneceğini ve böylece bütün insanlarımıza mutluluk getirileceğini söylerken gerçekleri görüp ona göre hareket etmemiz gerekiyor değil mi?
Bugün hangi ittifaka dönerseniz dönün hepsinin söylediği, “Biz Kürtlerin oyunu alamazsak Cumhurbaşkanlığını kazanamayız” oluyor. Matematikten biraz anlayanların hepsi bu gerçeği zaten görüyor.
AKP ne yapıyor? HDP eşittir PKK deyip CHP’nin de oylarıyla geçirebildiği dokunulmazlıkların kaldırılması neticesinde Meclis’e habire fezleke gönderip teker teker HDP milletvekillerini içeri alıyor. HDP ile uzlaşmaya çalışan bütün partilere gözdağı verip onları da terörist olarak ilan ediyor. Belediyelere kayyum atıyor. Sonra da HDP yerine HÜDAPAR’ı ve diğer bazı oluşumları destekleyip Kürtlerin oyunu kendi tarafına çekmeye çalışıyor. Üstelik “çözüm süreci” sonunda gerçekleşen yıkıma rağmen “Kürtlerin şimdiye kadarki kazanımlarını ben sağladım” diyebiliyor.
Peki CHP ne yapıyor? Doğu Masası kuruyor ve alttan alta Kürtlere verdiği mesajlarla HDP tabanının Cumhurbaşkanlığı ortak adayını desteklemesine çalışıyor, buna mukabil “Milletvekili seçimleri için kendi partinizi destekleyin” diyor. Kürtlerin gözünde önemli bir itibar kaybına neden olan milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına verdiği hatalı desteği düzeltme cihetine gitmiyor. “Onların ittifaka ihtiyacı yok onlar zaten barajı geçer” yaklaşımı ile yürüyor. Ağzı dolu dolu “HDP ile de görüşmeler yapmaktayız” diyemiyor. HDP’nin meşru bir parti olduğuna dair söylemini bazı basit eylemlerle desteklemiyor.
Peki güçlendirilmiş parlamenter sistem demokrasiyi Kürtler için de güçlendirmeyecek mi? Muhalif Kürtlerin en büyük meşru partisi olarak HDP’yi de masaya davet etmeden ve bu ülkenin eşit vatandaşları olarak Kürtlerin düşüncelerini de almadan sizler bu demokrasiyi nasıl güçlendireceksiniz? Bana, “Biz onların görüşlerini şöyle ya da böyle alıyoruz” demeyin. Siyasi partiler demokrasinin ana kurumlarından biridir. Arka plan diplomasisi ise bir yöntem!
Artık Kürtlerin desteklediği partileri de açıkça “Türkiye için demokratikleşme” çabalarınıza imale edin. AKP’nin istediği gibi Kürt meselesini siz de sadece PKK ve terörizmle mücadelenin güvenlikçi politikalarının içine hapsetmiş görünmeyin. Çünkü içinizdeki birçok sağduyu sahibi politikacının farklı düşündüğünü biliyorum. Cumhurbaşkanının terörist söylemi ile sizi sıkıştırdığı köşeden kurtulun artık. Bu kutuplaştırma çabasını boşa çıkarın.
Halkımız, “HDP’nin de Türkiye’nin toprak bütünlüğü içinde daha demokratik bir Türkiye için” bizlerle birlikte uğraştığını görsün. Sonucunda ittifak yapmak istemezseniz yapmazsınız. Ama ortak Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda daha rahat destek alırsınız. Demokratik bir yol izlemiş olursunuz. Çoğulculuk yolunda bir adım atmış olursunuz. Böylece Cumhurbaşkanının oyununu da bozmuş olursunuz.
Bunu şimdi yapmaya cesaretiniz yoksa ileride yine “aman seçmenlerimizi ürkütmeyelim” savının arkasına saklanır, aynı sorunların hatta PKK belasının devam etmesine neden olursunuz. Türkiye’nin refaha kavuşmasının önüne yine engeller çıkmasına sebep olursunuz.
Cesaretinizi toplayıp Kürt meselesini parlamento içinde çözeceğiniz söylemine, uluslararası hukukun bir ülkenin toprak bütünlüğünü kollayarak azınlıklara ihsan ettiği haklardan Türkiye halkının çoğunluğunun kabullenebileceği siyasi ve kültürel haklarını parlamento içinde kararlaştırıp vereceğiz diyemez misiniz? Bunu sadece Kürtlere değil müslim gayr-ı müslim bütün azınlıklara teşmil edeceğiz diyemez misiniz? Halkımıza da içinde bir defa da terörist ve terörizm kelimeleri geçmeden bu meseleyi insanca anlatarak neler yapılırsa hepimiz için yararlı olacağını izah edemez misiniz?
Anlatabilirsiniz ve böylece bütün Türkiye kazanır. Halkımız ise inanın anlar. Zaten şu andaki dertleri ekonomik sıkıntıları nasıl aşacakları, yoksa Kürt meselesi de değil. Ama HDP’nin Türkiye’nin demokrasisi için verebileceği desteğin ne anlama geleceğini ve ülkemize neler kazandırabileceğini anlarlar. İYİ Parti içindeki bazı siyasetçiler tabii ki karşı çıkacaklardır. Ama ben Meral Hanımın ve partideki bazı yöneticilerin akl-ı selimine güveniyorum. Retçi siyasiler, önyargılarınıza saplanıp halkımızın anlamayacağını söylemekten vazgeçin. Aksine halkımızın anlamasını sağlayın. Bunu Türkiye için yapın.
Böyle bir politikayı diğerleri uygulayamasa bile ben Kılıçdaroğlu’nun uygulayabileceğini biliyorum. İYİ Parti ile Kılıçdaroğlu bunun sınırlarında da anlaşıp CHP, Millet İttifakı’na zarar vermeden HDP’ye dönük bir hamlede bulunabilir ve çok da yararlı olur.
Dibe vurmuş ülkemizi yeniden ayağa kaldırırken demokrasimizi dört dörtlük yapabilecek gücümüz var. Bu elimizdeki fırsatı da heba etmeyelim.