Can Selçuki

Takip edenler bilecektir bir müddettir
Cumhur İttifakı seçmeni arasında,
araştırmalarımıza göre toplam
seçmenin yaklaşık %10-15’ine denk
gelen, huzursuz muhafazakar tabir
ettiğimiz bir seçmen grubu oluştuğundan
bahsediyorum. Gazete Pencere’de
iki hafta önce yayınlanan yazımda
bu grubun özelliklerini tarif etmeye
çalıştım. Bugün huzursuz muhafazakarlarla
toplumun diğer kesimlerinin
memnuniyetsizlikte birleştiği bir diğer
noktadan bahsetmek istiyorum.
2017’de düzenlenen referandumla
kabul edilen ve 24 Haziran 2018 genel
seçimleri sonrası resmen uygulanan
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi,
Türkiye’de ikinci yılını doldurdu. Yeni
sistemin başarısı ile ilgili olumlu ya da
olumsuz fikirler dile getirilirken, sistem
tartışmaları hız kesmeden devam ediyor.
Başkanlık sistemine geçtiğinden
beri özellikle ekonomik birtakım krizler
yaşayan Türkiye’de toplumun bu sisteme
karşı tutumunu TurkiyeRaporu.
com Temmuz ayı birinci anketinde
araştırdık.
Sonuçlar çok net bir tabloyu ortaya
koyuyor. Toplumun %61’i yönetim
şekli olarak parlamenter sistemi tercih
ediyor. Buna karşılık toplumun yüzde
39’u mevcut sistemin devam etmesi
gerektiğini düşünüyor. %39 önemli bir
oran. Zira Mayıs ayında yaptığımız bir
araştırmada ekonomiyi kim düzeltir
diye sorduğumuzda %39 Sayın Erdoğan’ın
ismini vermişti. Yeni sistemde
%39’un %51’e olan uzaklığı ciddi bir
mesafe.
Aynı soruya verilen cevapların parti
seçmenlerine göre kırılımına bakıldığında
ise normalde siyasi kutuplaşmanın
izinde çıkan sonuçlardan farklı
sonuçlar olduğu görülüyor. AK Parti
seçmeninin %27’si ve MHP seçmeninin
%44’ü parlamenter sisteme
dönmekten yana. Bu tabloda bana
ümit veren bir sonuç ise parlamenter
sistemi tercih edenlerin yarısından
fazlasının eski parlamenter sistemden
ziyade güçlendirilmiş yeni bir parlamenter
sistemi tercih ettiklerini ifade
etmiş olmaları. Siyaset şu anda toplumun
taleplerini pek dinler noktada
değil ancak toplumda bu yönde bir
talep olması önümüzdeki yıllar için
daha demokratik bir yönetim sistemi
için alan olduğunu gösteriyor.
16 Nisan referandumundan önce
cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi
tüm sorunlarımızın çözümü olacak
çok parlak bir gelecek hayaliyle topluma
anlatıldı ve %52 tarafından
kabul gördü. Ancak geçtiğimiz yıllar
gösterdi ki vaadedilen parlak tablodan
uzaklaşıyoruz. Yönetişim bakımından
ortaya çıkan karışıklığı belki de en iyi
özetleyen durum geçtiğimiz haftalarda
yanlışlıkla kurulan üniversitenin daha
sonra fakülteye çevrildiği olay oldu.
Bir sonraki seçimlere yaklaşırken
muhalefet, bu tablonun da etkisiyle,
yönetim sistemi değişikliğini temel
propaganda malzemelerinden biri
haline getirecektir. Mevcut oy oranları
ve gelişmekte olan trendlere bakılırsa
iktidar da bu konuda muhalefete
katılabilir.