Erdem Kırım
Arda ısınmaya başlayınca…
Marcao, Galatasaray için önemli bir futbolcu. Özellikle Donk ile sağladığı uyum, takımın defansında rahatlama yaratmıştı. Fakat Brezilyalı, Karagümrük maçının sonunda gördüğü anlamsız kırmızı kartla, bu uyuma ara verdi. Göztepe maçı, Luyindama ve Donk’un nasıl uyum göstereceği konusunda en az sonuç kadar önemliydi. Bu maçta defansın sağına karantinadan dönen ve geçen hafta az bir süre alan Omar’ı, soluna da, Karagümrük maçında etkisiz görüntü sergileyen Saracchi’yi koymuştu Fatih Terim. Bu iki oyuncu da Terim için çok önemliler. Forvette bulamadığı süratli oyunculara, en azından defansta sahipti. Omar, maçlarda pek de beklenen oyununu gösteremezken, Saracchi, iyi başladığı sezonda, sakatlıklardan sonra düşüş yaşıyor. Emre Akbaba ve Oğulcan da kenara çekilmişti.
Galatasaray’ın son maçı olaylı geçmişti. Söylentiler gerçekleşirse, Fatih Terim, yeni yıla cezalı girecek ve bu ne kadar sürecek bilinmiyor. Futbolun analiz ve yorumculuk kısımlarını pas geçerek, söylentilerle meslek hayatını sürdüren bazı ekran süperlerine kalırsa, müebbet bile yiyebilir. Galatasaray’ın cezalarını saat 19.05’de açıklamalarıyla prim yapmaya çalışan tarafsız Federasyon ise, kesinlikle bu futbol dehalarının dedikodularından feyz alacaktır.
Gelelim maça; Göztepe beklendiği tedirgin başladı. Bu durum, defans adamlarının top kayıplarına neden oldu. Sonuçta kısa zamanda iki gol birden gördüler kalelerinde. İzmir takımı, baktılar “böyle olmuyor, biraz da Galatasaray sahasında oynayalım” dedikleri sürelerde güzel bir attılar ev sahibine. Bu golde Emre Kılınç’a da bir teşekkür borçlu olduklarını unutmasınlar. Şık golün sahibi Soner ise gerçekten iyi bir futbol sergilerken, takımının oyununu yönlendirmekte oldukça başarılıydı.
İlk yarının başlarında 15 dakika kadar futbol oynayan Galatasaray, topa sahip olma oranını ise % 79’a kadar da yükseltmişti. Ama sadece bu kadar. Daha sonra devreye kadar oyunu rölantiye alması can sıkıcıydı. Saracchi ve Halil arasındaki sürat kapışmaları ise ilk yarının eğlenceli anlarıydı.
İkinci yarıya Göztepe, ilk yarıda Galatasaray’ın kendisine yaptığını deneyerek başladı. Müthiş bir baskı sergiledi. Fakat arada bir farkı vardı. Galatasaray baskı yaparken iki gol attı, Göztepe ise bir gol yedi. Bu da maçın sonu oldu. Galatasaray’ın üçüncü golünden sonra, karşılıklı sıradan ataklar, harcanan pozisyonlar vardı.
Sonuçta Galatasaray gerekli üç puanı aldı. “Vay be!” diyeceğimiz bir futbol oynamadı. İkili mücadelelerde hiç de üstün gözükmediler. Ama defansta, Luyindama gibi saatli bombaya rağmen maçı kazandılar. Kayseri maçını hatırlarsanız, yani çok iyi oynayıp, iki puan bırakılan maçı.. Trabzon deplasmanı öncesi bu üç puan çok iyidir.