Atıf Ünaldı

Bir süredir araç kameraları ile ilgili bir dosya hazırlamak istiyorum. Bunun için önce araç kamerası ve güvenlik sistemi dahil bir servis var mı diye araştırdım. Şimdiye kadar Türkiye’de bu konuda servis veren tek şirket Turkcell’miş. Ancak onlar da bir süre önce ürünün satışını durdurmuşlar.

Daha sonra araç kameraları üreten şirketlerle bağlantıya geçtim. Ancak ürünler ya Türkiye’de yok ya da üretici ürünüyle olan ilgisini kesmiş durumda. Neredeyse hiçbir tatmin edici cevap alamadım.

Durum böyle olunca ben de basındaki dostlarıma sormak istedim. Bir kamera kullanıyorlar mı? Bir kameraya ihtiyaç duyuyorlar mı? Öyle ya İstanbul’da trafikte her gün mutlaka can sıkan olaylar oluyor. Bunları kayıt altına almak istiyorlar mı?

İşte cevapları. Ben araştırmaya devam ediyorum ama açıkcası ilginç bir şekilde Türkiye’de bu konuda desteği olan bir ürün olduğu konusunda umudum tamamen azaldı.

-------------

Fatih Sarı

Enterprise Next Genel Yayın Yönetmen

Araç kamerası kullanmıyorum. Çünkü…

Çok uzun yıllardır otomobil ve motosiklet kullanıyorum hatta her iki ehliyetim de uzun yıllar önce 18 yaşını doldurup reşit oldu. İki disiplinde de aldığım ileri sürücülük eğitimleri sayesinde şükür ki bugüne kadar herhangi bir ciddi kazaya karışmadım ve sebep de olmadım.

Araç kameraları uzun yıllardır yurtdışında kullanılıyor. Türkiye’de de yavaş yavaş yaygınlaşıyor. Daha çok motosiklet kullanıcıları tarafından tercih edilen bu sistemlere ‘henüz’ sıcak bakmama nedenlerim ise iki tane.

Birincisi özellikle motosiklet sürücülerinin kask üzeri kameralarla her seyahatlerini kayıt altına alıp bunları sosyal medyada sürekli paylaşmaları bana hiç doğru gelmiyor. Sanırım bu teknolojilere şimdiye kadar soğuk bakmamın ana nedeni bu.

Bir diğer sebep ki bu işin tartışmaya değer tarafının bu olduğunu düşünüyorum: Kişisel verilerin korunması. Her araçta bir kamera olmasının hem kişisel gizlilik hem de kişisel güvenlik açısından sorunlar doğuracağını düşünüyorum. Ama ne olur, ‘ne olacak her yerde Mobese kamerası var zaten’ demeyin. Çünkü devletin sizin güvenliğiniz için bu verileri kaydedip tutması ile sıradan insanların tutması arasında dağlar kadar fark var.

İşin özeti bu haber için görüşüm sorulana kadar araç içi kamera sistemlerine soğuk bakıyordum. Ancak elimde bir tane bu işe yarayacak kamera var. Pilot uygulama olarak motosikletimde başlamaya karar vermeliyim sanırım.

---------

----

Ersin Akman

HWP Yayın Direktörü

Ne yazık ki trafik kamerası kullanmıyorum. Ancak İstanbul trafiğinde her gün şahit olduğum kural ihlallerini görünce bu otomobilleri sadece sosyal medyada ifşa etmek için bile trafik kamerası kullanmak gerektiğini düşünüyorum.

Tabii işi bu boyuta getirince fahri trafik müfettişliği için de başvuruda bulunmak gerekiyor. Malum görevleri trafiği denetlemek olanlar suçların tespiti konusuna gerekli önemi vermeyince suçun cezalandırılması için vatandaşın görev alması gerekebiliyor. Böylece asıl işi kaza anını görüntüleyerek sigorta şirketlerinin işini kolaylaştırmak olan trafik kameraları sayesinde şehrin trafik sorununa da çözüm üretilebilir gibime geliyor.

——

Ali Güngör

Technopat.net

Şahsen bir araç kamerası kullanmasam da abimin aracına yıllar önce bir tane taktık. Öyle ki insan zaman içerisinde marka ve modelini bile unutuyor. Öte yandan bu cihazların kurulum ve kullanımı çok basit.

İçerisine kayıt için bir microSD kart takıp, dikiz aynasının üzerine yapıştırıyorsunuz. Bir de güç alması için USB kablosunu aracın varsa USB portuna, yoksa çakmak güç adaptörüyle çakmak yuvasına takıyorsunuz. Bitti, artık varlığını unutabilirsiniz. Elbette ihtiyacınız olana kadar.

Mümkünse hiç olmasın ancak olursa elinizde kazanın video kaydının olması durumu tartışmalı olmaktan çıkartacaktır.

Bilmeniz gereken önemli noktalar:

Her cihaz aracın içini çekmiyor, çoğu sadece araç önünü kaydeder. Arka ve aynaları da çeken modeller ayrıdır. İç dış kayıt yapan modeller daha çok veri sunar. Her kameranın telefon uygulaması desteği de yoktur.

Her cihaz 7/24 kayıt yapmaz, çarpma algılama özelliği olmayabilir, detaylı GPS verisi tutmayabilir. Bunları yapan kameralar park halinde de yararlıdır.

Her cihaz aşırı soğuk iklimlere uygun değildir, bazı ufak kameraların pilleri soğukta cihazın açılmamasına sebep olabilir. Yaşadığınız ve gezdiğiniz iklime uygun cihaz seçmelisiniz.

Son olarak sigortacınıza da bir danışın, bu sistemleri kullanmak ödemeniz gereken primlerde indirim sağlayabiliyor. Hatta bazı ülkelerde trafiğe çıkmak için bu sistemleri kurmak ve kullanmak zorunlu olabilir.

------

Murat Yıldız

CXO Medya Kurucu

Şu ana kadar araçlarımda kişisel olarak kamera kullanmadım. Aracıma sonradan bir cihaz veya aksesuar takmak hususunda pek hevesli olmadım bugüne kadar. O yüzden kendi üzerinde gelen paketlerde varsa bu tarz ekipmanları kullanabilirim. Öte yandan bu tarz cihazlardan bazılarını test etme şansım oldu. Kamera kaydı almak özellikle suçsuz olduğunuz trafik kazalarında sizi oldukça rahatlatıyor. Adli konularda elinizde bir delil olabiliyor.

Tesla gibi yeni nesil elektrikli araçların üzerinde gelen 360 derece kameraların bu konuda çok daha iyi sonuç çıkarttığını görüyoruz. Harekete duyarlı bu kameralar sayesinde aracınız park halinde iken ona zarar veren, kapılarınızı çizen kişileri de kayıt altına alıyor. Geleceğin araçlarında bu ekipmanların standart donanımlara dahil edileceğini düşünüyorum. Bir zamanlar araçlara konan harici navigasyon cihazları gibi, bu tarz kayıt ekipmanları da artık standart donanım olarak araçlarda gelmeye başlayacaktır.

------

Logitech sevilen serisi MX Keys’in Mini versiyonunu çıkardı.

Logitech, popüler MX Keys klavyesine kompakt bir alternatif olarak tasarladığı MX Keys Mini ve MX Keys Mini for Mac’i duyurdu. Kullanıcılarının severek kullandığı MX Keys’in en iyi özelliklerini minimalist gövdesinde taşıyan MX Keys Mini, MX Keys’den farklı olarak sayısal tuş takımı (numpad) bulundurmaması ile dikkat çekiyor. Yaratıcılığı ve üretkenliği artıran ürünleriyle kullanıcıların farklı ortam ve mekanlarda rahatça çalışmasını sağlayan MX Keys Mini klavye, alandan tasarruf sağlıyor.

Profesyonel kullanıcıların hayatını kolaylaştıran ürün ve teknolojiler geliştirerek üretkenlik potansiyellerini en yüksek seviyede ortaya çıkarmalarına katkı sağlamayı amaçladıklarını belirten Logitech Türkiye ve Orta Asya Bölgesi Pazarlama Müdürü Birol Sülük, “Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de oldukça sevilen bir kablosuz klavye olan MX Keys’in kompakt versiyonu olan MX Keys Mini, kullanıcılardan gelen isteklerin bir sonucu olarak tasarlandı. MX Keys Mini, çalışma alanının kontrolünü yeniden kazanmayı, daha çok ihtiyaç duyulan özellikleri daha küçük bir alanda verimli bir şekilde kullanmayı sağlıyor. Daha üretken olabilmek ve daha uzun süreler rahatça çalışabilmeyi mümkün kılıyor.” dedi.

Perfect Stroke teknolojisine sahip MX Keys Mini, MX Keys Klavye’de olduğu gibi düşük profilli yapısı ve içbükey tuşlar ile en iyi dokunsal yazma deneyimini sunuyor. İyi bir yazma deneyimi sunması dışında akıllı ışıklandırmayla donatılmış arka aydınlatması da bir diğer ortak özellik. Klavye, kullanıcının ellerini algılıyor ve ortam aydınlatma durumuna bağlı olarak aydınlatmasını otomatik olarak ayarlıyor. Minimalist boyutu sayesinde tuşlara uzanmaya gerek kalmadan daha iyi bir beden duruşunu destekliyor. Silindirik tuşları, ihtiyaç duyulmayan ekstra tuşlarla alanı kısıtlamada her tuşu, komutu ve kısayolu kolayca kullanılmasına yardımcı oluyor. Artırılmış tuş dengesi ise sesi azaltıyor ve yanıt verme oranını artırıyor; böylece her tuş vuruşunu hissediliyor ama duyulmuyor. İhtiyaç duyulan tüm tuşları kompakt bir düzende sunuyor, böylece verimli ve konforlu bir şekilde çalışabilme imkânı sağlıyor. Logitech Options aracılığıyla sunulan kişiselleştirme seçeneklerini kullanırken çalışma deneyimini en üst düzeye çıkaran MX Keys Mini üç yeni işleve sahip. Logitech, MX Keys Mini’nin işlev tuşlarının en üst satırına, mesajlara biraz renk katmaya yardımcı olacak özel bir emoji tuşu, sesli bir dikte tuşu ve mikrofon açma kapama tuşu ekledi.

USB-C hızlı şarj imkanı sunan MX Keys Mini, Bluetooth® Düşük Enerji teknolojisi ile üç kablosuz cihaza kolayca bağlanır ve Windows®, Chrome, Linux ve Android, macOS, iOS, iPadOS, Bluetooth ve Logi Bolt USB alıcı ile tam uyumlu çalışır.MX Keys Mini for Mac ise macOS, iOS ve iPadOS ile uyumludur. Açık gri, pembe ve grafit olmak üzere üç renk seçeneği bulunan MX Keys Mini Klavye, ayrı alınabilen ama birlikte çok daha iyi olduğu Master Serisi mouse’ları ile masaüstü için mükemmel bir çözüm sağlıyor.

Logitech, tüketici elektroniği endüstrisinde sürdürülebilirliği olumlu yönde etkileme azmine sahip olmakla birlikte çevresel ve sosyal sürdürülebilirliğe katkı sağlamak adına proaktif yenilikçi bir yaklaşım benimsiyor. Sürdürülebilir tasarım yaklaşımıyla, hammaddelerin tedarik edildiği andan kullanım ömrünün sonuna kadar çevresel ve sosyal etkileri göz önünde bulunduran Logitech bu nedenle MX Keys Mini’nin plastik parçalarının bir kısmı (grafit renkli ürünlerin%30’u ve açık gri ve pembe renkli ürünlerin de %12’si) geri dönüştürülmüş (PCR) plastikten üretti. Logitech’in PCR programı, markanın sürdürülebilir tasarım taahhüdünü ve malzemelere ikinci bir hayat vermek için inovatif çözümler üretme yeteneğini göstererek teknoloji sektörünün karbon etkisini azaltmaya yardımcı oluyor. 2021’in sonunda, Logitech’in mevcut kişisel çalışma alanı mouse ve klavye serisinin yarısı, bir miktar PCR plastiği içerecek ve yeni ürünlerde PCR plastiği kullanacak. MX Keys Mini’nin kağıt ambalajı da ayrıca Logitech’in dünya ormanlarının sorumlu yönetimini destekleme taahhüdünü yansıtan FSC(R) sertifikalı ormanlardan tedarik ediliyor.