Memetcan Demiray
'Deepfake'in sihirli lambası!..
Zarafet abidesi İngiltere Kraliçesi'ni ekranda ağır küfürler ederken görseniz ne yapardınız? Peki çok sevdiğiniz bir sanatçıyı; örneğin Marilyn Monroe'yu günümüze getirip bir porno filmde oynattık deseler?.. İmkânsız mı? O halde size ürkütücü bir haber!.. Yapay zekâ teknolojisinin ulaştığı noktada artık herkesin "sahte"si üretilebiliyor! Hem de gerçeğinden neredeyse ayırt edilemeyecek görüntü ve ses kalitesiyle...
Antik Yunan'dan beri koca bir felsefe tarihi, sürekli "hakikat"i arayıp durmakla geçti. Bu uğurda kimi filozoflar "idea"lara inanmayı, kimileri de "ölçülebilir" olanı araştırmayı seçti. Yolun sonunda "nihilizm"e varanlar olduğu gibi, örneğin Kant'a göre bazı bilgiler insan duyularına kapalıydı. Onlar ancak akılla kavranabilirdi, yani "noumenon" alanındaydı.
Bizim gibi felsefeyle başı pek hoş olmayan toplumlarda ise "doğru"yu bulmak çok kolaydı! Çünkü bize neyin gerçek, neyin palavra olduğunu şıp diye söyleyebilecek "büyüklerimiz" vardı! Bu büyüklerimiz bizi çocukken "öcü"yle korkutan ebeveynimiz ya da ileriki yıllarda enflasyonun yüzde 12 olduğuna inanmamızı sağlayan devletimiz olabilirdi. Hiç fark etmezdi.
Hem hazırlop "bilgi"ler varken "gerçeği" sorgulamak da neyin nesiydi?
ÇOK DERİN, ÇOK SAHTE!..
Yıllardır bir türlü anlatamadığımız bu pratik düşünme modelini yepyeni bir sosyal medya akımı tüm dünyaya (nihayet!) öğretecek gibi görünüyor! Ve o akımın adına da "deepfake" deniyor!
"Derin" ve "sahte" sözcüklerinin birleşmesiyle ortaya çıkan "deepfake", "yapay zekâ ile yüz değiştirme" olarak özetlenebilecek "derin sahtelik" anlamına geliyor.
Son üç yılda giderek gelişen "deepfake" teknolojisiyle artık istediğimiz kişinin görüntüsü ve sesi neredeyse bire bir kopyalanabiliyor! Nitekim geçen ay yayınlanan ve "South Park"ın yapımcıları tarafından hazırlanan "Sassy Justice" dizisinin pilot bölümü, bu teknolojinin nerelere geldiğini gözler önüne seriyor.
KİM GERÇEK, KİM DEĞİL?
-Spoiler uyarısı!-
Dizide baş karakter olan araştırmacı gazeteci (!) Fred Sassy'nin ünlülerle yaptığı söyleşilere tanıklık ediyorduk. Ve Sassy'nin görüştüğü eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore'un bir "taklit" (fake!) olduğunu ancak küfürlü bir espri yaptığında anlıyorduk! Derken araya reklamlar girecek, Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg karşımıza çıkacaktı. Ama o da nesi?!.. Zuckerberg "Diyaliz Kralı" oluvermiş, çok uygun kampanyalarla (!) böbrek tedavisi satıyordu! Tüm bunlar şaka mıydı?!
Bitmedi! Sırada dizinin asıl kahramanı ve amatör "deepfake"cilerin gözdesi Donald Trump vardı. Ama bu kez o kadar iyi canlandırılmıştı ki ABD Başkanı, gerçeğinden ayırt etmek neredeyse imkânsızdı!
Bu işe büyük yatırım yapan ve onlarca grafik sanatçısını bünyesine alan "South Park" yapımcıları da elde ettikleri başarının farkındaydı. Ve dizinin arasına bir Tom Cruise kuklası koyup "Bakın işte bu gerçek!" diyerek durumu tiye alıyorlardı!
DALI VE SINATRA CANLANIRSA!..
Keza Florida'daki Dali Müzesi de geçen yıl ünlü ressamın bir "deepfake" videosunu hazırlayarak alanında çığır açıyordu! Yaklaşık bin (1000!) saatlik görüntünün yapay zekâ tarafından işlenmesiyle oluşturulan "sanal" Salvador Dali, dev ekranda sanatı hakkında bilgiler veriyor, hatta finalde müze ziyaretçileriyle "selfie" çekiyordu!
Ve dahası... Popüler kültür sitesi dadanizm.com'da bu hafta Nazlı Senem Dalgıç imzasıyla çıkan haberle "deepfake" teknolojisinin müziğe de sirayet ettiğini öğreniyorduk.
Elon Musk'ın da kurucuları arasında yer aldığı OpenAI'nin "Jukebox" projesi, ünlü sanatçıların seslerini ve şarkı sözlerini sanal ortama yüklüyor ve yapay zekânın bunları işlemesine olanak tanıyordu. Böylece çoktan göçüp gitmiş Elvis Presley ve Frank Sinatra gibi efsaneler, "yepyeni" şarkılarıyla karşımızdaydı!
GERÇEK SANATIN SONU MU?
Elbette bu noktada akla onlarca soru gelmesi kaçınılmazdı. Henüz "emeklemek"ten yeni kurtulan "deepfake" teknolojisi şimdiden bu aşamalara geldiyse acaba ileride "gerçek" sanatçıların yerini yapay zekâ mı alacaktı? Mesela dilediğimiz yaşta bir "deepfake" Al Pacino elde edebiliyorsak, aslının pabucu dama atılır mıydı? Ya da Freddie Mercury'ye yeni bir albüm yapılsa, mirasçılarının o albüm geliri üzerinde hakkı olacak mıydı?
Ama en fenası... Ya yaşayan sanatçılar "Biz üretkenliğimizi kaybettik" diyerek "deepfake" eserler üretmeye kalkarlarsa?.. Yoksa birçok sanat dalının sonu "seri üretim", manipülasyon ve sentetik bir tasarım hali almak mıydı?
BİZ ÜLKECE 'DEEPFAKE'İZ!
Bunlar henüz bilinmiyor ama tüm dünyada çok tartışılıyor. Indepent Türkçe'nin haberine göre "deepfake"ler şimdilik ağırlıklı olarak pornografi için kullanılıyor. Yani birtakım "ergen ruhlu" erkekler, ünlülerin ya da "intikam almak" istedikleri eski sevgililerinin yüzünü porno yıldızlarına aktarıyorlar, böylece şantaj malzemesi elde ediyorlar.
Ama günümüz dünyasında bir ülke liderine atfedilecek basit bir "deepfake" videonun büyük isyanlar, hatta savaş çıkarabileceği de dikkate alınıyor! Hem eğlendiren hem de çok ürküten "deepfake"in "gerçek"ten nasıl ayırt edileceği, şimdilerde gizli servislerin bile kafasını yoruyor.
Neyse ki muhtemel bir fütüristik kaos senaryosunda en şanslı ülke Türkiye olacağa benziyor! Bizler ki yıllardır "gerçek haber"leri "Zaytung" sanmaya alıştık... Neyin "hakikat", neyin "deepfake" olduğu şu saatten sonra bizi pek ilgilendirmiyor. En vahim gelişme de yaşansa, en ağır skandal da patlasa hayat "masal gibi" sürüp gidiyor! Bir yanımız "Jack'in Fasulye Sırığı", bir yanımız "Alaaddin'in Sihirli Lambası"... Demek ki "büyüklerimiz" bu işi biliyor!
Resimaltı - Trump
Fotoğrafta gördüğünüz Donald Trump "gerçek" mi, "fake" mi?!.. Cevabı "Sassy Justice" dizisi veriyor!
Resimaltı - Obama:
ABD'nin eski başkanı Obama'ya "kötü sözler" söyleten bu video, "deepfake"in nerelere gidebileceğini gösteren ilk örneklerdendi.
Resimaltı - Dali:
"Deepfake" teknolojisi sayesinde tarihi kişilikler de günümüze "getirilebiliyor"! Florida'daki Dali Müzesi'nde sanal olarak "yaratılan" İspanyol ressam Salvador Dali gibi!..