Dün gece NTV’nin 23 haber bülteni.
Haber sıralamasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in katıldığı bir toplantıda söylediği, Osmanlı zamanı kimi şehirlerin kendi bayraklarının olduğunu, İzmir’in de o zamanlar böyle bir bayrağa sahip olduğunu söylediği konuşmasına AKP cenahından mal bulmuş mağribi gibi atlanarak yapılan açıklamanın haberi, Ankara’ya giremeyen baro başkanlarının haberlerinden önceydi.
Yani memleketin yarısından çoğunun barosunun başkanının Ankara’nın girişinde tartaklanması, şehre girişlerine izin verilmemesi, belediyelerin yolladığı çadır, yemek gibi yardımların toplatılması NTV’ye göre İzmir’de incir çekirdeğini doldurmayacak bir konudan daha önemsizdi.
Öncelikle bu haberlerin sıralamasına karar veren NTV yöneticilerine, sonra da konuyu anlamamış veya anlamak istemeyen insanlara çok basit bir şey anlatmak isterim.
Mahkeme salonlarının duvarından yazan “Adalet mülkün temelidir” sözü duvara süs olsun diye yazılmış bir söz değildir.
Çok net ve çıplak bir gerçeği anlatır.
Her şeyin temelinde adalet vardır. Şayet adalet yoksa bugün olmazsa yarın ya NTV olmaz, ya da NTV’de bu kararları verenler orada çalışamayacak durumda kalırlar.
Adalet yoksa hiçbir şey olmaz. Mülk de bunun içindedir, iş de, aş da.
Bugün sizin mahkemelik bir durumunuz olsa, mesela bir devlet büyüğüne hakaretten yargılansanız, veya bir cemaate bağlı bir grup devlet görevlisi tarafından hakkınızda uydurulmuş delillerle tutuklansanız, ya da işini namuslu yapan bir insan olarak hırsızlığı kabul etmediğiniz, birilerini kayırmadığınız, rüşvet yemediğiniz için ayağınız kaydırılsa ve adalete başvursanız sizi temsil edecek olan, kanunu bilen, o kanunları kullanarak sizi savunacak insan avukattır.
Yani avukat sizin hukuk sistemindeki temsilcinizdir.
Dün sizin o temsilcinizi bu ülkenin başkentine almadılar.
Üstelik Ankara’ya yürüyerek girmek isteyen insanlar sadece avukat değil, yaşadıkları şehirlerdeki tüm avukatları temsil eden baro başkanlarıydı.
Adaletin içinde kalan ve ele geçirilemeyen son müessesinin derdest edilmesini istemiyorlar ve bunu anlatmak için yürüyorlar.
Ama izin verilmiyor.
Bugün avukatlara böyle yapılırsa yarın sizin adalete işiniz düştüğünde başınıza gelecekleri tahmin edebiliyor musunuz?
Dün Ankara’ya alınmayan sadece avukatlar, baro başkanları değil aslında.
Adaletin kendisi Ankara’nın sınırından içeri giremiyor artık.
Olan biten bu.