Yeni bir teknik adamla ligde kalma mücadelesi veren Rizespor ile üst sıralarda tutunma gayreti içinde olan Trabzonspor karşı karşıya geldi. Her yıl aynı senaryo tekrarlanıyor; ligde kalmak için puana ihtiyacı olan komşu Rizespor ve zirvedeki iddiasını sürdürmek isteyen bordo mavililer. Karadeniz’e has bir deyim vardır.. Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Biraz değiştirmek gerekirse komşu komşunun puanına muhtaçtır.. Artık rastlantı olmaktan çıkan bu randevuların sonrasında çıkan sonuçların, lig bitimindeki sıralamada etkili olan rolünün yoğun biçimde tartışılması, iki takım taraftarları arasında hoş olmayan gelişmelere neden oluyor.
Trabzonspor’un kadro seçiminde Abdullah Avcı’nın Yunus Mallı’yı takıma kazandırma gayreti bu maçtada devam etti! Belli ki Mallı antrenmanda çok iyi bir performans gösteriyor. Avcı da o performansı sahada kendisinden bekliyor! Yetenekli gençler var, dediklerinin hiç birine şans vermedi. Serkan Asan’ı Rize’ye 5 çayına götürdü! Sağ bekte Hüseyin Türkmen görev yaptı. Sakatlığı süren Nwakame ve Ekuban’sız Rizespor karşısına çıktı. Gollerinin büyük kısmında imzası olan bu ikiliden yoksun Trabzonspor’un ortaya koyacağı futbolu ben de merak ediyordum. Merakımda değişen bir şey yok. Ekuban, Nwakaeme yok, gol de yok.
İki takım da ilk yarıda ortaya kaliteli futbol koyamadı. Bordo mavililerin ceza alanı dışından gol arayışlarına kaleci Tarık izin vermedi. Kanatların işlemediği ve orta alandan derin topların taşınamaması nedeniyle pozisyon üretilemedi ve doğal olarak ilk yarıdan gol sesi çıkmadı. Abdullah Avcı’nın ısrarla oynatmaya çalıştığı Yunus Mallı, bağıra bağıra “ben hazır değilim” dediği müsabakada oyunda 28 dakika kalabildi. Yunus Mallı’nın yerine oyuna giren Yusuf Sarı hareketlilik getirdi. Yusuf’u saha içinde çok gergin görüyorum. Fuzuli işlerle uğraşarak takım arkadaşlarını da zor durumda bırakıyor. İki haftadır aynı şeyleri yapıyor. Hakemi kandırmaya yönelik hareketler inandırıcılığını ortadan kaldırır. Yalancı çobanın hikayesini mutlaka okumalı. Tabi önce Türkçeyi öğrenmeli.
İkinci yarının başındaki görüntü Türk futbolunun geldiği noktanın bir göstergesiydi. Yardımcı antrenör Egemen Korkmaz, Marlon’a saha içindeki yerini uygulamalı gösterdi. Trabzonspor’un futbol oynama gayretine karşın ev sahibi takımın beraberlik hesapları futbol kalitesini düşürdü. Teknik direktör Abdullah Avcı oyuna 82.dakikada müdahale etti. Abdülkadir Parmak’ın yerine oyuna Berat girdi. 87.dakikada savunmanın sigortası Vitor Hugo ikinci sarı ile oyundan atıldı. Bordo mavili takım son dakika değişikliğini yine zorunluluktan yaptı. Yunus Mallı’nın yerine giren Yusuf Sarı’yı çıkararak savunmaya İranlı Hosseini’yi aldı.
“Komşuda pişer bize de düşer!” misali puanlar paylaşıldı. Trabzonspor üçüncü maçında da birer puanla yetinirken ev sahibi takım bir puanla tehlike hattında bir nebze nefes aldı!
Teknik Direktör Avcı’ya gelirsek; Avcı’nın “gelecek yılın takımını yapıyorum” cümlesi hiç inandırıcı değil. Haftalardır gençler kulübede 16.00 -19.00 nöbeti tutuyor! İnsan birine bile şans vermez mi? Övgüler yağdırdığı gençlere fırsat tanımaz mı? Ya da bu gençler ne zaman şans bulacak? Hazır oyuncuyu herkes oynatır. Önemli olan yetenekli cevherleri vitrine çıkarmaktır..
