Madem aklınız kıvrak, ruhunuz ince değil azıcık kulak verin bari vicdanını konuşturanlara, dayanışma duygusu taşıyanlara. Utanması gereken o çocuk değil ki zaten. Devletin şefkat elini siyasetine alet eden, küçük bir çocuğun duygu dünyasına empati yapamayanlar utansın.
Eski bakan, “yoksulluk yok artık” demişti, soğan patates dağıtılırken gitti. Gelen gideni aratıyormuş hakikaten. “Patates çuvalıyla fotoğraf çektiren kaymakam bile nispeten iyiymiş” diyor insan, 10 yaşında bir öğrenciye Ramazan’ı hatırlatıp -orucum- mesajı veren bakanın yanında. Davul zurnayla dağıttılar ama hiç olmazsa verdiler patatesleri. Aile ve sosyal hizmetlerden sorumlu yeni bakan ne yaptı; 23 Nisan çocuk bayramında vereceği çikolata için Ramazan sonrasına randevu verdi. Biz yemiyoruz, sen de yeme.
Kimse sormadı ‘kim’ diye, ‘ne ikram edeceksiniz’ diye, ‘bu 23 Nisan bakan koltuğuna oturan küçük yakışıklı nerden geliyor, nereye gidiyor’ diye. Ki sorulsa dahi, “filanca ilköğretim okulunun 3-B sınıfından ya da 4-C öğrencilerinden Ayşe, Elif, Ahmet, Mehmet…“ denir bildiğim. Ama ne oldu, ödüllendirilip bayram günü bakan koltuğuna oturtulan çocuk, 4C’li işçiden beter örselendi. Devletin koruma altına aldığı, bakıp büyüttüğü çocuklardan biri olduğunu çekinmeden ilan etti yeni bakan. Şefkatle ve şakacıktan bakan olarak ağırlanan bir çocuktan ziyade, lojman süresi uzatılan sözleşmeli işçiyle patron ilişkisinin gerçeği sahnelenir gibiydi makam katında.
Sağlıkla başımız dertte, ekonomi kötü, dış politika fena ama üç gündür bu konu konuşuluyor. Üç gün daha konuşsak yeri var doğrusu. Çünkü bir hafta sonrasını bulanık görürken, toplumun duyarlı kesimleri ‘ülkenin geleceği’ çocuklar hırpalanmasın diye ayağa kalkıyor, sesini çıkarıyor; hepsi bu. Üstelik kimin çocuğu olduğuna bakmadan, sadece çocuk olması nedeniyle saygı duyarak; başını okşayarak değil hakkını savunarak. Tartışmaların ve tepkilerin uzaması üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yazılı bir açıklama yaptı, “utanacak bir durum yok” dedi. O açıklamayla devletin her şeyden önce ve en çok kendisini koruduğu anlaşıldı:
“Bakanlığımız koruması altında olan çocuklar da bu ülkenin tüm çocukları ile eşit haklara sahiptir ve onların da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını, diğer akranlarıyla deneyimlemeleri en doğal haklarıdır. Devlet koruması ve bakımı altında olmak, bu çocuklarımız için utanmaları, gizlemeleri ya da kendilerini toplumdan soyutlamaları gereken bir durum değildir.”
23 Nisan’da himayesindeki bir çocuğun kişisel bilgisini açık eden bakana darılıp gücenmeyenlar, ona tepki gösterenlere hiç kızmasın.
İçinde çikolata, oruç ve törenin ayrıntılarına yer verilmeyen o resmi açıklama, çocukları koruyor gibi görünüyorsa da aslında yeni bakanı koruyor, kimse kusura bakmasın.