Fatma Acar Ünlü
CDS İLE DAR ALANDA KISA PASLAŞMALAR?
Nedir Bu CDS?
CDS, Credit Default Swap yani Türkçesi Kredi Temerrüt Takası, bu kavram ülke risklerini açıklayan bir göstergedir. Basit anlamda bir ‘’sigorta satın alma işlemidir’’ şeklinde tanımlanabilir.
CDS, bir kişi ya da kuruluşun, kredi sahibinin karşılaşabileceği alacağın ödenmemesi riskini belirli bir miktar karşılığında üstlenmeyi kabul etmesinin bedelidir. Bu çerçevede bir anlamda kredi sigortası gibi çalışır. Bir ülkenin ya da şirketin CDS primi ne kadar yüksekse borçlanma maliyeti de o kadar yüksek demektir. Çünkü bu prim ister istemez borçlanma faizine yansımaktadır. Yani bir ülkenin borcunun sigortalanması için sigorta şirketinin talep ettiği prim diyebiliriz. O nedenle ülke riskini ölçmekteki en objektif ölçü olarak kabul edilir.
Türkiye’nin borçlanma ihtiyacı durumunda, borç veren yatırımcı, ülkenin bu borcu vadesinde geri ödeyip ödemeyeceğinden emin olmadığı için borcu sigortalamak istemektedir. Bir sigorta şirketine veya uluslararası bir yatırım şirketine başvurur. Bildiğiniz gibi sigorta işleminin içinde mutlaka bir prim olayı söz konusudur.
İşte basit anlatımla, sigorta şirketinin her 100 birimlik ülkenin riskini sigortalamak için istediği yıllık prim miktarına CDS diyoruz. CDS’ ler bps üzerinden ifade edilir. (bps: Baz Puan: Basis Point) 1bps; %0,01 demektir. Şu anda Türkiye’nin risk primi 25 Mart 2021 itibariyle 461 yani ülkemizin 100 birimlik borcunu sigortalamak için istenen tutar 4,61 birim.
Türkiye’nin, diğer ülkelere göre geri ödememe ihtimali yüksek göründüğü zaman ise istenilen prim dolayısıyla daha yüksek olacaktır. Bu da ülkenin borçlanma maliyetini doğrudan etkileyecektir. Borç verecek olan kuruluşlar ülkenin risklerinden dolayı yüksek maliyete katlanmak zorunda kalacak ve bunu borçlanma maliyetinin içine yansıtacaktır. Yüksek maliyet olursa, yatırımcılar ülkemizi değil CDS primi ve borç verme maliyeti daha düşük olan, güvenilir olan diğer ülkelere yatırım yapacaklardır.
Ülke CDS Priminin Yükselmesine Neler Neden Olabilir?
Ülke CDS priminin yükselmesine temelde iç ve dış nedenler olarak bakabiliriz;
Dış nedenler: Korona virüsünün bütün dünyada yarattığı risklerin ülke ekonomilerinin de riskini artırdığını söyleyebiliriz. Virüsün küresel etkileri pek çok ekonomik aktiviteyi olumsuz etkilemiş ve etkilemektedir. Ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada da; hizmetler sektörü, turizm, dış ticaret, eğlence ve kültür sektörü, restoran, kafe vb gibi işletmeler en olumsuz etkilenenlerdir. Ayrıca insanlar belirsizlik ve ekonomik risklerden korunmak için ihtiyatlı davranmakta ve harcamaları kısmaktadırlar, dolayısıyla ekonomiler yavaşlamaktadır.
İç nedenler: Ekonomik büyüme oranının düşmesi, enflasyonun yükselmesi, dış borçların artması, ülkede sosyal ve toplumsal çalkantılar yaşanması, politik istikrarsızlık, savaş hali, doğal afetler örnek verilebilir. Makroekonomik verilerdeki istikrar, hukuk ve ekonomi alanındaki reformlar, bunlar bizim yönetebileceğimiz alanlardır. Fakat Türkiye’nin yurtdışı operasyonları, haklı ya da haksız, yabancı yatırımcı açısından savaş hali olarak görüldüğü için riskleri yükselten dolayısıyla ülke borçlanma maliyetini de yükselten bir etkendir. Çünkü risklerin yükseldiği ortamlarda faiz indirimi dış kaynak girişinin daha da düşmesine yol açar.
CDS primi 300 seviyesinin üzerinde olan ülke ekonomileri aşırı kırılgan ekonomiler olarak kabul edilmektedir ve bizim gibi yükselen piyasalara sahip ekonomilerin kırılganlığının arttığı anlamını taşımaktadır. Kırılgan ekonomiler de kriz riski taşımaktadır.
CDS, Borsa ve Faiz İlişkisi Nedir?
Ülkemizde CDS priminin yükselmesi durumunda borsa ve faiz oranları etkilenmektedir. Bu durumda Borsa İstanbul düşüşüyle beraber faiz oranlarında da bir yükseliş gözükmektedir. Kredi Temerrüt Risk primleriyle alakalı olarak Borsa İstanbul ile ters bir ilişki oluşurken, faiz oranlarıyla ilgili olarak da doğru orantılı bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz. CDS primlerinin yükselmesi durumunda ülke hazinesi hem yurt dışında hem de yurt içinde çok daha yüksek faiz ödemeye katlanarak borçlanmak durumunda kalacaktır.
Maalesef Türkiye’nin borcunun vadesi düşük ve faizi çok yüksek. Türkiye’nin dünyaya sunduğu herhangi bir hikayesinin de olmaması yüksek faize mecbur kalmasına, yüksek faiz teklif edilmesi de riskli ülke olarak değerlendirilmesine neden olmaktadır.
Bu nedenle “dış güçleri suçlamak, bize operasyon yapılıyor demek ya da CDS’ imizi dış güçler mi tırmandırıyor?” demek sadece bahanedir., kredibiliteye etkisi olumsuz olur yani kredi yönünden güvenilirlik sağlamaz.
ÜLKE | CDS SON DURUM |
ARJANTİN CDS | 1.886,69 |
MEKSİKA CDS | 112,20 |
TÜRKİYE CDS 5 YILLIK | 461,99 |
TÜRKİYE CDS 10 YILLIK | 482,11 |
GÜNEY AFRİKA CDS | 235,87 |
İSPANYA CDS | 33,50 |
PORTEKİZ CDS | 30,53 |
YUNANİSTAN CDS | 81,05 |
ALMANYA CDS | 10,38 |
İTALYA CDS | 76,12 |
JAPONYA CDS | 16,48 |
RUSYA CDS | 113,61 |
BREZİLYA CDS | 219,51 |
FATMA ACAR ÜNLÜ 27.03.2021 ANKARA
KAYNAKLAR:
Dr. Mahfi Eğilmez; Kendime Yazılar /13 Mart 2020
Doç. Dr. Murat Batı; Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mali Hukuk Anabilim Dalı Başkanı /13 Mayıs 2019