Sağlık Bakanı değişti (mi?)

Sağlık Bakanı Dr.Fahrettin Koca, 10 Temmuz 2018 tarihinde başladığı görevine 2 Temmuz 2024 tarihinde veda etti, yerine İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof.Dr.Kemal Memişoğlu atandı.

Dr.Fahrettin Koca, bir hastane/üniversite zincirinin sahibi olması ve bu zincire kamu kaynaklarından arsa, bina, teşvik vb. ayrıcalıklar tanınması ile gündeme gelmesinin yanı sıra pandemideki yönetim performansı, geleceğini yurt dışında arayan hekimler, 6 Şubat depremlerinde yıkılan hastaneler ve sağlıkta şiddet gibi konularda da sık olarak gündeme geldi.

HASTANE SAHİBİ BAKANIN ÇIKAR ÇATIŞMASI

İlk olarak, bir özel hastane sahibinin “çıkar çatışması” olması nedeniyle sağlık bakanı olarak atanmasının doğru olmadığını belirtmek, ikinci olarak ise Dr.Koca’nın döneminin pandemi dışında da sağlık hizmetleri açısından başarılı bir dönem olmadığını söylemek gerekir. Ancak bu durumun, Bakan Koca’nın kişisel performansı dışında, AKP’nin “Sağlıkta Dönüşüm Programı (SDP)” adıyla 2003 yılında duyurduğu neoliberal sağlık reformlarıyla doğrudan ilgisi var.

TÜM DÜNYANIN BİLDİĞİ PANDEMİ DÖNEMİ SIRLARI

Sağlık Bakanlığı’nın pandemi yönetimi performansının düşük olduğu bilimsel kanıtlarıyla ortaya konmuştur. Sağlık Bakanlığı salgının başlangıcında tüm vakaları açıklamamıştır. Sayın Bakan “‘Vaka’ ve ‘hasta’ aynı şey değil” diyerek, tıp doktorlarını hayrete düşürmüştür! Bilindiği gibi, Sağlık Bakanlığı 10 Aralık 2020'de, daha önce gizlediği vaka sayısını bilim insanlarının ve meslek örgütlerinin ısrarlı takibi sonucunda açıklamak zorunda kalmış ve bir günde toplam vaka sayısına 1 milyon 190 bin 50 kişi daha eklenmiştir.

ÖLÜM SAYISI AÇIKLANANIN 3.2 KATI

Dünya Sağlık Örgütü tarafından tahmin edilen ölüm sayısı da Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan sayıdan 3,2 kat daha fazla olarak duyurulmuş; Türkiye'nin pandemide açıkladığı vaka ve ölüm sayısı verilerinin güvenilir olmadığı birçok uluslararası yayında dile getirilmiştir.

TÜRKİYE BİLİM TARİHİNE GEÇTİ!

Sağlıkta Dönüşüm Programı, COVID-19 pandemisi sırasında yeterli yanıtı veremediği için ülkemizde salgının başlangıcında temel üreme sayısı (R0) dünyadaki en yüksek değerlerden biri olarak (9,6) bilim tarihindeki yerini almıştır.

Salgında bulaşın önlenememesi yüzünden ülkemizde COVID-19 pandemisinin yükü beklenenden daha ağır olmuştur.

ARAŞTIRMA ÖNÜNDE ENGEL OLDULAR

Pandemi sırasında araştırma yapılabilmesinin etik kurulların yanı sıra Sağlık Bakanlığı’nın iznine de tabi olacak biçimde bir düzenleme yapılması, bilim insanlarının araştırma yapmasının önüne bir engel olarak çıkartılmıştır.

AİLE HEKİMLİĞİNDE YAŞANAN TRAJEDİ

Sağlıkta Dönüşüm Programı aile hekimliği sisteminde de başarısız olmuştur.

2023 yılı için aile hekimi başına 2.700 kişi planlanmış olmasına rağmen, bu sayının 3.040 kişi olarak gerçekleşeceği tahmin edilmiştir. On yıl önce 2023 yılı için hedef 2.000 kişiyken, neden bu hedefin 2.700 kişiye çıkartılmış olduğu sorusuna Sayın Bakan yanıt verememiştir.

2011-2020 yılları arasında tıp fakültesi mezunu sayısı 75.512 kişidir. Bu sayı günümüze kadar 100 bini geçmiştir.

BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK HİZMETİ ÖTELENİYOR

Sağlık Bakanlığı mezun olan hekimlerin dörtte birini birinci basamakta istihdam etmeyi hedeflemiş olsa, bugün ülkemizde aile hekimi başına düşen nüfus iki bin kişinin altına inebilirdi. Bu bir tercihtir.

Sağlık Bakanlığı etkili bir birinci basamak hizmeti sunulması için düzenleme yapmamış ve sevk zincirini yürürlüğe koymamıştır. Oysa etkili bir birinci basamak sağlık hizmeti, bir ülkenin sağlık sisteminin can damarıdır.

AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE İŞ GÜVENCESİ YOK

Dr.Koca, aile sağlığı merkezleri binalarını kamu olanaklarıyla sağlayamamış, aile sağlığı merkezlerinde iş güvencesi olmaksızın istihdam edilen grup elemanları (hemşire, ebe, acil tıp teknisyeni, tıbbi sekreter, temizlik elemanı vb) için de bir çözüm üretememiştir.

5 DAKİKADA HASTA MUAYENESİ

Beş dakikada hasta muayenesinin söz konusu olamayacağı, ‘5 dakikada hekimlik olmaz!’ diyerek Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları tarafından birçok kez dile getirildiği ve dava açıldığı halde, Sağlık Bakanlığı hasta muayene sürelerini olması gerektiği gibi en az 20 dakikaya çıkarmak için girişimde bulunmadı.

ONAYLI RANDEVU İLE SORUN ÇÖZÜLEMEZ

“Onaylı randevu” yaklaşımının da sorun sistemden kaynaklandığı için, yeterli süreli hasta muayenesi için randevu alamamak sorununu çözemeyeceği çok açık.

Sağlıkta Dönüşüm Programı nitelikli sağlık hizmetlerine erişim konusunda çok başarısız bir sınav vermiş ve ülkemizde rutin sağlık hizmetlerine erişim sorunu yaşayan hastalar nedeniyle acil servislere başvurunun büyük oranda artmasına yol açmıştır.

ACİL SERVİSE BAŞVURUDA DÜNYA REKORU!!!

Hastanelerin acil servislerine 2023 yılında 153 milyondan fazla (Dörtte üçü acil olmayan) hasta başvurusu gerçekleşmiştir.

Sağlıkta Dönüşüm Programı ile Türkiye, tüm dünyada, nüfusundan fazla acil servis başvurusu yapılan tek ülke konumundadır.

SAĞLIKTA ŞİDDET HÂLÂ EN BÜYÜK SORUNLARDAN BİRİ

Sağlık alanındaki şiddet, ülkemizdeki sağlık sisteminin halen en büyük sorunlarından biridir.

Sağlık Bakanlığı’nın şiddeti önlemek için kapsamlı bir yasal düzenleme için girişimde bulunmaması ve sağlık sisteminin şiddete yol açan yapısal sorunlarını görmezden gelmesi, her geçen gün yeni bir şiddet olayının karşımıza çıkmasına yol açmaktadır.

SAĞLIKTA HİZMET KALİTESİ DÜŞÜK

Ülkemizde sağlık hizmetlerinin verimliliği ve kalitesi Dr.Koca döneminde de maalesef düşük kalmıştır.

Örneğin 45 yaş ve üzeri kalp krizi nedeniyle hastaneye yatırıldıktan sonra otuz gün içerisinde sağkalım Türkiye’de OECD ülkeleri ortalamasından daha düşüktür.

Tedavi edilebilir nedenlere bağlı ölüm hızı ise Türkiye’de OECD ortalamasından (38 OECD ülkesi arasında en yüksek 6.hız) daha yüksektir.

KANSER TARAMA PROGRAMI BAŞARISIZ OLDU

Sağlıkta Dönüşüm Programı kanser tarama programlarında da başarısız kalmıştır.

DEPREMDE YIKILAN HASTANELER VE YAŞANAN ÖLÜMLER

Öte yandan, Kahramanmaraş depremlerinde bir kez daha gözlendiği gibi, depreme dayanıksız olduğu bilinen hastanelerde hizmete devam edilmiş olması, buna izin verilmesi ve bu yüzden çok sayıda sağlık çalışanı ve hastanın hayatını kaybetmiş olması, ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın yetmezliğinin utanç ve üzüntü veren başka bir göstergesidir. Örneğin Hatay’da TMMOB raporlarına rağmen uygun olmayan zeminde neden hastane yapıldığı sorusu yanıtsız

HPV AŞISINDA BELİRSİZLİK SÜRÜYOR

HPV aşısının ne zaman uygulamaya gireceği de bilinmemektedir. Oysa geçen yıl TBMM’deki Sağlık Bakanlığı bütçe görüşmeleri sırasında Dr.Koca “HPV aşısının uygulanması konusunda bir çekincemiz asla yok” demişti.

Dr.Koca’nın AKP döneminde, SDP’ye bazen üstü kapalı, bazen de görevi devrederken olduğu gibi açık olarak eleştiri getirebilen bir sağlık bakanı olduğunu da vurgulamalıyız.

Örneğin, 17.08.2022 tarihinde “Bir süredir bitkisel hayatta olan Performans Sistemi’nin fişinin çekildiğini ve artık tamamen kaldırıldığını” açıklamıştı. Gerçi yerine getirdiği ve adına “Beyaz reform” dediği düzenleme de bir tür hizmet başı ödemedir. Ancak yine de SDP’nin övündüğü performans sisteminin işe yaramadığını, bitkisel hayata girmiş olduğunu bakan olarak itiraf etmesi önemlidir.

ŞEHİR HASTANELERİ İTİRAFI GİBİ

Görevi devrederken, son 6 yılda ihalesi gerçekleştirilen şehir hastanelerinin tamamının genel bütçe kaynakları ile yapıldığını ve 18 kamu-özel işbirliği (KÖİ) modeliyle yapılan 18 şehir hastanesinin 25 yıllık kullanım bedelinin (yalnızca kira) 322 milyar Euro düzeyinden 27,5 milyar Euro ile sınırlandırıldığını açıklaması ve çabası değerlidir. Bu açıklama (322 milyar Euro maliyet) şehir hastanelerine karşı yürüttüğümüz mücadelenin önemini Bakan’ın ağzından da doğrulamaktadır.

SAĞLIK BAKANLIĞI BÜTÇESİ REHİN ALTINDA!

Daha önce kamu özel ortaklığı modeliyle yap-işlet-kirala olarak toplam 34 olacağı açıklanan şehir hastanesi sayısının (kamuya çok yüksek maliyeti nedeniyle) 18'de sınırlandırılmak zorunda kalınması önemlidir; ancak bu haliyle bile şehir hastaneleri maalesef Sağlık Bakanlığı bütçesini rehin almış durumdadır.

ÇÖKÜŞÜN SÜRDÜĞÜ BİR DÖNEM OLDU

Özetle, Dr.Fahrettin Koca dönemi SDP’nin çöktüğü, pansuman yapılarak bu çöküşün durdurulmaya çalışıldığı ancak çöküşün sürdüğü bir dönem olarak anılacaktır.

SDP yürürlükte olduğu müddetçe, sağlık bakanının kim olduğu ülkemizdeki sağlık sorunlarının çözümüne gereken katkıyı sağlayamayacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kayıhan Pala Arşivi