Nihat Sırdar

Bir kere kabul edelim.
Kontrollü normalleşme denilen uygulama esnafın baskısıyla oldu.
Haklılar baskı kurmakta. Çünkü “dükkanlarınızı kapatın” diyenler sonra “Ne haldesiniz?” diye sormadı.
Aylarca maddi yardımda bulunmadı, sonra sadaka gibi kira yardımı verdi.
“Esnafa yardım” diye verilen kredilere bile ulaşamadılar.
Pandeminin başında haber kanallarında dakikalarca canlı yayınlarla başka ülkelere gönderdiğimiz sağlık malzemelerini taşıyan uçakların inişini izledik.
(Biz o sırada maske bulamıyorduk)
O yardım ettiğimiz ülkeler kendi esnafını ayakta tutmak için tüm bütçelerini bu işe ayırdı. Üstelik tüm bunları yaparken bir yandan da tek bir tanesini değil, üretilme aşamasında olan bir çok aşıyı temin etti.
Bir önceki yılın cirosunu hibe etti esnafına. Hibe etti. Kredi vermedi.
Bizim esnafımız ise tabelalarını kırdı, masalarını yaktı, derdini anlatmaya çalıştı.
Kimse sallamadı.
Onlara kredi vermeyenler malum 5 müteahhitin garanti geçiş ödemelerini asla aksatmadı, tam gününde ödedi.
Durum böyle olunca esnaf isyan etmesin de ne yapsın?
Feryat saraya kadar ulaşınca tedbirler gevşetildi.
Şimdi hafta sonu yine kapanma var.
Lokantalar, kafeler açık.
Ne zamana kadar?
Ramazan başlayıncaya kadar?
Sebep?
Daha 15 gün var ramazanın başlamasına.
Günlük vaka sayısı (Sağlık Bakanlığı verilerine göre) 32 bin olmuş durumda.
O zaman niye Ramazan bekleniyor?
Yani bu karar alınırken bile ideolojik davranılıyor.
Tıpkı kongreler bitene kadar vaka artışına göz yumulması gibi.
Biz ise halen aşı, salgın yönetimi falan bekliyoruz bu arkadaşlardan.
Şöyle düşünün niyetin ne kadar iyi olduğunu;
Trabzon’un Cumhuriyet’in ilanıyla yaşıt bir pastanesi vardı.
Vardı diyorum çünkü pandemi sürecinde o kadar yılı, krizi atlatan pastane dayanamadı, kapandı.
İşte o Trabzon’un belediye başkanı tam da bu dönemde makam odasını 898 Bin liraya yeniden düzdü.
O parayla kaç esnafa yardım edilebilirdi bir düşünün?
Başkan eski mobilyalarda otursa bir yerleri mi bozulurdu?
Şimdi bekleyin ki bu arkadaşlar bu salgını bitirmek için çalışsınlar, memleketi kurtarsınlar.