Sağlık Bakanlığı Covid-19 verilerini incelemek için oluşturduğu Hayat Eve Sığar uygulamasında geçen hafta Konya resmen kıpkırmızıydı. Bu hafta içinde AK Parti Kayseri Milletvekili İsmail Tamer “Hastanelerimiz doldu. Rakamları vermiyorum ama bir doktor olarak yalvarmam gerekiyorsa da yalvarıyorum; düğünlere gitmeyin, dışarı çıkmayın.” dedi. İstanbul Tabipler Odası seçimlerinde, covid-19 hastalarını iyileştirmeye çalışırken, hastalığa yakalanıp vefat eden hastaların resimlerini salondaki bütün koltuklara yapıştırdılar.
Şu an 19 belediye başkanı hastanede yatıyor, içlerinden biri geçen gün vefat etti. Meclis’de de hasta sayısı giderek artıyor.
İnsanlar ölmeye devam ederken, dikkat etmeyen, maske takmayan kişiler yüzünden Türkiye’de her gün insanlar ölmeye devam ediyor. Sosyal medya hesabımda her gün bu dikkatsiz ve pervasız kişiler yüzünden, ölen doktorların yakınlarının feryatlarını okuyorum.
Asker kutlamaları sanki azaldı ama düğünler tm hızıyla devam ediyor. Geçenlerde bir düğüne giden nişanlı çift hastalık kaptığı için kendi düğünlerini yapamadı. Bu haberi de bu sayfalarda okuduk.
Ancak ne hikmetse, iş dünyası sanki korona diye bir bela başımızda değilmiş gibi davranıyor. Evlere kapandığımızda iptal edilen basın toplantıları, mayıs ayı gibi online’da yapılmaya başlamıştı. Şimdi yeniden otellere doluşup sarılıp öpüşmeler başlamış görünüyor. Daha havalar soğumadan, korona yok gibi klimalı odalarda yakın temaslar başlamış.
İşin garibi, bu dokunma, yakın olma arzusu ne eğitim, ne sosyo ekonomik durum tanıyor. Otellerde tatil yapmak yerine ev kiralayıp geçmişlerini bilmeyen iki aile aynı evde tatil yapıyorlar buna da sosyal mesafe diyorlar.
Sağlık bakanlığından aldığım bilgiye göre, pandeminin ilk günlerinde en çok hasta ziyaretleri ile bulaşan hastalık, şu anda her türlü birliktelikten etkilenir hale gelmiş.
Virüsün evriminden midir bilinmez, bakıyorum son dönemde gelen hastalık haberleri artarken, teşhisler bambaşka konulardan geliyor. 10 yıl önce yaşadığı hastalığın nüksetmesinden tutun da, akçiğerde bambaşka bir hastalıktan ameliyat olanlara kadar olmayacak hastalık var ama kimse korona değil.
Durum böyle olunca, ben kendi adıma uzun bir süre fiziksel basın toplantılarına gitmeyeceğimi duyurmak istiyorum. Basının çoğunlukla yaptığı gibi basın gezilerine katılmayacağım, uçağa binmeyeceğim, otellerdeki hiçbir toplantıya katılmayacağım, otellere girmeyeceğim. Bunları yapanları ve yapmalarına sebep olan markaları ve iletişim ajanslarını ayıplayacağım.
Evet, sağlık personeli işini yapıyor ama biz de sorumlu davranıp onların işlerini yaparken ölmelerine sebep olmamalıyız!