Murat Aydın
Barınma bir haktır
Dünyanın en büyük yirmi ekonomisinden birisi olduğunu söyleyip, dört buçuk milyon kişinin girdiği sınavı kazanarak üniversiteli olan gençlerine yatacak yer bulamayan bir ülke olmak ne yaman çelişkidir. İstanbul’un, Ankara’nın, İzmir’in orta yerinde barınma imkânı bulamadığı için kaydını dondurup memleketine geri dönmek için otobüse binen genç “lüks yurtlar yaptık” diyen birini hangi duygularla dinler? 2011 yılında verilen aylık 240 lira öğrenim kredisiyle 156 dolar alınırken bugün verilen 650 liranın 80 dolar ettiğini bilen genç için “en çok bursu biz veriyoruz” söylemi ne ifade eder? Üstelik verilen paranın birçok öğrenci için burs, yani karşılıksız para olmayıp kredi, yani borç olduğunu bilen, okul bittikten sonra iş bulamadan kendisinden bu borç istenen öğrenci için söylenen sözlerin karşılığı nedir?
Eğitim bir haktır. Bu hakkı kullanmak için bütün zorlukları aşan ve bir üniversiteyi kazanan öğrenci için eğitim hakkını tam olarak kullanabileceği ortamı sağlamak devletin görevidir. Öğrencinin temel insan hakkı olan barınacak yeri sağlayamayan bir devlet, sosyal devlet olduğunu söyleyemez. Üniversite sınavını kazanıp evinden ayrılan gence barınma ve beslenme imkânı sağlamayan bir lider, devri iktidarlarında gençlere her türlü imkânı sağladıklarından dem vuramaz. Asgari ücretin 2.825 lira olduğu yerde “3 öğrenci 5.000 liraya ev tutup oturabilir” diyenler, ülkenin gerçeklerinden kopmuş demektir.
Üniversite öğrencileri geçen yıl salgın nedeniyle okullar kapanınca kaldıkları evlerden ve yurtlardan ayrılarak evlerine döndü. Bu yıl okullar yeniden açılınca kalacak yurt veya ev arayışına giren öğrenciler, çok yüksek fiyatlarla karşılaştılar. Yurt kapasitelerinin yetersizliği nedeniyle yurt bulamayan, ailelerinin ekonomik durumu nedeniyle ev de tutamayanların bir kısmı kayıtlarını dondurmayı ve bu yıl okula gitmemeyi göze almak zorunda kalıyor.
Artan gıda ve ulaşım fiyatlarına rağmen ailelerin gelirleri artmadı. Üstelik salgın nedeniyle birçok aile işini, gelirini kaybetti. Yurt kapasitelerinin yetersizliğini bilen kimi fırsatçıların fahiş şekilde arttırdığı kiralar, öğrencilerin eğitimlerinden vazgeçmelerine yol açıyor.
İşsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik yüzünden yeterli gelire sahip olmayan aileler, kalacak yerin, yenecek yemeğin, binilecek toplu taşıma aracının, alınacak kitabın, kıyafetin parasını bulmakta güçlük çekiyor. Ülkenin kaynaklarını gençlerinin geleceğine değil kimsenin gitmediği havalimanlarına harcayan iktidar, soruna çözüm bulmaktan çok uzak. Kalacak yer bulamadıklarını söyleyip bu duruma dikkat çekmek için Yoğurtçu Parkı’nda geceleyen öğrenciler, seslerini iktidara duyuramıyorlar.
Eğitim görmek isteyen herkese okul açmayan, okula girebilene kalacak yer, yiyecek yemek, harcayacak burs veremeyenler, seçim günü geldiğinde gençlere ne kadar yakın olduklarını anlatmaya çalışacaklar. Yandaş iş insanlarının vergilerini indirmek ve hatta kaldırmak için para bulan, itibardan tasarruf edemeyen iktidar, yükseköğrenim gören gençlerine kalacak bir göz oda bulamayıp hamaset yapmaya devam edecek. 3 milyon lira harcayıp rektörüne banyolu, tuvaletli, dinlenme odalı makam odası yaptıran üniversiteler, varlık sebepleri olan öğrencilere yurt yapmak için yeterli parayı ayırmamayı kendilerine dert etmiyorlar.
Öğrencisine kalacak yer bulamayan bir iktidar, ne ülkesini ne insanlarını ne gençlerini sevdiğini ve onların mutlu geleceğini kurmak için çaba sarf ettiğini söyleyebilir. Söylese de başta gençler olmak üzere kimseyi inandıramaz.