İ. Bülent Çelik
ASARCIK’TA BİR ÇOCUK ŞENLİĞİ
"Bu günü ölene kadar unutmayacağım!"
Çocuklar açısından günü özetleyen bu kelimeler, eğlenceye katılan çocuklardan birinin dudaklarından döküldü…
Samsun Çocuk Ķoruma Platformu ve SAMVOS üyelerinin katılımı ile Asarcık Kaymakamı Fatma Gül NAYMAN önderliğinde, Samsun'un Asarcık İlçesinde, çocukların doyasıya eğlendiği bir şenlik günündeydik.
Samsun Çocuk Koruma Platformu, Pandemi öncesi 600 kişilik bir platform idi.
Bu yapıda yer alan PDRciler, psikologlar, sanatçılar ve İlçe’deki çocukların sınıf öğretmenleri eşliğinde, çeşitli oyunlar oynandı, sahne gösterileri izlendi, isteyen çocuklar yüzlerini boyatırken, isteyen çocuklarla kent içinde vosvos turu yapıldı.
Yağmur beklenirken, çocukların şansına pırıl pırıl bir günde, İlçenin konferans ve tiyatro merkezinde ve bahçesinde gerçekleştirilen şenlikte, okullardan, öğretmenleri ile birlikte gelen 300 civarında çocuk, dönem sonu eğlenceli bir gün geçirdi.
Pandeminin eğlencesiz kalan çocukları…
Girişte belirttiğim gibi çocuklar tarifsiz bir ölçüde mutlu ve katılımcıydılar…
Bir başka kız çocuğu da "Daha önce hiç bu kadar eğlenmemiştim!" diye özetliyordu günü!
Halbuki daha küçücüktüler.
Pandemi sürecinde evde geçen iki eğitim yılından sonra başlayan "yüz yüze" eğitime geçeli daha kaç hafta olmuştu ki?..
Gün boyunca oynanan bardak kapmacalar, halkadan geçmeceler, Dr. Murat abilerinin eğlenceli tasarımlarla şekil verdiği balonlar, palyaço abilerinin, ablalarının müzikli sahne gösterileri, hoplamalı, zıplamalı köşe kapmacalar, şarkı türkü söylemeler, hepsi bu kadar! Öyle büyük prodüksiyonlar yok!
Büyük sahneler, setler yok!
Sınıf öğretmenleri dışında, Samsun'dan sabahın kuşluk vaktinde yola dökülen bir otobüs ve birkaç vosvos dolusu gönüllü, yetenekli ve çocukları hiçbir karşılık beklemeksizin seven abileri ve ablaları var!
Bir çocuk soruyor! "Abla, siz zengin misiniz?"
Uzak bir yerlerden gelip kendilerinden bir bilet parası bile talep etmeyen bu insanları anlamaya çalışıyor!..
Basit sokak oyunları neden çocukları bu kadar mutlu ediyor?
Çünkü çocuklar kendilerini birey yerine koyanları hissediyorlar..
Yapılanların; onların başarıları, başarısızlıkları, haylazlıkları, itaatkarlıkları, yedikleri, yemedikleri için değil, sadece çocuk oldukları için yapıldığını içten duyumsuyorlar..
İnanın, hem bir araya gelmeyi, hem de doyasıya eğlenmeyi özleyen bu çocukları mutlu etmek için daha fazlasına gerek yok.
Onları böyle bir şenliğe yüksünmeden taşıyan idealist bir öğretmen;
Kendisinin değil, çocukların geleceğini düşünen bir kaymakam, aynı samimiyete sahip bir ilçe yönetimi;
Ve başlarında Dr. Gülay Oğuz gibi kendini çocuklara adamış bir avuç gönüllü…
Aslında geleceğimizi kurtarmak o kadar kolay ki,
o kadar olur!
Fotoğraflar: Cansel ÇELİK