Kazimir Severinoviç Maleviç (1879–1935), geometrik soyut sanatın öncülerinden ve avangart süprematist hareketinin yaratıcısı olan ressam ve sanat teorisyenidir.
Maleviç 15 Mayıs 1935’te Leningrad’da kanserden öldü. Ölürken yatağının başında Siyah Kare asılıydı. Külleri Nemçinovka’ya gönderildi ve oradaki yazlık evinin yakınına gömüldü. Mezar taşına siyah bir kare içeren beyaz bir küp konuldu. Ressam, yayınlanmamış bir yazısında “Hiçbir şey fani değildir. Bu sadece vücutlar için değil fikirler için de geçerlidir. Bilinçli ya da bilinçsiz insanların içinde bir sembol başka bir formda yeniden doğacaktır” dedi.
Eleştirmenler Maleviç’in sanata yaşama olan sevgi ve doğa sevgisi gibi güzel ve saf olan her şeyi reddederek ulaştığını söyleyerek onunla alay ettiler. Maleviç ise bu eleştirilere karşı sanatın kimseye ihtiyacı olmadığını ve yıldızlar gökyüzünde ilk kez göründüğünden beri de bunun böyle olduğunu söyleyerek cevap verdi. Ressama göre sanat sadece kendisi için vardır ve kendisi için gelişir.
Beyaz arka planı siyah yağlıboyayla bir kare biçiminde boyayan Kazimir Malevich‘in eserinin konusu, hiçbir şey.
Sanatta özgün çizgisini bulan Malevich, bunu “Süprematizm” olarak tanımladı. Bu akıma, daha doğrusu Malevich‘in dehasına göre resim, bir zaman sonra klasiklerin kopyası oldu ve yeni bir şey kazanmaya ihtiyacı vardı. Sanılanın aksine, ‘Modern Sanat‘ adı altında verilen eserler de yeni değildi. Eğer yeni bir eser verilmek isteniyorsa eskiyle arasındaki köprüleri yakmalı; özgürleşince rahat bir nefes alıp kendini gerçekleştirmeliydi. Malevich‘imiz bunu anlatabilmek ve başlatabilmek için ‘sıfır biçim’le oluşturduğu “Siyah Kare“yi yarattı. “Siyah Kare“yle tüm nü figürler, mekan algısı, ışığın yönü hatta meyve natürmortları bile yok oldu; resim “hiçbir şey“i konu edindi.
İlerleyen yıllarda bu eserin beyaz arka plan üzerine kırmızı ve beyaz arka plan üzerine siyah ve kırmızı yağlıboya versiyonunu da yapan ressam, Kübizm kokan geometrik şekillerle, kullandığımız nesnelerin formundan tamamen çıkarak ve gayet ilkelce dünyayı anlattı; ya da hiçbir şey anlatmamaya çalıştı. Ne var ki 106 x 106 cm‘lik bu eser zamanla çatladı ve çatlaklardan görünen renkler, eleştirileri bambaşka yönlere çekti.
Süprematizm’den ne kadar bahsedersem bahsedeyim kavramlar, tanımlamayla yeterince anlaşılamaz. Eğer “Siyah Kare”ye bakıp “hiçbir şey hissetmemeyi” hissediyorsanız, Malevich’in aklına ermişsinizdir. Bir anlam bulunsun, bulunmasın; eser, genel tarafından reddedildi ve hala da reddedilmekte.