“Senin öfkelendiğine öfkelenecek kadar rahat değilim” diyor. Sizin kızdığınıza kızmak, sizin eleştirdiğinizi eleştirmek iktidarın peşinden gidenler için de o kadar kolay değil artık. Herkesin itirazı başka, devleti idare edenlerin bambaşka.
İktidar anlaşılması zor ama niyeti belli bir gerginlik içinde son zamanlarda. Herkesi herkese şikayet ediyorlar. Kendilerinden olmayana karşı tavır almaya zorluyorlar; yeri geliyor ‘dava edin’ diyorlar. Birbiriyle mahkemelik olsunlar ki taraflar belli olsun mu istiyorlar?
Herkese yetecek aşının ne zaman geleceğini, nereden kaç liraya alınacağını etraflıca konuşmak varken… Esnafı suçlamak yerine nedenlerini anlamak dururken… Pahalılığın geldiği yeri, çıkış yolunu tartışmak gerekirken… -5’te soba yakamayan, doğalgaz faturasını yatıramayanlar varken nedir bu particilik. Neye yarar bu kadar siyasi gerilimcilik. Siz yok sayınca yok olmuyor esnafın vergisi, üreticinin kredisi, mutfağın boş tenceresi.
Sorun yoksulluk; üstesinden gelmenin de tek yolu sükunet ve dayanışma oysa. Ara ki bulasın sükuneti. İnsanı gerçek sorunlarıyla baş başa bırakmıyor iktidarın tansiyonu. O ‘militan’ tartışması, o ‘sözde’ atışması, kim ‘tek adamdı’ ya da kim ‘adamcağızdı’ kavgası düşündüğünüz kadar meşgul etmiyor zihinleri. Çünkü kürsülerde kameraların önünde fitili ateşlenen kavgaların iz düşümü büyük değil. Abarttığınız abartıldığı kadar değil, gizlemeye çalıştığınız gizli değil.
Günlerce haftalarca konuşulacak, çözüm aranacak onca konu varken bugünkü yapay gündem ancak canı yanmayanın konuşma konusudur. Açtığınız yeni mevzuların müşterisi yok. ‘Tek millet, tek vatan” diye kulaklarını çınlattığınız toplumun içinde CHP’ye, HDP’ye, İyi Parti’ye, başka partilere oy vermiş milyonlar da var. Tek parti demediğinize göre bırakın herkes neyi eleştirecekse desin, kimi alkışlayacaksa seçsin. Aynı dünya görüşünü paylaşmayan insanlar varsın paylaşmasın; ama karşı karşıya da gelmesin. En çok iktidarlar eleştirilir her zaman, kabul edin. Tepkileri en çok iktidarlar hak eder.
Herkes şu ana kadar oy verdiği partiyle ebedi sözleşme yapsın o zaman. Kim hangi partiye oy verdiyse orada dursun istiyorsunuz. Bu siyasi iklim açmaz o yolu. Seçim filan da yok, “cambaza bak” işleri ekonomiyi konuşturmamak içinse nafile; bizzat o ekonominin içinde yaşıyor insanlar. Yönlendirebiliyorsanız ekonomiyi yönetin, toplumu değil.
“Eve ekmek götüremeyen yok, abartmayın” demişti Cumhurbaşkanı. “Kapanan iş yeri yok” diye de geçen gün müjdeledi. Eh iktidar böyle tablo çizdikçe boyacılar da fazla kaçırdı tabi pembesini.
Manidar bir fırça darbesi de postaneden geldi. “Vatandaşa ucuz gıda satacağını” duyuran PTT AVM, markette 74 TL olan ayçiçek yağını 85 liraya sattı. Kim bilir öteki yağcılar neler örüyor başımıza.