Burak Soyer
“Yeni başlangıçlar için bazı defterleri kapatabilmenin gerektiğini anlatmak istedik”
Hareketli bir sound’la bezeli taze şarkıları “Deli Gibi Özleyeceksin” ile dinleyiciyle buluşan Böyleyken Böyle, yarım kalmış bir hikâyenin üstünü yekten çizerken, yeni başlangıçlar için yeni kapılar aralıyor.
İzmitli başarılı alternatif-indie grubu Böyleyken Böyle, ilk albümleri “Dört Buçuk”un ardından bambaşka sulara açılan yeni şarkısı “Deli Gibi Özleyeceksin”i Garaj Müzik etiketiyle yayınladı. Kurulduğu günden itibaren aşina olduğumuz türler arasındaki gezintisine bu kez de 80’lerin synth-rock ve groove sound’unu ekleyen grup, yarım kalmış bir hesabın defterini kökten kapatarak hafif nüktedan dokunuşlarla yeni başlangıçların kapısını aralıyor. Hazır yaza girmiş bulunuyorken, vaziyeti bu hâl ve gidişata sokmak isteyenler için ilaç gibi gelecek şarkıyı Böyleyken Böyle’nin ikilisi Mustafa Kır ve Muharrem Salıcı ile konuştuk.
Grupta ufak bir kadro değişikliği olmuş sanırım. Önce buradan başlamak isterim. Nedir son durum Böyleyken Böyle’de?
Evet, kadro değişikliği oldu. Sadece davul çalan arkadaşımız başka öncelikleri sebebiyle ekibimizden ayrılmak durumunda kaldı. Sorunlu bir ayrılık değildi. Kendi kararıydı, saygı duyduk; o da bize saygı duydu. Elbette belli değerlerle bağlıyız ama projenin gelişimine tezat duran her şey, her kişi, o noktada projeden ayrılmak durumunda. Disiplinli ve özverili bir proje içindeyiz. İş başka arkadaşlık başka diyebiliriz.
En son “Sabahın Dört Buçuğunda” şarkınız çıktığında söyleşmiştik. Neler yaptınız bu arada?
Üstüne daha güçlü projelerle yola devam ettik. Büyük bir titizlikle çalışıyoruz. “Sabahın Dört Buçuğunda” projemizi 6 şarkılık “Dört Buçuk” adlı albümümüz içine dâhil ettik ve süreci sonlandırdık. Bu albümden sonra “Powertürk” tarafından “En Güçlü Yükselen Şarkıcı ya da Grup” dalında aday gösterildik. Şu an Böyleyken Böyle için çok daha güçlü bir süreç için kolları sıvadık. İşimiz hiç kolay değil.
Yeni şarkınız “Deli Gibi Özleyeceksin”le “Deli Gibi Özledim” şarkınız arasında tersine bir bağ var sanırım. Doğru mu anlamışım? Biraz açabilir misiniz?
Yaşanmış bir hikâyenin anlatımı yapıyoruz. “Deli Gibi Özledim” şarkısının devamı değil cevabı niteliğinde bir proje oldu. Bu konuda çok fazla detaya girmek yerine herkesin kendine göre özgür çıkarımlar yapması taraftarıyız.
“Sabahın Dört Buçuğunda” için yaptığımız röportajda, “Böyleyken Böyle’nin teması, duygusallık ve groove‘un baskın olması diyebiliriz. Gerek sözlerde, gerek sound’da, gerek sololarda” demişsiniz. Bununla alakalı olarak sizin türler arasında geçişlerinizi biliyoruz ama “Deli Gibi Özleyeceksin”de duygusallık kısmı sabit kalsa da sound olarak tamamen makas değiştirmişsiniz. Bu değişim bundan hoşlandığınız için mi yeni arayışlardan bir tanesi mi? Biraz bahsedebilir misiniz şarkının çıkış hikâyesinden?
Böyleyken Böyle projesini aslında belli kalıplara sığdırmak pek mümkün değil. Sürekli bir arayış içindeyiz. Bir şarkıda başarı yakalayıp aynı çizgide ilerlemek ve başarı yakalamış şarkının devamlı tekrarını yapmak bize göre değil. Biz bu tarz kişilerden ve sanatçılardan olmadık hiçbir zaman. Cesaretli davranmak istiyoruz çünkü ortaya her ne koyarsak kendi hislerimizden, güçlü bilgi birikimimizden, ortaya çıkacak projenin kesinlikle kendine has olacağını biliyoruz. Bu sistematiği kurmuş durumdayız, deniyoruz ve denedikçe gelişiyoruz.
“Deli Gibi Özleyeceksin”i sizin grup olarak “ince meseleleri” kişisellikten çıkarıp herkesin bir yanına işleme özelliğinizin farklı bir açıdan başarılı bir örneği olarak yorumlayabilirim. Şarkı yarım kalmış bir hikâyenin sonunu getiriyor. Genelde böyle durumlarda depresif, melankolik sözler duyarız ama “Deli Gibi Özleyeceksin”de defteri çoktan kapatmışsınız. Hatta karşı tarafa nispet yapan bir taraf da var. Ayrılığın yeni başlangıçlara tabi olduğunu hesaba katarsak şarkının pozitif, harekete geçiren bir yanı olduğunu söyleyebilir miyiz?
Kesinlikle, yeni başlangıçlar için bazı defterleri kapatabilmenin hayat içinde olması gerektiğini anlatmak istedik dinleyicilerimize. Her şeyin aşırı dozunun, zehre dönüştüğü bir düzendeyiz. Bazı bunalmışlıkların ifadesi neşeyle de olabilir. Sound olarak da, bir farklılık yaratmak istedik. Bu hem bizim çok yönlülüğümüzün hem de global ve güncel sound’un farklı tarzlarla sentezinin kendimize göre uyarlanmış hali ve ispatı olmuştur.
Bana gelen bültende, “Böyleyken Böyle, ilk albümleri Dört Buçuk’un ardından yeni yayın sürecine girdi” yazıyor. Bu “yeni yayın döneminde” bizleri ne bekliyor?
Sıradaki projemizle bugüne kadar koyduğumuz çıtayı çok daha yukarı taşıyacak bir hikâyeyle devam edeceğiz. Sıradaki parça da kendi içinde “Deli Gibi Özleyeceksin” şarkısının bazı cümlelerine atıflarda bulunuyor. Bu devamlılığı seviyoruz, bunu dinleyicilerimizin de sevdiğini biliyoruz. Daha anlatacağımız ve herkesin kendinden çok şey bulacağı farklı noktalara, farklı şekilde değineceğimiz çok konu var. Bizi dinleyen herkesi anlıyoruz çünkü biz de dinleyicilerimiz gibiyiz.